PAC ⚔ 9.Bölüm

674 93 50
                                    

Yakında yeni bir kitap daha yayınlayacağım fakat Taekook mu yoksa Yoonkook mu karar veremiyorum :(

PAC ⚔ 9.Bölüm

Genç adam adamları sekiz gündür yollardaydılar. Sadece iki gece birkaç saatliğine durmuşlardı. Fakat sonunda Kral Şehri'ne ulaştılar. Atını askeri bölgeye, ardından kaleye çıkan şehrin ana yolundan götürdü. Yol bıraktığı gibi temizdi ve insana bu topraklarda zenginlik hissi varmış gibi hissediyordu.

Sıklıkla varlıklı ya da komandolar tarafından veya kasabanın dışından gelen insanlar tarafından kullanılıyordu bu yol. Ana yola dizilmiş dükkanlar kraldan onay almak zorundaydılar ve sonuç olarak en pahallı dükkanlar, işletmeler bu yol üzerinde.

Şehir ticaretinin çoğu çapraz yan yollar üzerindeydi ve aralarından herhangi bir tanesi şehrin çoğunluğunun gerçekte nasıl yaşadığının nişanesi için yeterliydi.

Bunun kasabayı krallıkta baştanbaşa diğerlerine kıyasla ne kadar kaldığı, genç adamı hayrete düşürüyordu. Sadece büyüklük ve nüfus bakımından değil; ayrıca insanların kraliyete karşı tutumlarıda.

Genç adam bu insanların burada mevzilenen bütün orduyla kralın bahçesinde yaşadığını aklına tutmak zorundaydı. Elbette herkes bu katı şartlar altında terbiyeli davranışlar sergileyecekti.

"Efendim hala gitmeye kararlı mısınız şansımız varken geri dönelim." dedi yüzbaşı. Olumsuz anlamda kafa salladı artık her şeye bir son vermek istiyordu.

Şatonun yakınında binlerce insan sokağa toplanmıştı. Böyle bir şey için iki neden vardı; Ya kral konuşuyordu ya da halka ders vermek için idam veriliyordu.

Kalabalık yoldan kaçınmak için yan yollardan birine saptılar. Başka bir dünyaya girmiş gibiydi, bütün dükkanlar öğlen saatleri olmasına rağmen kapatılmıştı. Etrafta tek bir canlı görünmüyordu, bütün yerler terk edilmiş gibiydi ve durgundu. Komutanlar herkesi zorla toplanma alanına götürmüş olmalıydı.

"Komutan Min ve Komutan Park'a dikkat edin onlara görünmeyin bizim geldiğimizi öğrenmelerini istemiyorum çok dikkatli davranın!"

Genç adam böyle tenha yollarda yolculuk etmeye alışmıştı. Ömrü gizlenerek geçtiği için en zor alanlardan bile kolaylıkla kaçmanın yollarını öğrenerek geçmişti.

"Peki efendim siz nasıl isterseniz."

Genç adam atından indiğinde kendini kimsenin görmeyeceği şekilde bir meyve arabasının arkasına saklandı. İleride komutanlar yoğun bir halka sesleniş içindeydi.

"Merhaba eski dostum."

*****

Jungkook taştan şömineye karşı siyah çizgili kanepeye oturdu. Alçakta duran bir masanın üzerindeki bir tepsi yiyeceğin bitişindeki uzak dubara dayalı oda hizmetçisini gördü.

Bir hafta gibi kısa sürede kendini toparlayabilmişti fakat hala yaraları onu zorluyordu. Yoongiye en son o gece görmüştü ve ondan sonra karşılıklı samimi bir şekilde hiç konuşmamışlardı.

Yoongi odaya iyi olup olmadığını sormaya geliyor biraz bekleyip odadan ayrılıyordu. Geceleri bile odanın yanından dahi geçmiyordu.

Onun yerine kendine sahip çıkması için hizmetçi görevlendirmişti. Biliyordu Jungkook, Yoongi'nin ne kadar yoğun olduğunu ama bu odada tek başına kalmak sıkıyordu onu.

"Siz yemeğinizi bitirene kadar başınızda beklemem emredildi efendim." dedi hizmetçi kız. Jungkook'un gözlerine bakarak. Genç görünüyordu, Jungkook'un yaşlarındaydı.

Prince And CommanderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin