//2//

972 112 350
                                    

bölüm şarkısı: tarkan - şımarık

Yalnız değildim. Hayır, yatakta yalnız değildim. Boynumdaki dudaklar ve vücuduma sarılmış kollar doğru düzgün nefes almamı engelliyordu. Birisi bacaklarını bacaklarıma sarmış, adeta koala misali bedenime yapışmıştı ve dudakları gıdıklıyordu tenimi.

Bana sarılan kişi Park Jimin'den başkası değildi.

Çeneme dokunan siyah ve gür saçları ile irkilmiştim. Kısa ve ince kolları yıllardır aradığı şeyi bulmuş gibi göğsüme yapışmıştı. Dar kotunun sardığı ince bacaklarından tekini ise dizlerimin arasına sokmuştu. Saçları ismini bilmediğim bir şey kokuyordu. Acı, keskin ama hoş bir koku. Kendine has kokusu olmalıydı çünkü boynumu saran kokusu tüm duyu organlarımı harekete geçirmeye yemin etmişti. Aklıma fena edepsiz şeyler gelmişti, tamam. Çünkü bilirsiniz, biri size böyle sarılıyorsa, pek de masumluk sayılmıyor böyle şeyler.

Ah, umarım işin sonu gerdeğe gitmez.

"Kalk be üzerimden," diyerek mırıldandım boğuk sesimle. Gözlerimi içine girdiği uykudan çıkardım. "Kalk yoksa atarım yataktan."

Jimin, anlamadığım birkaç mırıltıyı dudaklarından dışarı verdi. Boynumda gezinmiş bir edayla hareket eden dudaklarına karşı bir şey yapamıyordum. Acı kokusu ve dudaklarının sıcaklığı tenime sürttükçe bana da yavaş yavaş bir sıcaklık basıyordu, üstelik bu pikaçu kılıklı öyle garip soluyordu ki neredeyse sevişecek duruma gelecektik, durum öyle vahim yani.

"Bekle." İnce sesiyle düşüncelerimi kesti. Boynumdaki dudakları sanki bilerek yapıyormuş gibi biraz daha sürtündü oraya. "Taehyung, hiç anlayışlı değilsin."

Tanrım, sarhoştu!

Saçından yayılan o kokunun dışında bir koku daha vardı, leş gibi içki kokuyordu göt herif. Ah, Tanrım, biliyorsun ben çok iyi biri değilim ama beni bu şekilde sınaman gücüme gidiyor doğrusu.

"Kalk be!"

Öfkeyle bağırdım. Jimin, fırlattığım gibi yere yapıştı ve çıkan tok ses kulaklarımıza iyi bir ziyafet verdi.

"Niye ittin beni?"

"Çünkü leş gibi içki kokuyorsun," dedim burun kıvırarak. "Bir de sarılmışsın, ne tür bir sapıksın sen?!"

Göz kapaklarını kapamaya yemin etmiş gibi açmıyordu, elimdeki yastığı aldığım gibi suratına fırlattım ve yastık yüzüne çarptığı gibi kucağına düştü. Doğrusu bana bağırmasını beklemiştim ama hayır, öyle olmamıştı. Çünkü bu hayalet kılıklı hala ayılmamıştı, bedenini bir dansöz gibi iki yana sallıyordu. Ah, gel de delirme.

first prince lady, vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin