Lame Jokes

512 26 0
                                    

Üç buçuk ay. Sözleşmenin bitmesine daha ne kadar vardı ki.

Mart'ın bu kadar hızlı geldiğine inanmak zordu. Ocak ve Şubat çok çabuk geçmişti böylelikle hep takvimde hangi ayna olduğumuzu unutuyordum.

"Hazır mısın, Arianna ?" Harry'nin sesi beni düşüncelerimden uyandırdı. Bu gece evde kalıcaktık, ama Catherine bir süredir açık ortamlı bir yere gitmediğimizi söylediği, bu yüzden bize unuttuğum bir yerden rezervasyon ayarladı.

 Tüm günümüzü tembel bir şekilde geçirmek için ayarlamışken, onun bizi arayıp pek dışarı çıkmıyorsunuz diyip bize bir yer ayarlaması beni gerçekten sinirlendirmişti.

İlk olarak birkaç komik film izleyecektik, Mean Girls gibi, ve sonra aperatif bir şeyler yiyip aptal aptal şakala yapacaktık. Güzel bir gece olacaktı.

"Evet, sadece-" Son bir kez daha aynada kendime baktım. Birkaç saat önce, Lou buraya gelip saçımı ve makyajımı yapmıştı, şuan giydiğim siyah elbisemi almıştı. Elbise straplez ve biraz sıkıydı, ama diğer ayarladığımdan daha güzeldi. Taktığım takılarımı düzeltirken ayakkabımı da giydim. 

Kapıyı açıp içeri gitmeden önce Harry banyonun dışından bir iç çekti.

"Hazır mısın ?" diye sordum, görünüşünü fark edince biraz kekeledim. Ceketi maviydi ve onun etrafında uyumu mükemmeldi, ve yeşil gözleri koridorun ışığında parlıyordu.

Bakakalmıştım, değil mi ?

"Arianna ?" Kıkırdadı. Lanet olasıca gamzeleri erimemi sağlıyordu.

"Ah pardon, ne dedin ?" Bir şeyler mi demişti ? 

"Çok güzel göründüğünü söyledim." dışarıda bekleyen siyah arabaya doğru beni yönlendirdi.

"Sen de bir ilah gibi gözüküyorsun." diye yumurtladım.

Gerçekten bunu demiş miydim ? 

Gülüyordu, kahretsin.

"Yani şey," Salak gibi gözüktüğümü kapatmaya çalışıyordum. " çok kötü gözükmüyorsun?" 

"Ne kazandım ?" kıkırdadı, saçlarını yukarı doğru kaldırdı.

"Bence takım elbisen üzerinde gerçekten iyi duruyor." İyi duruyordu, yani, gerçekten iyi.

"Teşekkür ederim bebeğim." İşte bu lakap midemdeki kelebeklerin canlanmasına neden oluyordu.

Kaşlarını kaldırarak bana baktı ve kafasını salladı, çünkü muhtemelen yine ona bakmaya başlamıştım. Belki de bu sefer ağzım sulanarak.

Her zaman kendimi utandırmak adına çok iyi işler yapıyordum, değil mi ?

Bir Little Mix şarkısı radyoda çalmaya başladı ve bu anın beceriksizliğimi öldürmesini sağlarken şarkıyı kendim söylemeye başladım. Harry, elbette, o kutsal sesiyle benim yerimi çalıyordu.

Pislik.

"Nereye gideceğimizi hatırlıyor musun ?" Şarkı bitip başka birine geçerken sordu. Bu sefer ki yavaştı ve beni biraz sıkmıştı.

"Hayır." omzumu silktim. İkimizde şoföre sorduk, yani gideceğimiz yeri bulabilirdik. Catherine'ı biliyordum, orası muhtemelen paparazziler tarafından doldurulmuştu ve iyi yemekler adına da bomboştu.

Harry uzun bir süre bileğimdeki bilekliklerle oynarken ben de ona Cassidy ile yaşarken istediğim dövmeler hakkında sorular soruyordum. 

Dövme ve benzeri işlerin zamanını ayarlamıştım, ama hanımefendi istediğimin dışında olmuştu, bu yüzden dövme yapmak için onun geri dönmesini beklemiştim. Birkaç sefer onu geçiştirince bir daha da aramadı yeni tarhi için, ve sonra bir süre kendimi bu işten uzak tuttum.

Küçük bir kuş olacaktı, aynı Harry'nin göğsünün üstündeki kırlangıçlar gibi, göğüs kafesimde bir yerlerde olacaktı. Hala onun hoş bir dövme olduğunu düşünüyorum, ama benim için ilk olmayacaktı.

"Ne istediğini biliyor musun ?" Harry elimin içindeki deseni çizerken sordu.

"Pek bir fikrim yok." Birkaç gün önce bir yazı yazdırmak istiyordum, ama şuan pek emin değildim. Bunlar kalıcı olacaktı, yani, ya iğrenç yaparlarsa ? Ya üzerimde durduğu gibi beğenmezsem ? "Ne yaptırmamı önerirsin ?"

"Hım," düşüdündü. "Adımı büyük harflerle alnına yazabilirisin." dedikten kısa bir süre sonra kahkahamı patlattım.

"Ah, mükemmel, neden ben bunu daha önce düşünememiştim ki ?" dedim alayla.

Dürüst olmak gerekirse, kendimde birisinin isminin yazılı olmasını hiç düşünmemiştim. Yani alnıma yazdırmayacaktım, ama geneli kastetmiştim. Çift dövmeleri çok riskliydi. Ya işleri yürümezse ? Sonsuza kadar hatırlatacak, sildirmedikçe duracaktı, ayrıca o işin çok acılı olduğunu duymuştum. 

"Aslında bir kuş kulağa hoş geliyor." dedi. "Eğer istemiyorsan, sakıncası da yoksa benim yaptırabilirim ?" Bir anlığına dalga geçtiğini anlayamamıştım, ve açık bir yerinde kuş dövmesini çektim.

"Peki gerçekten istediğine emin misin aşkım ?" diye sordu. 

"Evet." Bir tane gerçekten istiyordum. Ayrıca acıyacağından da çok emindim, ama gerçekten şekerlerdi. Güzellik de acı demek değil miydi ?

"Acıtacağını da biliyorsun, değil mi ?" 

"Hayır, gıdıklayacağını düşünüyorum." Aptal tepkime kahkaha atarken gelmiştik.

Kapımı açmaya hazırken, Harry bekletti. Yani koruması buradaydı, ayrı bir arabaya binmişti. Bu sefer yönetim yardım etmesi için birkaç insan göndermişti, Harry'yi birkaç insan saldırısından korumak için güvenlikli olmak korkutuyordu.

Sonunda, Harry'nin kapısını birisi açtı ve sonra da ben indim. Kameraların ışıkları hemen patlamaya başladı.

Sadece paparazilerden direk kaçıp restoranta girmeyi diledim. Geldiğimiz yerin adını bile göremiyordum hatta. 

"Arianna!" diye birisi seslendi. Nadiren beni hedef alırlardı, ama dinlemek istiyordum. Yürümeyi durdurmadım çünkü Harry elimi tutup beni içeri yönlendiriyordu, ama yine de yinledim. "Harry'nin grup arkadaşlarından birisiyle flört ettiğin doğru mu ?"

Bu beni gerçekten güldürmüştü. Böyle düşüncelerin çıkması beni güldürüyordu.

Harry de güldü ve benimle aynı düşüncede olduğunu anladım. Birileri "bu kadar komik olan ne?" diye bağırdı ve daha da gülmeme neden oldu.

Ama hey, mükemmel çift kavgalarına sebep olurlardı.

Mark, Harry'nin korumalarından biri, bize kapıyı açtı ve gitti, bizim işimiz bitene kadar burada olup olamayacağı ya da kendimize koruma alıp almayacağımız merak ettirmişti.

"Hey, ne tür paparazzi kaplumbağası vardır ?" diye sordu dikkatlice, girişin kapısını açarken büyük bir gülümsemeyle bana bakıyordu.

"Teşekkür ederim ve ne tür ?" 

"Bir yakalayan kaplumbağa ?" Sahte bir şekilde güldü ve ben de kıkırdadım çünkü bu iğrençti. "Anladın mı ? Çünkü kameramanlar da fotoğraflarımızı yakalıyorlar ve-" 

"Anladım, Harry." Kıkırdadım. Çok fazla tatlıydı.

(Arkadaşlar bu iğrenç espriye açıklık getirmek istiyorum, bu "snapping turtles" dediği kaplumbağlar da bir çeşit tehlikelidir. Bir de kuyrukları var uzun. Kameramanlar da hani fotoğraf yakalar-çeker ya yani burada öyle bir şey demek istemişler merak ederseniz Google'a yazın o kaplumbağı görürsünüz.)

Gülümsemesi düşmüştü ve neden olduğunu anlayamamıştım. Gözlerimle yüzünün solmasına neden olan şeye döndüm.

Bu Nate, ve bize doğru yürüyordu, elinde de iki menüyle beraber.

Hired For Styles (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin