Kulüp kapısının önüne doğru gelmiştik. Temmuz son kez telefonun ekranından kendini inceledikten sonra ki bunu yol boyunca 30 kere yaptı içeri girmiştik. Müzik sesi şimdiden başımı ağrıtmıştı bile. Derin karşıdan bize ya da Temmuz'a el işaretiyle kendilerini gösteriyordu. Temmuz oraya doğru giderken bende peşinden doğru ilerledim. Müzik sesi şimdi daha azdı ve böylece karşımızdaki insanı duyabiliyorduk. Derin beni süzdükten sonra Temmuz'a döndü.
-Bu yanında getirdiğin kız da kim. Kardeşin mi yoksa ?
Dedi suratını ekşiterek. Hayret burada fark etmesi şaşırttı beni doğrusu. İğrenç bir şeymişim gibi bakmasa daha hoş olacaktı sanki. Tam "Hayır ama manevi kardeşiyim" diyecektim ki Temmuz konuştu.
-Hayır o...o sadece bir arkadaş. Burayı görmek istedi de.
-Peki tatlım iyi niyetini anlıyorum ama bir daha ki sefere arkadaşlarını getirirken kendi gardırobundan giydir tamam mı ?
Temmuz gülümseyerek kafa salladı. Ben...ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyorum. Bir de görmek istedi de diyor. Gerizekalısın İlsu sen her zaman saflık yap tamam mı? Ezsinler ama sen yine yap. Müzik sesi yine eski gürültüsüne dönmüş muhteşem üçlü dans ediyordu. Bense hala aynı noktada dikilmiş duruyordum. İçimde anlatamadığım bir acı vardı benim ailem dediğim insan sırf birilerinin gözüne girmek için bana "Bir arkadaş" dedi ha. Dişlerimi sıkmaktan yanaklarım kaskatı olmuştu şimdi ağlamanın sırası değil tamam mı ? Durdur şu lanet yaşları. Ben...ben gidiyorum.
Dışarıya çıktım. Geçen taksiyi durdurup eve götürmesini söyledim. Camdan dışarıya bakıyordum ama tek gördüğüm şey o sahneydi. Ben asla demeyeceğimi düşündüğüm şeyi şimdi diyebiliyordum. "Keşke gelmeseydim."
---
Eve gelmiş, kıyafetlerimi değiştirip koltuğa oturup film izliyordum. 2 saat sonra kapı çarptı. Temmuz gelmişti. Yine o her zaman ki sırıtış. Gittiğimi fark etti mi ondan bile emin değildim artık. Kendini koltuğa attı.
-Neden gittin ?
-Demek fark ettin şaşırttın beni Temmuz. Hem neden kalayım ? Sen sırf birilerinin gözüne gir diye senin deneme tahtan olarak orada duramazdım. O kendini bir şey sanan kız beni yerin dibine sokuyor, sen de karşı durmak yerine ona katılıyorsun buna seyirci mi kalsaydım ? Sen sırf popülerlik istiyorsun diye yanında gezdirdiğin evcil hayvanının değilim ben Temmuz !
-Sen ne diyorsun İlsu ? Sen...benim kalbimi kırıyorsun.
-Allah Allah ciddi misin ? Kalbini mi kırdım ki şimdi ben ? Biliyor musun artık sırf birileri kırılmasın diye yaşamaktan bıktım ben tamam mı ? Senin gözünü popülerlik kör etmiş sen beni gün ve gün kırarken sırf senin tadın kaçmasın sırf bir tanecik "Kız kardeşim" dediğim insanın üzülmesini istemediğimden dolayı tek bir kelime etmedim ben. Artık görmezden gelmenden bıktım benimde bir kalbim var her ne kadar umursamamış olsan da. Bu kadar hep "Ben" ci olma tamam mı ? Etrafında seni seven insanların da farkına var olur mu ? Çünkü sen bu değilsin.
-İlsu saçmalamayı bırak artık. Sadece bir sevgilim ve bir dostum oldu. Kıskandığın için mi böyle yapıyorsun anlamadım ?
-Allahım kime ne anlatıyorum ki ben. Kızım gerizekalı olmayı bırak artık. Neyini kıskanayım pardon 3. günde daha tam tanımadan birine "dost" dediğin kızı mı yoksa sevgiliciğin seninle konuştu diye hatta sana baktı diye tutuşan eteklerini mi? Yeter artık!
Sinirden titreyecek hale gelmiştim . O benim için sadece "Bir arkadaş" olsaydı saçlarını yolmuştum bile ama salak kafam hala seviyordum. Ben onunla büyüdüm ama şuan içimdeki ona karşı oluşan nefreti atamıyordum. Montumu alıp kapıya doğru yöneldim.
-Nereye gidiyorsun ?
-Sana nereye gittiğimin hesabını vereceğimi sanmıyorum.
-Geri gelecek misin peki ?
-Başka şansım olsa inan hayır derdim.
-İlsu ben...
-Sus Temmuz ağzından bir tek daha canımı yakacak cümle hatta kelime duyarsam madem sen beni " Bir arkadaş" yaptın bende seni "Hiçbir şeyim" yaparım.
Deyip kapıyı çarparak çıktım. İçeride durduğum süre boyunca tuttuğum göz yaşlarım artık serbesttiler. İçimde tuttuğum tonlarca söz artık özgürlerdi ama ben rahat değildim ben... ben sadece üzgündüm.
Yürüdüm...yürüdüm hava fazla karanlık olmuştu fakat şuan havanın ne kadar karanlık ya da aydınlık olduğunu umursayacak halde değildim. Sahil yoluna geldiğimi görünce yaklaşık ne kadar yürüdüğümü hesap edebiliyordum. Gözüme kestirdiğim bir banka doğru ilerlerken içmiş bir adam aramızda epeyce bir mesafe olmasına rağmen gelip bana çarptı.
-Yavaş olsana be kızım.
-Pardonda gelip sen bana çarptın "Oğlum".
Kolumdan sıkıca tutmuş sert sert bakıyordu. Çok korkmuş olmama rağmen belli etmemeye çalışıyordum. Kolumu ondan kurtarmaya çalıştıkça daha da sıkıyordu. Artık biri beni duyar da gelir umuduyla bağırıyordum. Gecenin bir vakti dışarı da olursan başına bunlarda gelir İlsu Hanım. İç sesimin annem olduğunu düşündüm bir ara ta ki iğrenç adamın bana bağırmasına kadar.
-Kes be sesini şuracıkta gebermek istemiyorsan sus!
-Ya bıraksana beni be!
Artık korkumu gizleyemiyordum. Sesim ağlamaklı çıkıyordu. Bir anda kendimi yerde buldum. Yüzünü göremediğim çocuk adama yumruk atmıştı. Adam daha iri yapılı olduğundan bir itmesiyle çocuk yere düşmüştü. Adam içtiği şişelerden birini kırıp yerdeki çocuğun üzerine yürüyordu. Yerden kalkıp ne yapacağımı düşünürken yerden bulduğum irice bir taşı adamın kafasına attım. Adam kafasını tutup acıyla inledikten sonra bana döndü. Yerde ki çocuk kalkıp bir tekme savurduktan sonra adam sendeledi.
-Buradan defol git yoksa polisi çağıracağım.
Adam nefret dolu bakışlarla yoluna devam ederken tanıdık sese doğru döndüm. Gözlerimi büyüterek ona doğru yanaştım.
-Boğaç !!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Gözyaşı
Genç Kız Edebiyatı"Elimi tuttuğunda pamuk şeker alınmış ilkokul çocuğu gibi hissetmiştim ve ben düşmekten artık korkmuyordum.Kanatları altına almış oyuncak bebeğini koruyan saf bir kız çocuğu gibi koruyordu beni.Sanırım artık kabul edebilirim,onu sevdiğimi kabul edeb...