Prince And Commander

PAC ⚔ 1.Bölüm

Hikayede başrol karakterleri arasında 12 yaş fark var. Bu hikayede biraz farklı bir şey denemek istiyorum. Hikayenin kurgusu tamamen bana ve izlediğim bir filme ait kendi hayal gücümle böyle bir şey yazmaya çalışacağım umarım güzel bir iş çıkartırım. 

PAC ⚔ 1.Bölüm

Güneş tepede pırıl pırıl parlıyordu. Jungkook at sırtında öne doğru eğildi ve atın kaburgalarını, onu daha hızlı olmaya teşvik etmek için dürttü. At ıssız toprak yolun üzerinde uçuyordu. Etrafını saran orman rüzgar gibi savruluyor, geçtiği yollar ardında kalıyordu. Sık ağaçlar yüzünden tek bir yanlış hamlede, bir ağaca çarpıp yararlanabilirdi.

"Çabuk ol!" diye bağırdı Jungkook. At, buna bir güç patlamasıyla karşılık verdi. Jungkook omzunun üstünden geriye baktı, Tae on metre kadar arkasında ona yetişmeye çalışıyordu. At bitiş için anlaştıkları çam ağacın yanından geçerken, Jungkook atı ile beraber şaha kalktı. Kısa bir süre ardından Tae atıyla JungKook'un yanına gelip atını şaha kaldırdı.

"Kazanmana izin verdiğimi bilmeni isterim yoksa beni geçebileceğini hiç düşünme!" JungKook gülerek atını sola doğru çevirdi. "Kazandım, çünkü beden olarak senden küçük ve zayıfım. Sen bana izin verdiğin için bunlar olmadı..."

Tae, JungKook'dan boy olarak uzunda ama ona kıyasla daha güçlü ve çevikti. Tae yerinde durmayan atını saraya doğru çevirirken kuzeninin atı tekrar şaha kalkmıştı.

"Saraya geri dönmemiz gerekiyor yakında beklenen konuklar gelecektir, eğer babalarımız bizi etrafta görmezse kızabilir."

JungKook onun haklı olduğunu biliyordu. Babası saraydan dışarıya çıktığını duyarsa neler olabileceğini önceki deneyimlerinden biliyordu. Krallıkları son sekiz yıldır büyük savaşlara giriyor ve tehlikelerle yüzleşiyordu bundan dolayı kraliyet ailesi için en korunaklı alan saraydan başka bir yer değildi.

Ormanın derinliklerine gittikleri her an daha çok tehlikeyle karşılaşıyorlardı. Düşmanlarının ilk hedefi her zaman velihat prensler olmuştu.

Babası JungKook'a tek evlat olduğu için daha ayrı bir özen gösteriyordu eğer biricik oğlu kendinden önce ölürse tüm hayatı bitecek gibi üzerine titriyordu. Jungkook sadece Tae ile birlikte kaçamak at yarışları sayesinde saraydan çıkabiliyordu, babası bunu öğrenirse bu eğlencesi de yok olup gidecekti.

Tae, Jungkook'dan altı yaş büyüktü beraber büyümüşlerdi. Jungkook'u kendi öz kardeşi gibi görüyordu sürekli üstüne titriyor boş olduğu anlarda soluğu hep kuzeninin yanında alıyordu.

JungKook karamel saçlarını geriye doğru atıp geriye doğru uzandı. Yüzünde oluşan gülümsemeyle ellerini atının beyaz saçlarına doğru uzattı.

"Hadi koş." diye kahkaha attı topuklarını ata vurarak. Tae bıkmış bir tavırla yüksek sesle bağırdığında ağaçlarda saklanmış kuşlar kendini belli etmişti. JungKook beyaz atıyla beraber rüzgarı tüm uzuvlarında hissedecek hızla ormana doğru gitmişti.

Sıkı yönetimle büyüyen Jungkook tüm kraliyetteki insanlardan daha saf ve temizdi bir çok şey babasının emriyle gereksiz görülüp ona öğretilmemişti fakat Tae tehlikeyi göze alıp ona başta ata binmeyi ona öğretmişti sıradaki hedefi Jungkook'a kendisini korumaya yetecek kadar silah eğitimi vermek olacaktı.

Jungkook'un aksine o daha geniş bir şekilde yetiştirilmişti, babası her şeyin en iyisi olmasını istediğinden bir çok şeyde bilgiliydi. Jungkook ve Tae sık ağaçlarla donatılan ağaçlara çarpmadan derin ormanda ilerliyorlardı.

⚔⚔⚔⚔

Komutan YoonGi ve Birliği Kral ile beraber, Jeon valisinin kalesine yaklaşırken ağır sis karayı kaplamıştı. Varlıkları fark edilmiş ve büyük kapılar sonuna kadar açılmıştı.