first prince lady, vmin

//6//

bölüm şarkısı: ofenbach - be mine

💙

"Taehyung."

Kulağıma asılan bir parça ses vardı. Hayır, bu ses oda arkadaşımın sesi değildi. Kalın bir erkek sesiydi ve kulağımın ırzına geçmeye yemin etmiş gibiydi tınısı. Tamam, cidden birazdan beynimin ağzımdan akacağını sanmaya başlamıştım çünkü sevgili tavşan kılıklı Kook tam da kulağımın dibinde ismimi bağırıyordu. Ne var ulan dememe ramak kalmıştı ki yeniden seslendi ve uykunun kucağından göz kapaklarımı iteklemek zorunda kaldım.

"Taehyung!"

"Ne var?!"

Birkaç saniye görüş açımın düzelmesi için gözlerimi kırptım, sevgili mega salak arkadaşım Jungkook karşımda put edasıyla dikiliyordu.

"Bir uyanmadın oğlum, geberdin sandım."

Ilık sesiyle yüreğimi yumuşatsa da yüzündeki muzip ifade düşüncelerimi bambaşka yerlere sürüklüyordu. Gözlerimi devirip derin bir nefes verdim ve kollarını göğsünde birleştirmiş olan Jungkook'a baktım. Yüzünde anlamsız bir sırıtış vardı.

"Ne oldu yine," dedim bu sefer daha alçak bir tonda. "Bana bak tavşan, eğer mesele mühim değilse seni olduğun yere çakarım. Dökül."

Jungkook, piç gülüşü dediğimiz gülüşlerinden birini attı ve bileğindeki balık dövmesini eliyle oydu.

"İki derstir uyuyorsun," dedi yamukça gülümseyerek. "Uyuyan prens misin sen, öpmesi için Jimin'i çağırayım?"

Bıkkınlıkla binlerce duayı Tanrı'ya gönderip Jungkook'un yüzüne baktım, bu salak, Jimin'e karşı bir şeyler hissettiğimi sanıyordu. Evet, şanssızlığıma bir yeni kademe daha eklenmişti. Elbette böyle bir şey yoktu yahu, sadece çocuk o gün beni okulun gazabından kurtarıvermişti. Hatta herkes beni değil de o sınav çalan öğrencileri diline almıştı, o günden beri de bir hafta geçmişti. Ne yalan söyleyeyim kahramanımsın diyerek Jimin'in paçalarına yapışmak için yurttaki odamıza girdiğimde herifi çıplak bulmuştum, yani yarı çıplak, tamamen çıplak değildi. Neyse. İşte çıplaktı, duştan yeni çıkmıştı ve göt herifin kasları vardı. Cidden vardı, evet. Hele ki karın kaslarına bakıp duvarlara tırmanasım geldiğinde ne yapıyorsun ulan Taehyung diyerek kendimi tokatlamaya kalkışmıştım, Jimin de hiç mi çıplak görmedin sen deyip karşımda üzerini değiştirmişti. Pekâlâ, çocuğun boyu golf sopası kadar ulan, nasıl kası olsun onun dediğinizi duyar gibiyim fakat öyleydi işte. Karanlığa kafa tutmuş dağınık saçları ıslaktı, altındaki kot şorta bakıp iç çekmiştim, bunu niye yaptığımı da bilmiyordum üstelik. Bak işte ben bunları hep Hoseok'tan kapıyorum yahu, herifin ara sıra bana zorla izlettirdiği pornoları yüzünden böyleyim, aman.

"Siktir git," dedim dişlerimin arasından tıslayarak lise son arkadaşıma. "Jimin ve ben öyle değiliz."

"Kesin öyledir."

Daha ne kadar hayatım bok çukuruna düşebilir dememe kalmadan görüş açımın giren DJ ile olduğum yerde kıpırdandım. Min Yoongi, sahiden değişikti. Hayır, öyle böyle değil, herif cidden deliydi yahu. Okul seçkinlerinin çaldığı sınav sorularını Jimin ile üniversitenin panosuna asmışlardı, ağzım açık kalmaktan yorulmuştu doğrusu. Bu prodüksiyon ne be siz FBI mısınız demek gelse de içimden susmuştum çünkü herif resmen yürüyen tehlikeydi. Jungkook'un buna yanık olmasına şaşmamalı, ikisi de delirmiş çünkü!