KAN

21 2 0
                                    

"İnsan kanı mı ?" "Evet çok ama çok üzgünüm." dedi ağlayarak."Üzülme!Bir yolunu bulucaz. Hallederiz." dedim.Aslında bende bilmiyordum nasıl hallediceğimizi."Peki neden yaptın bunu?" "İçimdeki sesi duymamak için." "İçindeki ses mi?" "Evet,ama sen değilsin. Sen olsan anlardım." "Ben de içimde ses duyuyorum." "Bak aslında üzgün falan değilim.O anlık bir duyguydu herhalde..Sende bir bayanı taciz etmeyi bırakıp odamdan defolup gidebilirsin." "Ne?Saçmalama!" "Bir öğretmen çağırmaya zorlama beni nede olsa anılarımız mı ne varmış! Çıkarken kapıyı kapatmayı unutma mazallah senin gibi sapıklar vardır!!" bir sürtük kahkası atıp beni uzaklaştırdı. Hayatımda ilk kez karşılıklı bir sevgi bulmuştum ama sonunda o insanlık şalterini indirmişti.Ve yine o eski sürtük hallerine dönmüştü.Odama gittim. "Ne oldu?Ne dedi?" "Hiç.." "Nasıl hiç?" "Artık duyguları yok...Ve soru sorma artık daha fazla , yatıcam." "Peki!?" dedi Eric kafası karışmış halde.Aslında benimkide bir o kadar karışıktı.

Sabah saat altıda yine ben uyanığım. Dün geceyi düşünüyodum.Sanki dün hiç yaşanmamış ve ben hiç kırılmamışım gibi..İşte belki rüyadır umuduyla saat yediye gelmeden çünkü yedide derslerimiz başlıyodu ki geç kalmak istemezsiniz giyinip çıkmaya hazırlandım.Eric çoktan çıkmıştı her zamanki gibi günü kurtarmaya gitmiştir. Çıkmadan önce derin bir nefes aldım sanki o her zamanki gibi kapıda bekliyomuşçasına ama açtığında tek gördüğüm yine o kızdı.Lanet olsun sadece o!Ne bekliyosun ki Paul ? Duygusu olmayan birinin seni önemseyeceğini mi!? Önemsemekte bir duygudur seni aptal.Ben bunları düşünürken o konuşmaya başlamıştı "Eric nerde biliyo musun?" "Eric'ten önce sen kimsin ve niye hep karşımdasın?" "Şey ben Amy. Hem tesadüf sadece." "Tesadüf. Zaten hayatım hep tesadüf. Bak ne Eric'iği biliyorum ne de senin niye etrafımızda olduğunu. Sinirliyim lütfen git." "İyi ben gidiyorum o zaman." "Zahmet olucak!!" dedim öfkeyle. Yemekhaneye indim.Ve tadam görmek istediğim karşımda. "Bak bak bu meşhur sapığımız değil mi!? Bir zamanlar sevgilim olan ve beni önemseyen aptal!" "Evet önemsediğim senin duygularındı.Duygusuz eski haline dönmüşsün yani sürtüklüğe." "Sen ne cüretle bana sürtük dersin?" "Ne oldu canını mı acıttı?!Dur ya acıda bir duygudur." "Haklısın biliyo musun duyguları kapatmak boşunaymış içimdeki ses tıkır tıkır işliyo hemde daha rahat!" dedi benim duyabileceğim bir sesle."Ne?!" "Acaba ne planları vardır ikimiz için.İyi bir intikam iyi olurdu aslında di mi?" "Seni..seni aptal. Neye bulaştığını bilmiyosun." "O zaman bana söylemek zorunda kalcaksın bide çözümünü bulsan iyi edersin." "Gitsen iyi olur." "Elbette." deyip yine o sürtük kahkasını atıp gitti.Ne oluyordu bana böyle!Hayatıöda birini sevdim ama o kötü olunca duygularım sıfırlanmıştı. Ne bir his ne de bir bağlılık vardı içimde. "Seni ahmak boş ver onu ve sen beni dinle!" "Git başımdan ve içimden seni ahmak.!!" Ama o çoktan gitmişti.Bu aralar azalmıştı sanki yani Alicia gittiğinden beri. Duygular aslında en büyük kayıplarmış.Helede bir vampir için. Bu kadar dramatiklik yeter Paul Eric'i bul o kahramanlığını yapaın ve hop eski yaşam.Tabi Eric'i bulduğumda her şeyin bu kadar kolay olmadığını anlamam saniyelerimi aldı :Saniyeler! "Bak şimdi abi sadece insan kanı değil duyguları tetikliycek bişeyde gerekiyo." Nasıl yani?" "Yani acı, sevinç,sevgi.. yani duyguları eskisi gibi içinde hissetmesi gerekecek bir kıvılcım lazım." "Peki bana söyler misin duygusuz bir insana duygu nasıl tetiklersin." "Şey işte orda sen devreye giriyosun..." "Ne dedin sen?!Bak pek açık değilim herhalde iki gündür ne o beni seviyo ne de ben.!" "Yalan söylüyosun!" "Ne ?!" "Bak benim özelliğim bu bende profesör gibi düşünce okuyabiliyorum.Ve yalan söylüyosun bunu sen söylemiyosun!" "Imm çok zeki bir vampir daha sanki..Paul kolaydı ama belliki sen değilsin!" "Ne demeye çalışıyosun?" "Bak şöyle açıklıyim Alicia'yı ele geçirdik ve Paulu'da..Duyguları kapandı dedik seni meşgul edelim diye.Ama malesef sen bizden önce özelliğini öğrenmişsin!Ve bu da ayrıca bizi işimize hiç ama hiç gelmedi!" "Şey lafını bölüyorum ama biz derken?!" "Sen ne terbiyesiz birisin ya benim zamanımda böyle değildi genç vampirler daha saygılıydı.Tabi kan içmekten diyoloğa geçtikleri zaman!" "Sen o 'sun!" "Kimmişim ben?" "Sen o Paul'sun." "Anlaman geç oldu ama! Her neyse bu arada senin bunları öğrenmen hiç iyi olmadı.Ne yapsak ki senle?" "Şey en azından bir profesörü yardıma çağırsak!" "Sen patavatsız mısın yoksa sabırölçer mi?" "Şey pek sende şaka yapılcak birine benzemiyosun!" "Buldum.Aa dur sana söylemeyi unuttup benim senin gözden kaçırdığın bir özelliğim daha var; Ben seni etki altına alabilirim."

"Nerdeyim ben?""Asıl biz nerdeyiz? " "Alicia!" "Paul!"

Hikayemi okuduğunuz için teşekkürler...

100 Yıl Sonra Tekrar Biz OlmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin