HER ŞEY DAHA DA NETLEŞİYOR

47 2 3
                                    

Aslında dün olanlar aman ne harika değil mi!Ben biriyle sevgiliydim ve okulun en gıcık olan tipi ama aynı zamanda en popüleriyle.Ama ben gerçekten ne yapmalıyım.Tek arkadaşım benden uzak durmuş durumda ve Alicia iyi bir kız.Gerçekten.Bana anlattıkları onun iyi bir kız olduğunu göstermez mi yoksa gerçekten çok saf mıyım.İçeriye Erik girdi.Ve çok kızgın görünüyordu.Yatağına yattı ve Vampirlere Savunma kitabını alıp okuyormuş gibi yaptı.Yatağımdan doğrulup "Neyin var senin ha!" diye çıkıştım."Neyim mi var?Çok komiksin gerçekten.." "Sana ne yaptım da böylesin ha Alica'yaysa o konu beni ilgilendirir seni değil." "Beni de ilgilendirir.Sen benim dostumsun.Ve o kız sana göre değil." "Artık bana göre olan kızları da mı sen seçiyorsun." "Hayır.Bak.." biraz yumuşamış gibi "gerçekten ne yapmalısın ben karar veremem ama şunu düşündün mü bana anlattıklarınla bu ya bir oyunsa her zaman kullanacağı kozlar olmasını sağlıyorsa bunu düşündün mü hiç." "Abi bi soluklan da cevap verebiliyim.İlk önce bunu düşündüm ama ben oyun oynarken kırılmış gibiydi.Ve ikincisi oyun oynayacak kadar zeki olduğunu zannetmiyorum ama savaş açıcak kadar beyni var." ikna olmuş görünüyodu. "Tamam ama eğer bir sorun çıkarsa ben demiştim." "İyi tamam.Ve ayrıca dün kız bana çarptığında kaçtın ve çok sinirliydin ve sonra kız yemekhanede geri özür dilemek için yanıma geldi hızlıca geri gitti sanki birini arıyodu.." "Bilmem kimi aarıyoo.Nerden bileyim ben şimdi şunları sorgu çeker gibi söylemesen." "İyi tamam.Yok bir şey ha bu arada daha o derse bile girmemişken nasıl da okumaya çalışıyorsun." "Ha gerçekten bu kitab aaa pardon yaa ben KAN'ı okuyacaktım.Meraktan yani ama o sinirle elime ne geçerse aldım."

Erkekler yatakhanesinde adım attığım anda Alicia aniden karşıma çıktı."Seni çok bekledim.Neredeydin?" "Uykudaydım ve yeni kalktım.Yemekhaneye mi gidiyoruz?" "Haa o mu evet." "İyi tamam." yolda giderken önüme yine o kız çıktı sanki bir tuhaflık vardı üstünde "Selam" dedim ama o sırada karnıma bir dirsek yemiş bulundum "Ne var?" "Yok bir şey galiba hı" deyip yanımdan hızlı adımlarla koştum.Bu arada ben de peşinden koşarak gittim ona yetiştiğimdeyse "Alicia sadece küçük bir selamdı bu kadar kıskanç olduğunu bilmiyordum." "Evet kıskanıyorum ama o kızın bakışları ımm sanki seni .." sesini alçaltıp"yiyecekmiş gibi" o anda gülmekten kırıldım."O kıza bakacağımı mı zannettin.Gerçekten mi?Üzgünüm ama sana tipimin hangi kızlar olduğunu söylediğimi zannediyorum." deyip bir masaya doğru gittim.O da peşimden gelip:"Haa evet unutmuşum." deyip kahvaltımızı yaptık.Daha sonra Erik yanımıza gelip "Şeyy..Merhaba" Alicia:"Merhaba Erik." Erik şimdiden kızarmaya başlamıştı ona kızlarla nasıl konuşulması gerektiğini öğretmem gerek.Erik:"Şey Paul bugün açık sahada hayvanımızı seçicekmişiz.Bunun hakkında konuşalım mı diyecektim.Ama sonra konuşuruz neyse."deyip gidiyodu ki "Niye sonra konuşalım utanmana gerek yok Alicia bizimle ve artık rahat ol, istediğini söyleyebilirsin." "Şey iyi o zaman Profesör Carl yani bizim Vampir Hayvanları konusundaki usta ve çok ünlü olduğunu söylemiş miydim?" "Hayır." dedik Alicia'yayla ikimiz aynı anda."Hımm iyi o zaman çok ünlü ve konu şu tarihteki bütün vampirlerin ,dönüşümü yeni bile, olsa hepsinin bir hayvanı vardır.Ve konu şu ki tarihte sadece tek bir vampir birden çok hayvanı olmuş o da seninle aynı adda Paul.Adı Paul Stephorn.Ve bu vampir ayrıca yani herkesten farklıymış.İnsanken bile..Yani demek istediğim şu ki sonunda kötülüğü seçmiş ve bu da onun sonu olmuş çünkü en güçlü vampiri bile yenmek zorken tek bir kadın bunu başarmış adı da Katy Black'miş.Ve şunu öğrendim ki bizim okulda BLACK soyundan tek kişi var ve ikinci adı da Katy olan tek kişi..." Alicia'ya kuşku dolu bir bakış atarak:" ALİCİA"

İşte bu tam bir rezalet.Karnıma aniden yumruk yemiş gibi oldum."Na nasıl?Ne dediğin farkında mısın?Alicia?" "Şey,evet Black soyundan geldiğimi kabul ediyorum ve ayrıca diğer adımda Katy.Sana söylemememin tek nedeni gereksiz olması." "Evet gereksiz bir bilgi gerçekten bunu bu kadar büyütmeye gerek yok değil mi Erik." "Şey teorik olarak evet ama bunu sadece Vampir Hayvanları dersinde görebiliriz." "Evet haklısın kuşkulanmaya gerek yok." Ve sonra hepimiz şüpheyle Vampir Hayvanları dersine gittik.Derste öğretmenimiz Profesör Carl bize kısa bir açıklamada bulundu."Evet genç vampirler bugünkü dersimizi herkesin bildiği gibi kendi hayvanlarınız seçerek başlayacaksınız.Unutmayınki çoğu kişinin aynı cins vampiri olabilir.Ancak bunda üzülecek bir şey yok.Ve hepinizin hayvanlarını merak ederek bekliyorum.Benimkini sorarsanız:At." Evet işte başlıyoruz.İlk başta kedilerin olduğu yere gittik.Kural şu elini uzattığın zaman hayvan sana karşılık verirse o türdeki hayvanlar çağrına ya da sana ilgi gösterebiliyor.İlk başta sıra Danny,Flitwick,Zoe,Erik.. ve işte sıra bende."Aaa kedi beni tercih etti."Profesör Carl ise durmadan hangi hayvanlar hangi kişinin ona bakıyordu.Bu arada Alicia ve Erik'in kedileri onu istemedi.Sıradaki hayvan ise Atlar.Profesör Carl'ın hayvanı.Sıra yine bana geldiğinde ise başta at beni geri tepti ancak sonra bir şey olmuş gibi karşımda selam verip yere çöktü.Profesör Carl'ın ağzı bir karış açık kaldı.Ve hemen herkesi toplayıp" Bugünlük bu kadar yeter galiba.Sen.." "Pa..Ha Paul bekle diğerleri dağılabilir." "Evet profesör bir sorun mu var?" "Ha evet sadece tek bir sorun var her vampirin bir tane hayvanı olur ancak senin birden fazla var ve herhalde efsaneyi biliyorsundur.Ve şuna açıklık getireyim efsaneye göre Black kanını taşıyan Katy'nin hiç hayvanı yok.Ve benimde görevim danışman öğretmenin olarak senin korkmanı değil sadece bilgili olmanı sağlicam.Devam ediyorum.Efsaneye göre Paul kendi güçlerini öğrendikçe aslında bunları yönetebildiğini anladı.Kimsede olmayan güç ve özellikler onda toplanmıştı.Ama unuttuğu bir şey vardı güç her zaman onu korumuyodu.Sadece beslendiği zamanlar onu yönetebilirdi.Herkes ondan korkuyordu.O zamanlar kanlı bir dönemdi.Her yerde insan cesetleri vardı.Ve vampirler alışılmadık bir şekilde öldürmeye başlamışlardı.O zamanlarda ise Fransa'daki Black ailesi üyeleri ise kendi içlerinden çıkan Katy'nin özelliklerini hafife alıyorlar ve onu hor görüyorlardı.Ama Katy sadece hayvan özelliklerinden yoksun biriydi.Diğer Black'lar gibi safkan olamamıştı.Ama o da kendi özelliğini biliyordu.Aslında o ilk kan içmeden biçim değiştiren vampirdi.Yani özelliği yokken.Paul ise alışıldık bir biçimde yönettiği hayvanlara kan yoluyla ulaşıyordu.Efsanenin sonunda ise insan ırkı Katy'ye kaçmış ve artık Paul'un beslenecek kişisi kalmayınca ise Katy'yle ölümüne savaş vermişti.Katy'nin bu savaştaki şansı çok yüksekti çünkü Paul her biçim değiştirdiğinde içtiği kanlar gidiyordu sonunda zayıf düştü ancak Katy Paul'u öldüremedi.Çünkü bu özellliği şöyle açıklayabilirim insanlar ona ilk görüşte aşk derler ama vampirlerde TUTULMA denir.Ve Katy'nin babası ise ikisini birden öldürüp ortama huzur getirmiştir.Ve işte o günden bu yana ne Black soyu anıldı ne de Paul anıldı.Ve unutmaki güç seni yutar.Şimdi gidebilirsin." "Tee..teşekkürler anlattıklarınız için." "Seni bilgilendirmek benim vazifem." Ve ben anlatılanların şokuna uğrayıp erkekler yatakhanesine gidiyordumki yine o kız bu sefer ağlamaktan gözleri çıkmış gibiydi.Aldırmadım ve gittim.Gittiğimdeyse Erik yatakta oturmuş beni bekliyordu ona olanları ve efsanenin doğrusunu anlatıım.Ve o da bana Alicia'nın ağlayarak yatakhaneye gittiğini yemekhaneye dahi inmediğini söyledi.Bende ona "Peki kızlar yatakhanesine gitmenin yasağı ne ?" "Şey kurallarda saat dokuza kadar yatakhaneye girebilmemize izin veriliyor." "İyi sonra görüşürüz." arkamda "Bu arada bir saatin var." Sağol deyip yatakhanenin yolunu tuttum.Bütün kızları rahatsız etmiş olabilirim ve ayrıca bundan sonra sapık olarak adlandırılabilirim ancak onu bulmam gerek.Sonunda odasını bulduğumda ise bana "Paul gelmeni istemiyorum." "İyi tamam sen gel diyene kadar beklerim.Büyük ihtamelle saat dokuz olduğunda bir profesör gelir ve beni okuldan atar bende vampir olamadan ölüp giderim." "İyi gel." içeri girdim.Gözleri ağlamaktan kan çanağına dönmüş."Bak ağlamanı gerektirecek bir şey olduğunu zannetmiyorum." "Ya öyle mi.Bence gerekli.Anlamıyor musun?Tarih tekerrür ediyo.Kehanetini düşün.Bir asır bekleyeceksin kimi senin olanı bulduğundaysa duanı erken ediceksin ve kendini bir uçurumda bulacaksın.Bir efsaneyi düşün Paul yani sen ve ben Katy bir asır bekledik ve benim kehanetimde ise seninle gelcek okula aynı zamanda geldik ve benim ne olduğumu biliyorsun ben seni yenen kızım ve sonsuza kadar gidiceksin ve biliyor musun eğer bir vampir bir vampire tutulduğunda ondan vazgeçemez vazgeçerse ölmesi gerekir ve senin kehanetinin son dizesi kendini bir uçurumda bulacak." "Bak biliyorum bunlar doğru olabilir ama ne sen Katy'sin ne de ben Paul.Bu yüzden ağlamayı kes ve beni dinle ne kadar tarih tekerrür ederse etsin bunu değiştirmek bizim elimizde ve biliyor musun Paul benim içimde olsada ben gücümü iyi yönde kullanıcam." "Bak işte buna inanabilirm." dedi ve ikimizde güldük. "Bu arada saat dokuz olmadan çıksam iyi olur çünkü odana girmeden önce dediklerim geçerli olabilir." deyip beni yolcu etti.Ve ben yatakhaneye gidene kadar bunu düşündüm.Aslında her şeyde olduğu gibi bunda da gerçeklik payı var ancak bunu gelecek gösterecek.

Rüyam

Soğuk zifiri bir karanlık her tarafta değişik bir koku var.Tanıdık gelen ve bir o kadar çekici.Sanki beni ona iten hissetmediğim bir güç.Evet bunu en iyi GÜÇ diye tanımlayabilirim.Sanki damarlarımda her şeyin herkesten olan bir şey.. KAN gibi.İstediğimi yapacak kadar güç buluyorum.Ama bir anda zayıflamaya başladım.Galiba yeni kanlara ihtiyacım var.Ama bana istediğimi verecek yok ,sadece karşımda bu zifiri karanlıkta bir gölge.Evet gölgeye gitgide yaklaşıyorum.Ondaki gücü hissedebiliyorum.Bende olmayan onda varolan gücü.Ona sadece iki kelime söylüyorum "KANIMI VER." Ama o bana meydan okuyor.Sanki beni yenebilirmiş gibi...Ben yenilmezim bana GÜÇ bunları söylüyor.Ama ya o benden güçlüyse.Bana ölümüne meydan okuyor...

Alacakaranlıkta meydandayız.Evet burası sarayımın önü arenam.Onu hissediyorum.Güç onu yenmemi söylüyor.İşte bende gücü dinledim kaçmak varken ama eğer onu yenersem gücü benim olur.İlk atağı yaptım ama git gide GÜÇ'Ü duymamaya başladım.Damarlarımdaki kan işe yaramaz hale geliyor.Ancak o hiçbir şey kaybetmemiş gibi.Ben ise zayıflamaya başladım.Artık kanım bitti.Ölümüne savaş sona erdi.Her taraftan ÖLDÜR çığlıkları geliyor.Ve o sadece gözlerime bakıyor elini kaldırıyor mutlak sona hazırlanıyorum ama o beni sadece yerden kaldırıyor ve bana tek kelime söylüyor "KAÇ" ne dediğini anlayamadan onun ve benim ölümünü izliyorum.Ve o anda anladım ki aramızdaki bağ bitmeyecek.Ve biz intikam için geri döneceğiz.

Kan ter içinde uyandım.Ve o sırada anladım ki o benim içimde onu gördüm ve Katy'yi de o zamandan beri gelmemi bekliyor sadece gelmemi ve geldim.Artık onun için İNTİKAM zamanı.Geri döndü.İnanamıyorum o benim bende o ve sanki içimde sönecek olan ama varolan bir ateş.Artık biliyor geldiğimi ve istediğini elde edicek sadece onu yenen kişiyi öldüreni öldürmek..

Ve onun bilmediği tek şey o kişi Katy'nin soyu.Kehanet gerçekleşecek mi gerçekleşmeyecek mi?

BİR DAHAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE... Votelamayı unutmayın... Sevgilerimle...

100 Yıl Sonra Tekrar Biz OlmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin