"Winners Don't Cheat"

1.2K 62 0
                                    

Oda soğuktu; ısıtma sistemi bazı nedenlerden dolayı kapanmış olabilirdi. Erken kalktım, güneş doğmadan önce, Harry'nin kolları tembelce etrafımı sarmıştı. Vücudum onunkisine karşı sokuldu, yüzüm onun çıplak göğsüne gömüldü. Vücudu benimkisinin üzerine ısı yaymıştı, anında beni ısıtıyordu, neredeyse ona sokulmak iyi geliyordu. Hafif horlaması bana onun hala uyuduğunu söylüyordu, herhangi bir utancı önlemek için o uyanmadan kucaklamasından kurtulmam gerekliydi. İyi ki, kolu etrafımda gevşedi, ondan uzaklaşmamı kolaylaştırdı.En kısa sürede yaptığım gibi, biraz karıştı, ama uyanmadı.

Bavulumu aldım ve tuvalete geldiğimde kapıyı kilitleyecek bir kilit olmadığını gördüm. Sessizce, duşa girmeden önce sessizce gidip Harry'nin uyuduğundan emin oldum. Su sıcak ve buharlıydı. Duşum yapabilidiğim kadar hızlı, olsa da; Harry dakikalar içinde geldi. Etrafımı havluyla sardım, kapının açıldı, Harry'nin figürü karşımda bana boş boş bakıyordu.

"Harry!" Havluyu etrafımda sıkıca tuttum. "Def ol!"

"Ama ihtiyacım var-" Çıkışa doğru işaret ettim. "Ama çişim var!"

"Harry, bana sadece 10 dakika ver."

"10 dakika! Bu kadar uzun süre tutamam."

"Lanet olasıca yarı çıplağım ve burası soğuk! Donuyorum!" Çıplak olduğumu söylediğimde sırıttı. Ne gerizekalı. "Harry, ciddiyim değiştirmem gerek."

"Elbette, ben buradayken değiştirebilirsin." Hayatta olmaz. "Tuvaleti kullanana kadar buradan ayrılmıyorum."

"İyi," odaya geri döndüm, titreyerek, odaya geri dönmesini bekliyordum. Döndüğünde, 15 dakika sonra, saçları sırılsıklamdı ve beli bir havluyla örtülüydü.

"Pekala, şimdi geri dönebilirsin." Onu ittim, aceleyle tuvalete geri döndüm, orayı hala sıcak yakalayacağımı umut ettim. Buharlı odada dururken ve buharla sakinleşirken, eşofman altımı ve tişörtümü değiştirdim.

İşim bittiğinde, dikkatlice Harry'nin olduğu odaya doğru yürüdüm, umarım, kıyafetlerini giymişti. O. Oturduğu yerden yukarıya bakıyordu ve benim geldiğimi görünce aşığadan yukarıya doğru bana bakmaya başladı.

"Plaja böyle mi gideceksin?" Bok, bunu unutmuştum.

"Oh, doğru, tam olarak ne zaman gideceğiz?"

"İyi, Louis'ye orada 10 dakika içinde olacağımızı söyledim, ama eğer biraz daha zamana ihtiyacın varsa, onu geri arayabilirim..."

"No." kafamı tekrar tuvalete çevirdim, "10 dakika içinde hazırlanacağım." Favori olan parçamı aldım, ateşli pembe tek parça mayomu ve ayrıca şortumu ve bluzümü de üstüne alıp içim bittiğinde bir şey fark ettim. Bunun sağ tarafında bir delik vardı. Çok büyük değildi, ama kesinlikle fark edilebilirdi. Kimse böyle bir şeyi giymek istemezdi. Nefes aldım, onları çıkardım ve bavuluma geri soktum, diğer olan mayomu çıkardım. Bir çok açık bikini; getirdim. Çirkin olduğundan değil; sadece hiç giymemiştim. Vücudumu bir çok kişiyle karşılaştıracaklarken bunu giymezdim. En azından şimdi bir göbek halkası giyiyordum. Bikiniyi giydim, gümüş göbek halkası ve benim tişörtüm ve şortumla beraber aceleyle Harry'nin yanına gittim ve, çıktık.

Sıcak kumun üzerinde yürürken Eleanor ile Louis'yi gördük. Güneş sıcak girdapları etrafımı sararken, çoktan beni terletmişti. El yüksek belli çiçekli bir bikini giymişti, ve Louis de mavi bir şort giymişti. Hep birlikte olduğumuzda, Eleanor, Harry ve benim serinlemek için suya dalmamızı önerdi. Harry kafasını salladı ve tişörtünü çıkardı. Tereddütle, tişörtümü ve şortumu çıkardım, hızlıca bir kenara attım.

"Göbeğinin delik olduğunu bilmiyordum." Harry bir kaç saniyeliğine karnıma baktı. "Ben de deldirmeliyim." diye şaka yaptı.

Eleanor ve Louis kumda beklerden biz de kafalarımızı suyun altına daldırıyorduk, kendimizi serinletmek için. Harry bir kaç paparazziyi işaret etti ve biz de yakın kalmaya çalıştık. Okyanustan çıktığımızda, Louis ve Eleanor'a doğru yürüdük, beni yanına çekti, büyük ellerini kalçama dayadı.

Bir süre daha konuşuktan sonra, Eleanor ikiye ikiye voleybol maçı oynamamızı ve kaybedenin içecek bir şeyler almasını önerdi. Katıldım, hayır demeyi istemiştim çünkü sporda korkunçtum. Harry'de katıldı ve hemen rekabetçi servis ve El topu darbeledi. Sonunda, yorulmuştuk, iki takımın da kazanmak için bir puana daha ihtiyacı vardı. Top Louis'nin yaptığı servis ile havada yükselirken, o vurmaya kazırdı. Başımızın üstünden geçeceğini söyleyebilirdim, hatta belki de onlar için oyunu kazanabilirdik. Yüzümü Harry'nin durduğu yere doğru çevirdim, ama orada değildi. Onun yerine, arkamdaydı, elleri kalçama yerleşmişti ve beni yerden yükseye kaldırmıştı. Şuan benim için garip hissetmemin zamanı değildi; topun şutu bana doğru gelirken, panikledim, ama bunu göndermeliydim, Louis ve Eleanor'a zaman kazandırmamalıydım.

"Kazandık!" Harry filenin etrafına koştu, hala beni kalçalarımdan taşıyordu. "Siz kaybettiniz ve biz kazandık!"

"Bu hiç adil değil." Louis itiraz etti. "hile yaptın!"

"Kazananlar hile yapmaz." Harry beni aşağıya indirdi. "Ve biz kazandık." Louis gözlerini devirdi. Teknik olarak, hile yapmıştık. "Ve siz kaybettiniz." Eleanor kıkırdadı, Harry, Louis'nin etrafında dans ederken. "Ben bir Sprite alacağım, teşekkürler. Arianna?"

"Iıı, ben limonata alacağım." Louis kafasını salladı ve Eleanor ile beraber küçük içecek standına doğru yürüdüler.

"Voleybol oynayabildiğini bilmiyordum." Onlar gittiklerinde, güldü.

"Aslında, oynayamıyorum." Güldüm.

------------------------------

1K olmuş okunma şeysi. Yemin ederim bir tanesiniz ya cidden çok ama çok mutlu oldum.

Hepinize keyifli okumalar.

Hired For Styles (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin