Phonecalls

913 39 1
                                    

Telefonum çaldığında Harry koltukta uyuyordu, bu da onun kıpırdamasına neden oldu. Bilinmeyen numaraydı.

"Merhaba ?"

"Hangi cehennemdeydin ?!" Bu sesi nerede olsa tanırdım. Cassidy.

"Pardon ?"

"Günlerdir seni arıyorum! Ne zaman yeni bir numara aldın ?" Neden aramızda hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu ? Ne zamandan beri konuşmuyorduk ? "Bak, Ari, sana bir tür pislikmişsin gibi davrandım, ama bu benimle ilişkini kesmen için neden değil! Öldüğünü ya da başka bir şeyler olduğunu düşündüm!" 

"Pislik gibi mi ? Cassidy, sen sadece lanet olasıca uyarılarımı dikkate almadan yürüdün ve onuna taşındın-" 

"Ayrıldık." Bir şey söylemedim. "Bak, kapıyı açmadığın için gidecek hiçbir yerim yok." 

"Anahtarlar hala paspasın altında."

"Ah, bunu düşünememiştim! Peki, sen neredesin ?" İç çektim. Tam bir iki yüzlü gibi davranmaya gittim. "Tüm magazinler senin taşındığını-"

"Doğru."

"Aman Tanrım. Dalga geçiyorsun değil mi ? Nerede? İngiltere ? Neden beni aramadın ?" Neden onu aramadım ? Beni arkasından bakarak bıraktı, ama sözde ben de onu arayacağım ? Ona kartpostal yolmadığım için şanslıydı.

"Neden aramadım ?" Sesimin tonu gittikçe artıyordu; muhtemelen telefonda bağırırken Harry'yi uyandırmıştım. "Sen-"

"İyi misin?" diye sordu Harry, oturuyordu ve alnını ovuyordu. "O kim?" Sakin olmaya çalışırken, derin bir nefes aldım.

"Önemli biri değil." Çok zaman geçmeden kendimi kötü hissediyordum. Eğer kendimdeysem ya da değilsem, o bana lanet veren tek kişiydi, neden onu önemsiyordum ? Yine de, benim arada telefona bakmama neden oluyordu. Belki de onu geri aramalıyım. Harry hala bana bakıp, gerçek bir cevap bekliyordu. "Cassidy."

"Arkadaşın mı?" Gerçek değil. 

"Evet. Sana beni bir erkek için bırakrığını söylediğimi hatırladın mı ?" Kafasını salladı. "Sanırım ayrılmışlar, ve şimdi apartmana geri taşınmak istediğini söylüyor." Kim-bilir-neler olduğunu düşünürken kaşlarını çatmıştı; ona söylediğim tüm şeyleri düşünüyordu; gidişi, zamanını beni sıradan bir erkek için terk ettiği, 16 yaşındayken yeni arabasıyla hava atmak için köpeğimi ezdiği.

"Sadece bir şeylerden dolayı sana ihtiyacı olduğu için etrafında dolanıyor gibi gözüküyor." Aslında.

"Bu o." Yerimin içine sarkıttım. "Sanırım kimlse onunlar orada yaşayamadı, gerçi. Ama eğer benim gidip, suyu ve ısıyı ödeceğimi sanıyorsa ve-"  Telefon tekrardan çaldı, beni kesti.

"Benim cevap vermemi ister misin?" Kafamı salladım, kendimi Cassidy'nin öfkesine hazırlamalıydım. 4. çalışta cevap vermek için açtım.

"Ne ?"

"Ah, üzgünüm, ben-" Bu kesinlikle Cassidy değildi.

"Zayn ? Hayır, ben başka birisi olduğunu sanmıştım." Beni neden aramıştı ? 

"Harry telefona cevap vermedi, bu yüzden ben de ona orada ulaşabileceğimi düşündüm ?" 

"Evet, uyuyordu," Sessizlik. "Ama şuan uyanık, burada." Telefonu Harry'ye verdim, Zayn konuşana kadar şaşkın gözüküyordu. Birkaç dakika sonra telefonu kapattı.

"Eğer sorun olmazsa bu gece burada kalabilir mi?"

"Ah, evet, elbette, neden ?" Sorumu önemsemedi, Zayn rahatsız etmek istememişti ve burada kalacaktı. Kapattıktan sonra, tekrar neden diye sordum.

"Ah, o ve Perrie kavga etmiş." Ah. 

"Peki, neden otel ya da başka bir yerde kalmıyor ? O dünyanın en büyük b-" Harry şaşırarak bana baktı. Şuan da kesin kulağa bir sürtük gibi geliyordum. "Sadece merak ediyorum. Onun ve Perrie'nin arasında ne oldu ?"

"Bunun hakkında konuşmak istemedi." Harry iç çekti; kafamı salladım, gerçi yardım edemem ama bunun hakkında düşünebilirdim. İkisi beraber mükemmeldi, Zayn'in başka bir yerde kalacak kadar ciddi bir şey olduğuna inanamıyordum. 

"Başın nasıl ?"

"Daha iyi, teşekkürler, aşkım." gülümsedim; o beni "aşkım" diye çağırdığında ona yardım edemezdim, gerçi bu onun için hiçbir şey ifade etmiyor gibiydi. "Ne kadar sürede burada kalmayı düşünüyor?" 

"Bir fikrim yok. Onun için çay ya da kahve yapabilir miyiz ?" 

"Yardımcı olabilirim." Harry'nin başı hala ağrıdığı için, Zayn'e de bir bardak çay hazırladım. O arabasını park ederken ben de salona getiriyordum.

Hired For Styles (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin