Sanki bu yıllar süren arkadaşliğimiz hiç bitmeyecek gibi. Ve bitmesin de biz onunla herşeye beraber göğüs gerdik sevgiye aşka ihanete geçmişe perde çekip hayallerimizi yaşamaya psikolog ve savci olup aşkı bulmaya geldik. Benim dondurmali onun çikol...
Belki de konusuyordur gözlerin, Ama ben gözce bilmiyorum ki; Sessizce biliyorum. Usulca biliyorum. Masumca biliyorum Cemal Süreya
Cemre'den
Medya: Emre ARTUKOĞLU
Bu kız beni yeminle delirtecekti. Bir insanın uyanması neden bu kadar zor olurdu ki. Artık Esin'i uyandırmak için birçok yöntem gelistirmistim. Ben içinse durum tabi ki farklıydı. Tam saat 07:00 'da kalkar ve 8'e kadar sahil boyunca kosardim. Eve gelince duş alır ve Esin'i uyandırmaya çalışırdım. Yeni kesfettigim yöntem baya etkiliydi. Onu temizlikle tehdit ediyordum. Bunları düşünürken üzerime haki yeşili diz kapagimin yaklaşık bir buçuk karış üzerinde bir elbise giydim. Onun üzerine uygun zincirden bir kolye taktigimda hazırdım ışte. Övünmek gibi olmasın ama bu renk bana çok yakisiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Medya:Cemre'nin elbisesi
Evden universiteye geldiğimizde ikimizde bolumlerimize doğru yol aldik. Canım ilk saat dersine hiç girmek istemiyordu. Nasılsa bizim bölümün devamsizlik problemi de yoktu. Gidip kafeteryaya oturdum. Karşımda benim olduğum tarafa dogru gelen kişiyi görünce keşke derse girseydim demedim değil.
--Naber güzellik?
--ya Ayaz yeminle ben seni yanımdan kovmaktan bıktım. Sen geri gelmekten bikmadin. Sence de artık sıkmadı mi?
--güzelim beni seninle ilgili hiç birşey sıkmaz. Bu saçma konuyu boşver ben nasılsa gitmeyeceğim. Bizimkiler bugün Ocean'a gidelim diyorlar. Gelir misin?
Ayaz'la ortak bir arkadaş grubumuz vardı . Her yere beraber giderdik . Aslında Ocean mantıklı olabilirdi. Ocean gündüzleri kafe tarzı akşamları ise hem karaoke hem de bar tarzı olan bir yerdi. Genellikle bizim tayfa orada takilirdi.
--kesin degil ama gelirim herhalde.
--tamam güzellik bekliyoruz. Özellikle ben.
Tam ağzımı açıp sovmeye basliyordum ki. Yaptığı hareket beni resmen çıldırtdi ve ben kafeteryanin ortasında çığlık attım. Evet evet ben. O gerizekali beni yanagimdan mi opmustu?
--ayaz bil ki bugün gelirsem seni oldurmek icin gerizekaliiiii. Ama ben bilirim sana yapacağımı.
Ben cigirmaya devam ederken -kabul edin Esin ve ben cigirma işinde çok iyiyiz- bütün kızların kafası aynı tarafa doğru döndü ve kafeterya da fisildasmalar basladi. Ilk başta çok umursamadan kitabimi çıkarıp okumaya başlasam da en sonunda ben de dayanamadım. E sonuçta biz de insanız yani. Merak diye birsey var sonucta. Oha gelene bak. Bu benim karşı komşum değil miydi? Hani şu geçen gün kafasını yarmistim ya. Elinde kahve bir masaya doğru ilerliyordu. Kizlarin ona tecavuz edecekmis gibi bakmasindan hic rahatsiz görünmüyordu. Bense hem kafasına geçirdiğim oklava hemde çay meselesi yüzünden yani kısacası biraz utanç biraz da sinirden dolayı o salagin beni görmesini istemedim. Ve henüz çok uzaklasamayan Ayaz'a doğru yürüdüm.
