8.Bölüm

108 14 5
                                    

Arkadaşlar bu bölüm biraz gecikti.Umarım beğenirsiniz.Bomba gibi bir bölüm sizi bekliyor.İyi okumalar sizlere.Öpüyorum sizleri😇😘💕
Vote+yorum lütfen...👍

Doruk olanları görür görmez koşup yanlarına gitti.Adamı yakasından tutup suratına yumruk attı."Sana ne oluyo be adam.Sen neden karışıyorsun!"diye bağıran adam bu sefer tam karnından bir yumruk daha yedi.Aslında adam doğru bir soru sormuştu.Teknik olarak doğru olmasada, doğru sayılırdı.Allahım ne diyordum yine ben!Doruk'un hırpalamalarına dayanamayan adam yere yığıldı.Daha fazla olanlara seyirci kalmamak için Doruk'u durdurdum."Bana bak it herif , bir daha seni bu kızın yanında görmeyeceğim."diyerek son sözünü söyledi.Kolundan tutup dışarı çıkardım.Bir kaç arkadaşta Ezgi'yi sakinleştirmek için lavoboya götürdüler.Bu tatsızlıktan sonra partiyi daha fazla uzatmaya gerek yoktu.Ezgi ve Doruk'un da hiç keyifleri kalmamıştı.Durum böyleyken bende eğlenecek değildim.Doruk hadi,Ezgi'yi de alıp bize gidelim.Hem çok yorulduk.Orurup sohbet falan ederiz hiç olmazsa."dedim iknacı bir tutumla."Sen nasıl istersen Hazal."deyip beni onayladı.Ezgi'de sakinleştiğine göre gidebilirdik.Taksi çağırmayı teklif ettim ama Doruk kendi arabasıyla götürmek istedi.Gittiğimizde salonun ve odanın çok dağınık olduğunu gördüm.Nasıl bir depresyona girdiysem artık.Hatırlamak bile yüzümün buruşmasına neden oluyordu.Salonda kutu kutu bitmiş çikolata,ambalajlar,buruşturulmuş peçeteler...Ezgi bana bakıp kahkaha atınca masumca kafamı yere eğdim."Ezgi hiç öyle bakma kıza.Ben biliyordum Hazal'ın böyle yapacağını.Hoşlandığı çocuk sevgilisinin doğum gününe çağırıyor sonuçta.Kolay değil."dedi dalgalı bir sesle.Egosu ben burdayım diye feryat ediyor desem yeridir."Yok ne depresyonu yorgun olduğum için toplamaya gerek duymadım."dedim.Ezgi çantasını bırakıp ortalığı toplarken"Tamam Hazal senin bahanelerini dinlemek için gelmedik ya biz buraya.Git bir şeyler hazırla sende."dedi.Konuyu fazla uzatmayıp kısa kestiği için tüm minnetttar bakışlarımı Ezgi 'ye yollamaya başladım."Kızım malmısın git bir şeyler hazırla.Delirtme beni!"diye bağırmasıyla kendimi mutfakta buldum.Dolaptaki soğuk içecekler ve tezgahın üzerindeki sıcak çikolata arasında gidip gelen bakışlarımı durdurup "Ezgiiiii..."diye uzunca seslendim."Ne vaaar..."diye karşılık verince, "Soğuk içecekmi istersiniz yoksa..."diye devam ettiriyordum ki Doruk devam ettirmemi beklemeden "Sıcak olsun."dedi.Beyefendiye bak bir de emir veriyordu.İç sesim'Sus kız o senin sevdiğin çocuk.Her şeyi isteyebilir senden!'dediğinde suratımı asarak "Sevdiğim çocuk ne kadar da gıcık ama."dedim dalgınlıkla.Sesli düşündüğüm fark edince dudağımı dişleyip kafamı sağa sola çevirdim.Kimsenin olmadığını görünce rahatladım ve buzdolabını kapattım.Sıcak çikolatayı yaptıktan sonra tepsiye koyup içeri götürdüm.Ezgi dudağını büzüp"Mısır patlamamışsın Hazaaal."dedi elimdeki tepsiye bakarak."Unutmuşum kanka sen yapsan onu."dedim elimi havaya kaldırak.Gözlerimi etrafta gezdirip mal mal baktığımı gören Ezgi yavaşça kafama vurup"Doruk senin odanda."dedi.Gözlerimi kısıp "Ne arıyor banim odamda?"diye sordum."Bilmiyorum ya.Ben mısır patlatıcam."diyip arkasını dönüp gitti.Elimdeki tepsiyle fazla zaman geçirdiğimizi düşünüp onu sehpanın üzerine bıraktım.Daha fazla bekleyemeyip Doruk'un yanına gittim.Doruk Bey yatağıma boylu boyunca uzanmış yatıyordu.Beni görünce gözlerini kapattı."Uyumuş taklidi yapma bana sökmez paşam."dedim tek kaşımı kaldırmaya çalışarak.Dedim ya sadece kaldırmaya 'çalışabilirdim'Ama hiç bir zaman beceremezdim.Pes edip"Sen niye geldin?"dedi pişkin pişkin."Benim odam olduğu için benim gelmem gayet normal.Asıl senin benim odamda ne işin var?"dedim ve iki kolumu birleştirdim.Vereceği cavabı beklerkende istemsizce ayaklarımla ritim tutmuştum.Disiplin cezası alan çocukları karşısına dizip azarlayan okul müdürü gibi göründüğüm doğrudur."Uzanıyorum işte."dedi sakince.Tek gözünü açmış, yastığın kenarından bana bakıyordu."Hadi Doruk.Sıcak içecek isteyen sen değilmiydin.Soğuk içecek olmalarını istemezsin değilmi!"dedim.Bu bir tehtit sanırım.Ama masum tehdit tabi.'Gelmezsen seni keserim oğlum!'diye de tehdit edebilirdim mesala.Ve ben yine saçmalamalarda...Beni umursayan mı vardı acaba!En sonunda kolundan tutup kendime çektim.Amacım onu salona götürmekti.Benim çekmem hiç bir işe yaramadığı gibi Doruk'ta beni tutup kendine çekti.Dengemi kaybedip Doruk'un üstüne düştüm.Utanmaz Doruk hala sırıtıyordu."Ne gülüyorsun sen hala, ne gülüyorsun!?"diyerek koluna arka arkaya hafifçe vurmaya başladım.Beni durdurmak için kollarımı tuttu.Yattığı yerden hızlı bir hamleyle kazağını çıkarıvetip"Burası çok sıcak oldu ya.."diye söylenmeye başladı.Karşımda daha doğrusu yanımda üst tarafı çırıl çıplak duruyordu.Beni anında büyüleyen bir vücudu olduğunu itiraf edebilirdim.Kasları ve baklavaları uyum ve ahenk içinde dans ediyorlardı.Öylece durup sabaha kadar izlesem hiç fena olmazdı.'Siz baklavalar ;bu ne tatlılık.Ama benim şekerim var.'bakışlarını attıktan sonra"Doruk ne yapıyorsun sen, Ezgi gelecek şimdi."dedim."Gelsin ,ne olacak sanki."dedi hiç duruşunu bozmadan."Ama sevgilisi olan birisi için uygun mu davranıyorsun.Bir düşün bakalım!"dedim.'Ne oldu Doruk Bey 1/0 öndeyim.Ne olduu..' bakışlarımı yolladım sırıtarak."Doğru söylüyorsun ama benim biricik sevgilim bu tür şeyleri sıkıntı etmez.O alışıldık arıza tipli sevgililerden değil çünkü.Hem biz birbirimize çok güveniriz."diyerek en zayıf noktamdan vurmuştu beni."Höm böz börbörömözö çok gövönöröz."diye taklidini yapınca kıkırdadı.Neden hala aynı yatakta yatıyorduk ki.Ezgi'nin sesini duyduğumda hemen yataktan fırladım.Ezgi kapınının önünde durup ikimize anlamsızca bakmaya başladı."Ne oluyor burada siz ikiniz neler karıştırıyorsunuz bakalım!"dedi bir şeyler ifade etmeye çalışırcasına."Ezgi şu uyuzla ne karıştırabiliriz Allah aşkına."deyip elimle Doruk'u işaret ettim."Uyuz deme Hazal benim yakışıklıma!"deyince gözlerimi kocaman açtım.Gözlerim gibi ağzımda açık kalmıştı."Yakışıklım derken."dedim şaşkın şaşkın."Senin yakışıklım diyen ağzını yerim güzelim benim."diyen Doruk'a başımı dönderdim.Yoksa aklıma gelen şeymiydi.Doruk ve Ezgi sevgilimiydi!Doruk'un şu gıcık olduğum sevgilisi Ezgi'mi ydi?Kalbim durmak üzereydi.Bu gidişle ben bugün vücudumda salgılanan aşırı adranelinden ölecektim.Kipriklerimi kırpıştırıp"Siz ikiniz sevgili misiniz?"diye sordum.Az önceki sesimin aksine daha boğuk çıkan sesimi hemen düzeltmeliydim.Gözlerimin dolduğuna mı,boğuk çıkan sesime mi yanayım ben şimdi?Ben de Doruk'un yerinde olsam benim onu sevdiğimi kesin anlardım.Ezgi ağzını açıp bir şeyler söyleyeceği sırada Doruk Ezgi'nin yanına gelip tam alnından kocaman ama oldukça kocaman bir öpücük kondurdu.Elini sıkıca tutup gözünü de gözlerine dikti.Bana bakmaya bile tenezül etmeden"Evet Hazal.Sonunda gerçeği öğrendin.Benim sevgilim Ezgi."dedi.Duyduğum şeylerin şokuyla ağzım bir metre daha açıldı.Ezgi birden kahkahalar atmaya başladı."Kızı kalpten götüreceğiz öteki dünyaya.Böyle şaka yapılır mı!"deyince kendime geldim."Şaka mı? şaka mıydı Doruk!dedim bağırarak.Ayağımdaki terlikleri elime alıp Doruk'u kovalamaya başladım.Ufak bir koşuşturmanın ardından ikimizde nefes nefese kalmıştık.Ellerini havaya kaldırıp"Ta-tamam teslim o-oldum."dedi kesik kesik konuşarak.Bu hali beni bir an gülümsetsede sonra ciddi halime geri döndüm."Sakin ol Hazal.Ne olurdu yani Ezgi'yle sevgili olsaydık."dedi.Elimdeki terliği kafasına fırlatıp"Senin gibi uyuz bir sevgilisi olurdu."dedim yüksek sesle.Gözlerimi kapatan saç tutamlarını alıp saçımın arka tarafına attım."Kuzen koşuşturmanız bittiyse gidelim artık.Sayenizde sıcak çikolatalar buz gibi olmuş."dedi Ezgi bıkkın bıkkın."Aynen ben onları bi tazeliyim siz içeri...Kuzen miiiii?"diye çığlık attım.Az önce o ağız açık,gözler pörtlek moduna geri dönmüştüm."Evet Hazal.Bir gün içinde bu kadar şaşırmak fazla değil mi?"diye soran Ezgi'ye bakıp "Şey ama bu şaşırılmaya değer.Siz ikiniz kuzen misiniz yani?Peki bu nasıl oldu?" diye saçma bir soru sordum."Hazal uykun falan mı geldi senin?O ne biçim soru?Kuzeniz işte.Nasıl oldusu mu var!"dedi Doruk.Bu sefer gerçekten haklıydı.Biraz saçmalamış olabilirdim.Biraz,çok az,minnacık...'Kimi kandırıyoruz Hazal ,saçmalıyorsun işte!'diyen iç sesime"Sen sus be!" diye cevap verdim."Sen sus,ben niye susayım?"diye bağıran Doruk'a bakıp "Sana demedim.Sen niye üstüne alınıyosun!"dedim kaşımı kaldırarak.Pardon kaldırmaya çalışarak.Bu hareket bu kadar zor olmak zorundamıydı.Ne yapmaya çalıştığımı anlayınca o da tek kaşını profösyonelce havaya kaldırdı.Dudağının bir tarafı hafifçe kıvrıldı.Gözlerimi devirip önüme döndüm."Tamam Ezgi .Sen şu sıcak çikolatayı tekrar yap.Ben de üstümü değiştirip yanınıza gelirim."dedim.Doruk Ezgi'ye dönüp "Ezgi sen geç.Biz birazdan geliriz."deyince Doruk'un kolunu sıkıp"Doruk delirdin mi sen?Üstümü değiştiricem diyorum!"diye tısladım.Yatağın üzerindeki kazağı alıp eline verdim.Kapıyı da bir güzel yüzüne kapattım."Seni sinirlendirmek için demiştim.Daha çekici oluyorsun ya."diye kapı arkasından bağırınca dayanamayıp"Sevgilin kadar olamasamda!"diye bağırdım.Fazla oyalanmadan üstüme salaş ve rahat bir şeyler giyip saçımı dağınık ev topuzu yaptım.

Fazla oyalanmadan üstüme salaş ve rahat bir şeyler giyip saçımı dağınık ev topuzu yaptım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şimdi yorgunluğumu üzerimden atmıştım.Ezgi ve Doruk içeride yan yana oturmuş korku filmi izliyorlardı.Gördüğüm manzara içimi baydı."Bu nasıl film Allah aşkına.Açın bir komedi filmi.Keyfimiz yerine gelsin."deyip etrafta kumandayı bulmak ümidiyle gezdirmeye başladım.İşte kumanda tam orada ,Doruk'un elinde duruyordu.Yavaşça yaklaşıp avını yakalamak üzere olan bir kaplan edasıyla Doruk'un eline atıldım.Ne olduğunu anlamadığını belli eden masum bakışlarla bana bakmaya başladı.' Bakma öyle ,ısırırım bak burnunun ucunu 'diyesim geldi.'Ne yapıyor bu deli kız 'bakışları fırlattığında kaşlarımı çattım.Canım kumandamı onun koca ellerinden kurtarmak üzereyken birden kolunu havaya kaldırdı."Amacın ne senin Hazal.Beni tahrik etmeyemi çalışıyorsun.Bu kadar yakın bir mesafedeyken dudaklarına yapışmamak için kendimi zor tutuyorum.Duymuş ol!"dedi sırıtarak."Pis fırsatçı seni!"deyip bir çırpıda elindeki kumandayı aldım.Ezgi gıcığı köşeden bize bakıp kıkırdıyordu.Filmi kapatıp DVD çekmecesini açtım.Abartısız 7-8 kere izlediğim ama izlemekten bıkmadığım yabancı komedi filmini alıp geri çekildim.Filmi açtıktan sonra kendimi yerde dizilmiş minderlerden birisinin üstüne attım.Arkamı dönüp bana ölümcül ve buz kesici bakışlar yollayan Doruk ve Ezgi'ye baktım.Sevimli bir ses tonuyla"Canlarım benim.Hadi gelin yanımada şu filmi izleyelim."dedim.Oflaya puflaya elirindeki mısırlar ve sıcak çikolatalarla yanıma geldiler.İlk başta isteksizce izlemeye başlamalarına rağmen gülmekten karınları ağrıdı.Bende her filmde olduğu gibi filmin sonlarında göz kapaklarımın vermiş olduğu ağırlıkla uyuyakaldım.😴😴

BENİ ÇOK SEV❤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin