ϟ
"you're losing your memory now..."
ϟ
Draco Malfoy
Gece devam ediyordu. İnsanlar içeceklerini yudumluyor, dans ediyor ve sohbet ediyorlardı. Hermione ve ben bir köşede oturmuş, sohbet ediyorduk.
Hermione ile sohbet etmek mi? Bu yıl başlamadan önce kesinlikle hayal edemeyeceğim bir şeydi.
Hâlâ anlam veremiyordum, ama bu akşamın sonuna kadar da vermeyecektim. Anı yaşayacaktım. Belki de bir daha ona bu kadar yakın olamayacaktım.
"Biraz daha dans edelim mi?" Bu soruyu soran Hermione'ydi. Tabii ki onu reddetemezdim. Gülümseyerek onayladım.
Birlikte birkaç kişinin olduğu dans alanına çıktık, yavaş bir parça çalıyordu. Tıpkı önceki yaptığımız gibi dans pozisyonumuzu aldık. Ben ilk dansımızı hayal ederdim hep, rüyalarıma girmesi için yalvarırdım. Şimdi ise birden fazla dans etme şansına sahibim.
"Biliyor musun, bu yaşadıklarımız çok tuhaf geliyor. Daha birkaç ay önce kavga ederken şimdi dans ediyoruz," dedim hafif bir ritim tutturmuşken. "Aslında hiçbir zaman sana karşı kötü olmak istemedim. Bazen gerçekten zorluyorlar beni bazı şeyler için."
Hermione duraksadı. Bir an söylediğim şeyleri düşünmeme sebep oldu bu. Yoksa pot mu kırıyordum?
"Anlıyorum. Geçmiş geçmişte kaldı, artık önümüze bakma zamanı..."
"Peki Harry ve Ron? Yani, onların bu durumdan hoşnut olmadıkları apaçık belli. Benim yüzümden onlarla aranın bozulmasını istemem." Belki de isterim. Sonuçta aptal ve bencil, âşık bir çocuğum.
"Ben çocuk değilim. Kendi kararlarımı kendim verebilirim. Elbette ben de aramızın bozulmasını istemem, bunun için elimden geleni de yapacağım."
Bir kez daha âşık oldum.
Ama Hermione gözüme tuhaf geliyordu. "Bir sorun mu var?"
Gözlerini etrafında gezdiriyordu bir şey düşünerek. "Draco, dediğim gibi, kararlarımı kendim verebilirim. Sana söylemem gereken bir şey var. Her ne kadar sonuçlarından korksam da. Kuleye çıkabilir miyiz?"
Anlam veremesem de onayladım. Dans etmeyi bırakıp salonun kapısına ilerledik. Daha sonra merdivenleri çıkıp kuleye gittik. Sene başında peşimden geldiği kule...
Hermione çok tereddütlüydü. Bu beni fazlasıyla gergin yapıyordu. Bana söyleyeceği şey neydi de bu kadar düşünüyordu?
"Ben... Gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum. Ama bunları söyledikten sonra beni bırakmandan korkuyorum," dediğinde kaşlarımı çattım. İşler gerçekten garipleşmeye başlamıştı.
"Hermione, ne olursa olsun yanındayım, merak etme," dedim güven vermeye çalışarak.
Derin bir nefes aldı, bir an önce söyleyip kurtulmak ister gibi...
"Defteri okudum."
Defter?
Şaşkınlığım gözle görülebilirdi. Az önce Hermione'ye söylediğim sözü hatırladım. Ne olursa olsun yanındayım. Peki ya şimdi yanında olabilir miyim acaba?
"Hayır, hayır, hayır... Bu olamaz! Ne zaman?"
Korkar gibi yüzüme baksa da cevap verdi. "Fırtınanın olduğu gece. Yani... Bana yaklaştığın gece."
Yaklaşık bir ay öncesi.
"O zamandan beri biliyorsun yani?" Soruma cevap vermedi. Sadece kollarını göğsünda kavuşturdu, rüzgar yüzünden saçları dağılmaya başlamıştı.
Ona kızmak istesem de, kızamıyordum.
"Draco, ben çok özür dilerim. Gerçekten..."
"O yüzden ilk başlarda benden uzak durdun. Oysaki ben... Sırf sana yaklaştığım için öyle yaptığını sanmıştım."
"Bak, biliyorum bana kızgınsın ama her şey değişti! İlk başta defteri okuduğum için sandım ama o yüzden değildi."
Hâlâ şok içerisindeydim. Söylediklerini kavrayamıyordum.
Defteri okumuştu.
Onun hakkındaki hislerimi biliyordu.
"Hermione... Üzgünüm," dedim elim ceketimin iç cebine giderken.
"Ne?"
Yavaş hareketlerle asamı çıkardım. Ellerimin titrediğini ancak o zaman fark ettim.
"Hayır... Draco, böyle olmak zorunda değil. Beraber olabilir, mutlu olabiliriz. Hem... Gerçekten çok şey değişti. Ben... Çok farklı hisler var içimde, tarif edemeyeceğim."
Aklımı karıştırmasına izin vermemeliydim. Eğer şimdi bunu yapmazsam, daha sonra hiç yapamazdım.
"Bunu yapmak zorundayım, Hermione! Seni korumak zorundayım. Seni seviyorum."
Gözlerimden yaşlar aktığını yeni fark ediyordum. Bu, hayatımda yapacağım en zor şeydi. Sonunda gerçekleri öğrenmişti, bunu istemiyor muydum zaten?
"Ben de seni seviyorum, Draco."
Bu cümle duraksamama neden oldu. Ama olan olmuştu. Onu korumak için bunu yapmalıydım. Acı çekmesine göz yumamazdım. Benim gibi kötü birini sevmesine izin veremezdim.
Dudaklarımdan çıkan kelime, artık bu işten geri dönüş olmadığını gösteriyordu.
"Obliviate."
ϟ
Bana sövmenize izin veriyorum;(
Bunun olacağı belliydi biraz da olsa...Bunu sonradan yazıyorum, lütfen okuyanlar oy versin, oyları görmek beni mutlu ediyor.
Dramione için bir kalp. ♥️
Öpüldünüz! ♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
where's my love? | dramione
FanfictionVe Draco Malfoy, hayatında hiç ummadığı bir isme âşık oldu. ϟ Yine yazıyorum. Onun okumayacağını bile bile... Aramızdaki ilişki o kadar tuhaf ki, ondan hoşlandığımı anlaması imkânsız gibi bir şey. Gerçi amaç da bu değil miydi? Olabildiğince ondan...