ϟ
"i don't wanna be an island
i just wanna feel alive and
get to see your face again"ϟ
1 Yıl Sonra
Dumbledore ölmüştü. Hogwarts'ın başına Snape geçmişti. Voldemort gücü eline almıştı.
Kısacası, iyiye giden hiçbir şey yoktu. Buna ben ve benim psikolojim de dahil olmak üzere. Olaylardan olabildiğince uzak kalmaya çalışıyordum ama nafile. Ben de babam gibi bir korkaktım.
Tahmin ettiğim gibi o olaydan sonra Hermione benden ölesiye nefret edecekti. Belki de artık hislerim ona gerçek gibi görünmeyecekti. O zaman hayatta olmamın nedeni neydi ki? Her gün onu düşünerek kendimi avutmaya çalışıyorum. Peki ya ne için? Önümde bir gelecek göremiyorum, neler olacağını bilmiyorum.
Kötü şeyler yaklaşıyor. Voldemort her yerde Harry Potter'ı arattırıyordu. Bulduğu an da, onu öldürecekti. Benim umudum ise Harry'nin onu öldürmesiydi.
Rüyalarım hâlâ devam ediyordu. Rüyalarımda onu gördüğüm için uyumak istesem de, sonunda birer kâbusa dönüşüyorlardı. Her rüyada, gidiyordu. Gitme desem bile...
Fotoğrafını saklayamıyorum. Korkuyorum çünkü bulurlarsa diye. Bulurlarsa bir şey yaparlar diye. Bu yüzden geceyi iple çekiyorum, rüyalarımda gideceğini bile bile...
Tıpkı şimdiki gibi. Uyumaya çalışıyorum tekrar onu görmek için. Yaklaşık yarım saattir yatakta dönüyordum, uyumamı engelleyen bir şey varmış gibiydi. Aslında bunlar düşüncelerimden başka bir şey değildi.
Gözlerimin ağrımaya başladığını hissettim. Ve sonunda, uykuya çekildim.
ϟ
Bir bahçedeydim. Birkaç ağaç, çiçekler ve küçük bir göl vardı. Ayrıca sevimli, küçük bir ev... Göle yaklaştım. Göldeki yansımam beni şaşırtmıştı. Normal olduğumdan çok daha farklı biri vardı karşımda. Daha sarı saçlar ve daha yaşlı bir yüz. Gelecekteki bene mi bakıyordum?
Hafif bir gıcırdama sesi duydum. Sesin geldiği yöne baktığımda, büyük bir ağacın altında duran büyük salıncağı fark ettim. Salıncak bana doğru dönük olmadığı için üstünde oturan kızın kim olduğunu göremiyordum. Ama kahve saçlar hiçbir şekilde yabancı değildi, nerede görsem tanırdım.
Hermione Granger...
Salıncağa doğru yürüdüm. Sonrasında yanına oturdum. Hafif bir şekilde sallandım. İkimiz de konuşmuyorduk, etrafta sadece birkaç kuşun sesi vardı.
Başımı ona çevirdiğimde, bana baktığını fark ettim. Çok dikkatli bir şekilde bakıyordu. Daha sonrasında gülümsedi.
"Uzun zaman oldu değil mi? Son olaylardan sonra... Ve sen, her zamanki gibi beni görebileceğin tek yere, rüyalarına geliyorsun çaresizce. Niye her şeyi unuttum, Draco?"
Bilinçaltıma küfrettim içimden. Ve sonrasında konuştum.
"Ne yapabilirim ki? Gerçekte senin yanına gelemem. Sana ait bir şey saklarsam sizi tehlikeye atmış olurum. Bunun benim için ne kadar zor olduğunu anlayamıyor musun? Sensiz yaşamak, seni görememek... Gerçi ben seni sevdiğim tüm zaman boyunca böyle yaşadım. Sensiz yaşadım, ama seni görüyordum. Başkalarıyla beraber... Özellikle son zamanlarda Weasley ile kafayı bozmuştun. Sanırım onu seviyorsun." Son cümleyi söylerken sesim titremişti. Kesinlikle kabul etmek istemeyeceğim bir şeydi.
"Belki," dedi omuzlarını silkerek. "Seni de sevmiştim. Ama sen bunu yok ettin. Belki derinlerde hâlâ bir şey vardır. Bilmiyorum."
Yavaşça ayağa kalktığında yine gideceğini anlamıştım. Ardından ben de ayağa kalktım.
"Gitme." Sesim o kadar titrek çıkıyordu ki, çaresiz olduğum çok barizdi. Ve yine gözlerim dolmuştu.
"O zaman..." Duraksadı, bakışlarını yere indirdi. Ardından gözlerimin içine baktı. "İzin verme."
Bunu nasıl yapabilirdim ki?
"Bilmiyorum... Nasıl yapacağımı öğretemez misin?"
Birkaç adım daha geriye giderek cevap verdi. "Hayır, kendin yapmak zorundasın. Ve nasıl yapacağını öğrenene kadar, ben gideceğim. Her defasında."
Ve yine gitti.
ϟ
Evet arkadaşlar, yine gitti:( Pek olay olmayınca ne yazacağımı bilemiyorum bu yüzden kısa oluyor. Neyse bu bölüm sondu. Diğer bölüm biraz daha uzun olabilir belki. Biraz olay dolu bir bölüm ve 1 yıl sonralar bitti. Bu arada, finale de yaklaşıyoruz... Diğer bölümde görüşmek üzere!
Dramione için bir kalp. ♥
Öpüldünüz! ♥
![](https://img.wattpad.com/cover/103148008-288-k495423.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
where's my love? | dramione
FanfictionVe Draco Malfoy, hayatında hiç ummadığı bir isme âşık oldu. ϟ Yine yazıyorum. Onun okumayacağını bile bile... Aramızdaki ilişki o kadar tuhaf ki, ondan hoşlandığımı anlaması imkânsız gibi bir şey. Gerçi amaç da bu değil miydi? Olabildiğince ondan...