Prince And Commander

PAC ⚔ 2.Bölüm

Jungkook'un karnına koşmaktan kramp girmişti. Ormanda tanıştığı komutan gibi insanlar varsa eğer onun için hiç iyi olmayacaktı. Kimse onun prens olduğunu bilmiyordu ancak tanıyan birine denk gelirse işte o zaman babasının Jungkook'u on yedi sene boyunca koruması boşa çıkacaktı.

Jungkook atını Tae'den kurtulmak için rastgele bir ağaca bağlamıştı fakat geldiği yolu bulamayınca yürüyerek saraya gitmeye karar vermişti. Sarayın önüne tökezleyerek ilerlerken Jungkook, ağır soluklarla eğildi.

"İşte buradasın Jungkook, seni kaybettim diye korkudan altıma ediyordum." dedi Tae elinde prenslerin özel olarak giydiği üniformaları göstererek. 

Jungkook'u dikkatlice saraydan çıkarmıştı hatta kimse onun prens olduğunu anlamasın diye alt tabakadaki zengin insanların kıyafetlerini giydirmişti ona.

"Üzerini çabuk değiştir, baban sana sarayda at binmeyi öğrettiğimi sanıyor yakalanmak istemiyorum!"

"Hyung sana anlatmam gerekenler.."

Bir an durdu, Tae'ye ormanda tanıştığı adamı anlatmak konusunda kararsızdı eğer komutanı anlatırsa Tae'nin onu bir daha saraydan çıkarmayacağını düşünüyordu cümlesini tamamlamadan abisinin elinden kendi kıyafetlerini aldı.

"Hazır mısın?"

Jungkook üzerindeki ıslak kıyafetleri kenara atmış ve giydiği üniformayı düzelterek Taeyi onaylamıştı. Ağacın yanında birbirinden uyumsuz bir şekilde kişneyen atlarına bindi Tae ve Jungkook.

"Kısa bir süre sarayın çevresinde atla beraber tur atalım baban bizi ata binerken görsün, saraydaki komutanlara durmadan seni soruyormuş."

Jungkook kafasını olumlu anlamda salladı tek kelime dahi etmedi, sarayın devasa kapısı ikisinin girebileceği bir şekildi açıldı ve onlar içeri girdiğinde aynı hızla kapandı. 

"O zaman tekrar bir yarış yapmaya ne dersin Jungkook."

"Anlaşılan tekrar yenilmek istiyorsun... Hey dur başlayacağımızı söylemedin bile Hyung... O atın altında kal..."

Jungkook hızlı atını hareket ettirmek için ayaklarını yavaşça vurdu. Tae ondan önce başlasa da o kazanmak istiyordu kaybetmek istemiyordu.

⚔⚔⚔⚔

Kral Hoseok arkadaşlarıyla tekrar bir araya geldiği için seviniyordu ancak kardeşleri gibi gördüğü iki adamın yönettikleri ülkelerin bu denli büyük savaşa girmesi kendi katı yönetiminin en başarılı yöntem olduğunu düşünmesine neden olmuştu.

"Bu bağırışlar da nereden geliyor Kral Jeon?"

Hoseok'un yanında hazırda bekleyen Komutan Min gürültüyü öğrenmek adına yerinden ayrılacağı sırada Kral Jin onu durdurmuştu.

"Endişelenmenize gerek yok, prenslerimiz sarayın çevresinde ata biniyorlar sesler onlardan geliyor."

"Ne güzel." diye karşılık verdi Kral Hoseok.

Yoongi huzursuzca eski yerine geçtiğine Kral Seok Jin'in yanındaki komutanda düzensiz bakışlarla gözleri buluşuyordu. Ondan pek hoşlanmamıştı, komutan Yoongiye oranla daha yapılı gözüküyordu. 

Yaklaşan kahkahalar ve haykırışlar Komutan Min'in dikkatini çekmişti, gereksiz yere gülümseyen ve konuşan insanlardan nefret ederdi ancak kulağını dolduran dolu dolu kahkahalar melodi gibi gelmişti.