BÖLÜM 3: Pandora

131 17 329
                                    

Herkese merhabalar dilerim turtalarım. Evet size artık bundan sonra turtalarım diyeceğim. Sebebi yok beybilerrr.

Neyse bu bölümü genç olanlara ve genç hissedenlere, zamanın ne kadar acımasız olduğunu bildikleri halde umutsuzluğa kapılmayan pandoralara ve kendini bu dünyayla bir türlü bağdaştıramayıp yeni dünyalar arayanlara ithaf ediyorum. Yeni bir dünya bulursanız beni haberdar edin dostlar bende gelmek istiyorum.

Bu arada kitabın yeni kapağını pampileytam @rabia09786 yapmıştır. Teşekkürlerimi iletiyorum burdan. Eyvallah pampileytaaaaaaa

Aylardan haziran günlerden samartesiydi. Diğer günlere nazaran bugün havada burukluk vardı. Her şeye rağmen vazgeçemediğim enfes solucanlı turtayı yapmaktaydım. Bu sefer o turtalardan tüm kasabaya dağıtmak istiyordum. Tamı tamına 19 turta yaptım ve üstüne biraz kertenkele tırnağı serptim. Soğumaları için salondaki masaya dizdim. Artık köşeye çekilip dinlenme vaktiydi.

Hava kararmış bulutlar içindeki hüznü atar gibi yağmur yağmaya başlamıştı. Kendimi yine boyasız eski kulübenin camından içeriye bakarken buldum. Bu sefer küçük bedenimin yerine kendi bedenim vardı. Bir şeylerden saklanmam gerekiyormuş gibi usulca cama yaklaştım. Ve kafamı içeride bulunan iki kişiye doğru çevirdim. Tartışıyorlar hatta kavga ediyorlardı. Uzun boylu olan tanıdıktı. Sinan ve diğerinin birbirine ne kadar çok benzediğini fark ettim. Fakat öteki Sinan'a oranla daha soluk benizliydi. Saçları uzamış sakallarına karışmıştı. Gözleri Sinan'ın gözlerinin aynısıydı.  Boyu ise her ne kadar çok uzun olmasa da bir kısa sayılmazdı.

Aniden atıldı. "Daha ne kadar saklayacaksın beni? Ölmemimi bekliyorsun!"

"Henüz vakit gelmedi Semih. Daha önümüzde koca bir yıl var." Dediği zaman Sinan'ın adını yeni öğrendiğim Semih'e oranla ne kadar rahat durduğunu fark ettim.

Semih ellerini saçlarına atarak derin bir çekti. "Bu koca bir yılı boşa harcamasan iyi edersin. Bildiğin üzere tek dokunuşumla seni etkisiz hale getirebilirim."

"Ah sevgili ağabeyim bunu geçen sefer gördük. Adı neydi o kızın ımm... heh Damla. Tam siz yiyişirken kız bi anda şeytan görmüş gibi kaçmaya başladı." Sinan bunu derken oldukça komik bir şeymiş gibi büyük bir kahkaha patlattı.

Semihse bunu duyunca gözlerini hüzün kapladı. "Damla'nın hiçbir suçu yok. Benim bir Pandora olduğumu bilemezdi. Büyük duygu patlamasının sonucu bana dokunanı delirteceğimi bilemezdi. Bunun sonucunda onu kaybedeceğimi de bilemezdim."

"Sevgili ağabey bu senin suçun değil zaten. O babamızı öldüren cadı kadının suçu. Seni nasıl bu hale getirdiyse sonucuna da katlanacak. O yoksa kızı var elimizde." Sinan bunu söylerken gözlerinden ateş saçar gibi bakıyordu. Delirmiş boğadan bir farkı yoktu.

Sarımsı gözler bir anda bana dönünce ne yapacağımı şaşırmış bi şekilde geriye doğru yürümeye başlamıştım ki kendimi yerde buldum. Sinan peşimden delice koşmaya başladığında ani bir refleks olarak yerimden doğrulup bende koşmaya başladım. Ormanın içine doğru girdiğimizi fark ettiğim an arkamdaki sesler kesildi. Adımlarımı yavaşlattığım sırada sis bulutu görüş alanımı kesti. Kafama ani bir darbe aldığım sırada başımın kenarından akan sıcak kanın kokusu burnuma doldu. Ve görüşüm tamamen kayboldu.

Gözlerimi açtığımda salonda uyuyakaldığımı fark ettim. Fakat başımda keskin bir ağrı vardı. Rüyamda gördüklerim üzerimde büyük bir etki bırakırken sadece bir rüya olmadığı aşikardı. Hatta o anları gerçekten yaşamış gibi hissediyordum. Belki de gerçekti her şey. İyice delirdiğimi düşünmeye başladım. Ve yaptığım turtaların başına geçtim tekrardan. Enfes kokuyorlardı. Hele o üzerindeki kertenkele tırnağı der susarım.

Acaba Lüga'nın gördükleri gerçek miydi? Yoksa zihninin oynadığı bir oyun mu?

Bölüm biraz kısa olmuş olabilir. İlham perilerim biraz yorgun şu sıralar. Bi türlü evin yolunu bulamadılar.

Neyseeeeeeeee. Bildiğiniz üzere 4.  bölümde ilk ithaf verilecektir. Aklımda biri tabiki de var. Yani biri değil de iki kişi diyelim. Artık 4. bölümde ögreniriz.

Bu kadar boş yapmak yeter turtacı. Kes sesini ve yeni bölümü yazmaya başla.

Son olarak sizleri çok seviyorum dostlarım. Destekleriniz için sonsuz teşekkürlerimi iletip saygıyla selamlıyorum. Kendinize iyi davranın brolar...

~Turtasever Turtacı~

TURTACI'NIN BÜYÜLÜ YAŞAMI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin