Birbirlerine zıt karakterde 2 insan...
---ATEŞ VE BARUT---
İyimsever bir o kadar da inatçı.
neşeli ve yüzünde gülümseme eksilmeyen
Acıların kralını çeken bir kız...
...MASAL...
"Adımda hayatımda MASAL gibiydi..."
Sadece kendisini düşü...
Eve girer girmez Mert kahkaha attı. Sinirlerim zaten bozuktu şimdi berbat. Olan bitenleri anlattıktan sonra kahkahası daha da büyüdü.
"Kes artık gülmeyi!" dedim
"Elimde değil kusura bakma."
"İyi sen burda gülmeye devam et ben odama gidiyorum." dememle kalkmam bir oldu.
Mert kolumdan tutarak beni mutfağa çekiştirdi. Bir an ne olduğunu anlamadım. Buz dolabının kapağını açttığı an kaşlarım havalandı.
"Ayh Mert bu bu çikolata... Çok güzel duruyorlar." Evet fazla tepki vermiş olabilirim ama çikolata benim için bambaşkaydı. Hele ki buz dolabının bir kenari milka çikolatalarıyla doluysa tepkim az bile kalmıştı. Çok durmadan Mert' e sarıldım. "Tamam Masal bilseydim beni sarılarak boğacağını almazdım." dedi. Allahım çok odun yani benim de ondan farkım yoktu ama olsundu.
"Tamam tamam." dedim ve elime bir kaç tanesini alarak televizyonun karşına geçip oturdum. Çok geçmeden Mert de yanıma geldi.
"Değiştir kanalı bakalım taş kafa." dedi.
"Sensin taş kafa ayrıca bu gayet iyi değiştirmem." dedim.
Bana taş kafa demesi sinirimi bozsada ona kızamıyordum. O benim ailem olmuştu. Kimse yanimda yokken hep o geldi beni hic yalniz birakmadı. Yetimhanede de çok sahipleniyordu.
"Masal çikolataları alırım. Değistir."
"Don kafalı mısın yha verilen mal geri alınmaz diye bir şey var biliyor musun?" dedim
"Ciddi misin bilmiyordum. Masal değiştir." Off bu sefer çok ciddi ve sert konuştu. Ne vardı yani korku filmi izlese yok ama o Mert dediği olucak. Bende Masalsam değiştirmem.
"Okul işini naptın." dedim konuyu değiştirerek.
"Bu gün halledicem." dedi
Mert koltuktan kalkınca sevinçten gülümsedim.
"Nereye"
"Odama. Senden kurtuluş yok taş kafa." dedi
"Ne alaka ben çok sakin bir kızım."
"Masaldan mı bahsediyoruz?" dedi
"Evet. Neyse sen git odana fazla konuşuyorsun filmi izleyemiyorum."
Her zaman rahat uyudum yatağımda bu sefer rahat uyuyamıyordum. Nedeni ise penceremin açık olması. Hava serin ve rüzgarliydi. Rüzgar önce tül perdeme sonra da açıkta kalan bedenime çarpıyordu. Daha fazla dayanamayıp kalktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Masal'ın odası👆
Aynadan kendime baktım. Dağılmış olan topuzum hiçte fena değildi. Tavşanlı olan pijamalarımı bana Mert almıştı. O yüzden pijamalarımı çok seviyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Masal'ınpijaması☝
Odaya Mert 'in gelmesiyle yerimden zipladim. Bir anda girmişti odaya.
"Kız odası ya hani insan kapıyı çalar falan." dedim
"Sana da günaydın." dedi kime diyordum ki Mert iste bildigini okuyor.
"Kahvaltiyi hazirladin mi?" dedim
"Bir de kız olacan ha kahvaltıyı ben erkenden hazırlıyım sonra seni kaldirayim kahvaltiya cağriyim bir de bana kiz oldugunu söylüyorsun. "dedi
"Bu hazirladim demek oluyor. Yani sadece evet diyebilirdin ne diye uzatiyorsun." dedim
"Masal sus bi yha yürü aşağıya hadi." dedi.
∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆
Mertle birlikte merdivenleri inerken burnuma çok güzel kokular geldi. Mutfağa ilerledik. Cidden çok guzel bir kahvaltı hazırlamıştı.
"Heyt be,benim kardeşim işte." dedim.
"Yav he he bırak bu işleri. Senden de bunları bekliyoruz bu işleri Masal hanım." dedi
"Övülmeye gelmiyorsun yha hemen laf sokma peşindesin." dedim ve masaya ilerleyip sandalyeye oturdum.
" Övülmeye gerek yok gerçekler kızım." dedi Allahım yha egodan ölecek.
"Egona söyle bir daha bu eve gelmesin." dedim
"Tamam taş kafa kahvaltını yap. Fazla konuşuyorsun." dedim
Gözlerimi devirdim. Kahvaltımı yaptım. Bir den aklıma gelen şeyle yüzüm düştü Mert' e baktım çayını içiyordu.
Aklıma gelen şeye "Tövbe tövbe." dedim dışımdan söylediğimi fark edince bana şaşkın şaşkın bakan Mert' e baktım. "
