//8//

604 78 219
                                        

bölüm şarkısı: tarkan - şıkıdımkdjepdksps (hepsi senin mi?)

🎆

Hayat bazen en ummadığınız şeyler çıkarırdı karşınıza. Alır eline çekirdeğini ve hey ben geldim diyerek afilli bir girişi avuçlarınıza bırakır, yüreğinize iyi veya kötü bir şeyleri de eker uzaklaşırdı hemen. Hayat bazen hiç beklemediğiniz yerden vuruyordu sahiden de. Vuruyordu da darbenin sonunda gül mü açıyor yoksa diken mi batıyordu bilinmez lâkin bir şeyleri değiştiriyordu, bu kesindi. Çünkü biliyordum. Annem ve babamın bir delilik yaparak beni başka bir ülkeye postalamasının da, Hoseok ve Jungkook ile takılayım derken kendimi bambaşka şeylerin içinde bulmamın da başka açıklaması olamazdı. İlk başta kızmıştım evet, anneme ve babama. Ne yapayım ben yaban ellerde diyerek ortalığı bayağı köpürtmüştüm, tabii sonra annem füze edasıyla terlik falan fırlatmıştı ama konumuz bu değil. Neyse. İşte her şeyi bir kenara bırakırsak demek istediğim şu gençler; siz ne kadar uğraşırsanız uğraşın, isterseniz kıçınızı yırtın ama hayat bir kere hamlesini yaptı mı bütün satranç taşlarınız yerle bir oluyor, hamleler değişiyor yahut kazanıyor veya kaybediyorsunuz. Kısacası, olan oluyor işte.

Jimin yüzüme ferah bir gülümsemeyle bakarken aklımdan geçenler bunlardı. Gülümsüyordu, ne yalan söyleyeyim çok da güzel gülüyordu ve öğlenki kırgınlığım uçup gitmişti galiba. Of işte bir hareketiyle beni deli ediyor bu oğlan yahu.

"Bana bunların hepsinin bir plan olduğunu mu söylüyorsun," dedim şaşkın bir sesle. "İyi de içine düştün kızın."

Güldü, inci gibi bir kahkaha beyaz dişlerinde yol alarak avuçlarıma kondu gitti.

"Anlatacağım," dedi gülmesini durdurma gereği duymadan. "Anlatacağım ama bekle bir saniye."

Kısa parmaklarını dudaklarına götürdü ve gülüşünü gizlemeye çalıştı. Onu bu kadar güldüren şey neydi, bilmek istiyordum. Benim canım çıkıyor burada diyerek ortalığa atılıp işleri karıştırmak da bir ara aklımdan geçmişti tabii ama sonra çok saçma geldi. Jimin, karşımdaydı; üstüne attığı bacaklarıyla küçücük görünüyor, yatağımda oturuyordu ve ben de sırtımı yatağın başlığına yaslamış şekilde onu izliyordum. Bacaklarımı uzatmıştım, annem burada olsaydı ayakkabılarını çıkar ulan diyerek başımın etini yerdi muhtemelen. Huh, bayağı titiz bir anneye sahiptim ve beni burada görmesini istemezdim doğrusu.

"Gülüp durma," dedim aksi bir sesle. Gülüşü sakinleştirici gibiydi ama moralimin intihar ettiği gerçeğini değiştirmiyordu bu. "Ne oldu anlatacak mısın artık?"

Jimin, biraz daha güldü, kahkahası tebessüme dönüştüğü anda bir kez daha onun bu kadar komiğime giden şeyin ne olduğunu bilmek istedim.

"Yoongi," dedi sessizce sonra. Omzunun üstünden bana bakmaya başlamıştı. "Yoongi yüzünden oldu her şey."

"Nasıl yani?"

"Geçen sene yaptığımız araba yarışlarından birinde iki araba kazanmıştı Yoongi," diyerek tamamen bana döndü. Şimdi karşılıklı oturuyorduk. "Merkezdeki okulların üçüyle yarış yaptık, Yoongi iddiaya girdi, kazandı ve şimdi de arabalarını geri istiyorlar."

Ne demek istediğini çözememiştim, "Anlamadım," diyerek mırıldandığımda tamamen gülümsedi, Jimin. "Ee, kızla ne alakası var bunun?"

first prince lady, vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin