İNANMAK

20 2 0
                                    

        Hayat bazen size ümitsizlik ve en önemlisi kararsızlık bırakabiliyo.İşte bende tam o noktadayım. Bana inanan bir vampir topluluğu en önemliside bana her zaman inanmış ve inanıcak olan Alicia..

" Peki,ne yapmamızı istiyosınuz?"

"Bakın siz sıradışı vampirlersiniz.Özelsiniz.Nyx size bu özellikleri boşuna vermemiştir."

"Bakın profesör anlıyorum ama biz daha 15 yaşında gençleriz. Siz en az iki katımız yaştasınız ve onlar 114 yaşında ."

"Okulun ilk ahlak kuralını hatırlatmak isterim yaşınızla değil inancınızla hareket edin!" İçimden güzel lafmış ama bize uygun değil diye geçirdim ki keşke geçirmeseydim

"Bence tam bize uygun bir sözdü Paul!"

"Çeneni kapatır mısın Eric!"

"Peki diyelimki ben bunu kabul ederim ve arkadaşlarımla birlikte onları yok etmeye çalışırız sonra.."

"Ne sonra? "

"Yani bakın bu benim kararım olmamalı bu savaşta biz bir sıfır yenik durumda başladık."

" Nasıl bir sıfır?"

"Bakın Paul ve Katy vampirleri etki altına alabiliyolar ve Paul ,Katy etki altına alacak kadar körelmiş durumda. Peki eğer ben burda onların adına karar verirsem onların ölümüne karar verirsem ondan ne farkım olur!"

Bir anda Alicia'nın zihniyle konuşmaya geçmiştim.

"Bak sen kendini onla aynı gösteremezsin sen farklısın!"

"Farklı.."

"Seninle ölüme geliceğimi biliyosun!"

"Evet ve buna o kadar üzülüyorum ki..."

"Bu benim kararım unutma."

"Biliyorum."

Şaşkınlığımı gizlemek istiyordum helede sevincimi daha çok..

"Benimle olmanızı isterim ama olmamanızıda anlayışla karşılarım. Kararım şu ki bizimle olanlar savaş hazırlıklarına başlayacak diğerleri okuldan tahliye edilmeli zarar görmelerini istemem."

Artık Başrahibemiz suskunluğunu bozmuş ve "Peki sevgili vampir öğrencilerim sizden tekbir şey istiyorum İnanın.Her şeyi başaracağınıza...." şimdi ben bu kısmı dinlemedim tabi.Başrahibemiz Nyx tarafından verilmiş acayip güzelliğe sahiptiki bu kafa düşüncemden beni Alicia'nın karnıma dirseğini geçirmesiydi: "Ne var?"  dedim acı yüzünden yüzümü buruştururak.

"Bakana kadar azcık dinleseydin şu an sana soru sorulduğunu anlardın!"

"Şey .. ımm. Alicia ben."

"Şu konu haricinde benle konuşma olur mu?" 

"Ama Alicia..." 

"Sana sorduğu soru: Paul müsaitsen bize katılan öğrencilerle toplantı yapalım mıydı?" 

"Teşekkürler." dedim içten ama kırılmış bir şekilde. "Bence gayet iyi bir fikir. " dedim Alicia'ya kaçamak 'Seninle gerçekten  konuşmam gerek' bakışı atarak. Ama o tabiki bunu görmezden geldi. 

Toplantı odasına gittiğimizde konuyu ilk açan arka taraflardan benimle aynı sınıfta olan bir erkekti: 

"Alınma , tamam iyilerin yanındayım ama anlamadığım konu 15 yaşındaki bir gence anında nasıl inanacağımız ?" dediğinde bütün herkesten homurtular ve fısıldaşmalr yükselmişti.. 

"Nasıl mı? Yetişkin bir vampirle dövüşüp onu yenebilceğimi söylesem." Ne? Aklını mı kaçırdın sen ? Yetişkin bir vampir ve çaylak daha neler. 

"Bunu görmek isteriz." dedi bu sefer ön sıralardan gayet hoş bir kız.. 

" Tabi görmek istersin senin için bir göz şöleni olur dimi Bell!" demişti Alicia.Hop durun bakalım Alicia'nın kıskançlık krizimi ne tutmuş acaba..

"Kızlar kavga istemiyorum şu an toplantıdayız ona göre davranın!" demişti Başrahibemiz. "Ayrıca bunun için gönüllü olmak istiyorum beni yenersen herkesin güvenini kazanmış olursun. "

"Ama..." "Aması falan yok meydan okumana karşılık bende sana meydan okuyorum. "derken gözlerindeki anlayışı ve bir o kadarda inandırıcı olduğunu görmek çok üzücü. "Peki Başrahibem." "Ve ayrıca beni yenersen bizi ben dahil sen yöneticeksin" "Ama bu çok büyük bir yük. " "Sorumluluklar yükleride beraberinde getirir evladım.Şimdi haydi bahçeye gidelim ." 

Bahçeye gittiğimizde Alicia'yı aradı gözlerim.Hani yi şanslar öpücüğü hiç fena olmazdı dimi ama. Beynim sanki bu komuta uymuş gibi anında Alicia'nın yanındaydı : 

"Alicia." dedim yumuşak bir sesle. "Efendim Paul...." "Yanımda değilsin." "Hayır ahmak unuttun mu ben senin her zaman kalbindeyim.Ve kalbinde benim bildiğim vücudunun içinde." "Öyle değil." dedim gülerek.. "Sana benle konuşmamanı söylemiştim." "İşte bende tam o konu için zihnini doldurmuştum. Alicia özür dilerim.. " "Özrün kabul edildi seni ahmak.Bir daha ne ben varken ne de ben yokken bir kıza bakmicaksın." "Dinlediğim kişiye bakmazsam ayıp olmaz mı?" dedim alaya alarak.. "Ve ayrıca kıskanmana gerek yok beni.." "Ne?" "Hani o kızla sataşman falan..."  derken zihnim karnıma yediğim yumruk darbesiyle vücuduma geri dönmüştü. "Upps eliniz baya sertmiş ."dedim dalgasına. "İnanıp işine odaklanmalısın.." İnanmak  bugün baya karşıma çıktın . Bide biz deneyelim : İnanıyorum bir yetişkin vampiri yeneceğime.İlkinde bişey olmadı.Saçma olduğunu biliyordum.İkinci darbeyi boynumu kırıp nakavt yapmaya yeltenmiştiki hemen kurtuldum.Başrahibemiz gerçekten iyiydi.Kısa bir süre sonra yorulmaya başlamıştım.Tekrar denemekten zarar gelmez. Nyx bana yardım et bu Başrahibede olsa onu yeneceğime inanıyorum.O anda cidden bütün vücuduma kan pompalandığını falan zannettim.Sanki havada uçuyordum ama etrafımda denizin o tatlımsı kokusu,çimenlerin ve ağaçların verdiği o temiz hava,meltemin yüzüme vurması ve sanki cayır cayır yanıyordum.Artık İnanmanın ötesine geçtiğimi anladım.Gözümü o kadar kısmıştım ki bu yoğun enerji karşısında alışmam birkaç dakika sürdü.Daha sonrasında bu yoğun enerjiyi konrol edebildiğimi fark ettim.Ve ayrıca görüşümde netleşmişti.Karşımdaki Başrahibeye meydan okuyan o küçük çocuk değildim artık.Ben artık onların başıydım tıpkı onun gibi bu özgüvenle ona doğru yürüdüm. Ama Başrahibemiz karşılık vermedi sadece önümde eğildi sanki ben ondan üstün ve büyükmüşüm gibi. Sanki onu yenmeye cüret edebilirmişim gibi..Ama o eğildi 15 yaşındaki bir gencin ayakları dibinde.Ve herkes aynısını yaptı beni süzen o kız dışında ....

*Merhaba değerli okuyucularım.Hikayem pek fazla okuyucu sayısına ulaşmadı ama olsun ben yazmaya devam ediyorum.Yorumlarınızı bekliyorum.

*Acaba o kız kimdi ? tahmin gücünüz ne kadar yüksek bakalım ? Yoruma bekliyorum .. Kocaman Sevgilerle.. <3

100 Yıl Sonra Tekrar Biz OlmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin