Oluruna Bırak

21 1 0
                                    

Belki o
Herşeye değecek
Kadar değerli
Senin için;

Ama sende
Onun için kendini
Hiç edecek kadar
Değersiz değilsin.
Cemal Süreya

Cemre'den
Medya: Esin ve Cemre'nin kıyafetleri

Sinirle eve gelisimin ardından tam yarım saat geçmişti. Peki sinirim geçmiş miydi? Tabi ki hayır. O salagin mavi gözlerini oymadan da asla gecmiyecekti. Biraz sakinlesmek adına en sevdigim ve en rahatlatıcı şeyi yapmaya başladım. TEMİZLİK. ne var yani biraz garip bir insan olabilirim sonuçta. Temizlik yaparken müzik dinlemek en büyük zevkimdi. Açtığım Demet Akalın şarkısını dinlerken aynı zamanda oturduğumuz odanın camını siliyordum. Tam o sırada kapının oraya bir Porsche yaklaşmıştı. Bu araba kimindi ya. Hangi salak bu mahalleye öyle bir araba ile gelir anlam veremiyorum. Arabadan kim inecek diye beklemeye başladım ama kimse inmiyor ki. Inın de kim olduğunuzu görelim yani. Ben saçma salak düşünceler icerisindeyken kapı hızla açılmış ve aynı hızla kapanmıştı ve arabadan inen kişi Esin'di. Ne alaka ya.
Esin kafasını bu tarafa çevirince nasıl olduğunu anlamadigim bir hızla camdan inip kapıya koştum. Çünkü Esin feci şekilde ağlıyordu.
----*----*----*----*----*----*----*----*----*
Esin eve geleli yaklaşık bir saat oluyordu. Kapıdan girer girmez boynuma sarılmış ağlamaya başlamıştı. Onu iki ya da üç defa böyle ağlarken gördüm ben. Ve lanet olsun ki yine aynı nedenden.
--O gün sana söylediğimi şeyi hatırlıyor musun karabiberim?
Geçecek demiştim ve geçmişti. Şimdi de bitecek diyorum. Ben bitireceğim onu.
Soylediklerime hafif bir kikirtiyla cevap verdi.
--ne yapacaksın dovecek misin yine.?

GECMIS
Esin'in ameliyat günü gelmişti. Ne kadar belli etmemeye çalışsam da çok korkuyordum. Ama bu ameliyat eğer başarılı geçerse Esin hayatına eskisinden çok daha iyi ve sorunsuz devam edecekti. Ameliyata girmeden bana Sarı'yi sormuştu. Ne kadar o çocuktan haz etmesem de Esin ona çok değer veriyor bende katlaniyorum. Yusuf'ü ilk gördüğüm de bana hiç güvenilir gelmedi. Güvenilir değildi de.
Ameliyat günü hiçbir şekilde hastaneye ugramamisti. Ve sonra ki iki gun boyunca da yoktu. Esin sürekli Yusuf'u soruyordu. Karabiberim daha da meraklanmasin diye o uyurken hastaneden çıkıp Semih'i aradim. Semih benim sevgilim. Onunla lise bir de tanıştık fakat birbirimize olan duygularımızı itiraf edebilmemiz daha doğrusu benim edebimem lise 3'ü buldu. Yaklaşık olarak 1 yıllık bir ilişkimiz var.
-efendim bebeğim.

-nerdesin Semih?

--disardayim canım. Hayırdır?

-- canım benim Yusuf'u bulmam gerekiyor. Nerde biliyor musun? Telefonlarima da cevap alamıyorum.

-Yusuf su an bizim sehitlik parkında. Sen niye arıyorsun ki onu?
-Esin çok merak etti Yusuf'u. Aramadı da hiç.
--anladım canım. Şimdi kapatıyorum ben sonra ararım seni seviyorum.
--bende seni.
Sehitlik parkı bizim genellikle beraber takildigimiz çokça ağaç bulunan bir parkti. Oraya tek başıma gitmek istemesem de Esin icin hizla yürüdüm. Parka gelince gözlerimle hızla bir tarama yaptım. Ama yusuf görünmüyordu. Parkın yukarisina çıkıp orda da bulamayınca geri dönmeye karar verdim. Ta ki bir ağacın altında Yusuf'u başka bir kizla opusurken görene kadar. Telefonumu çıkarıp bir kaç poz fotoğrafını çektim. Biliyordum ki eğer fotograf olmazsa bu çakal kesinlikle yalanlardi.
Daha sonra bir hızla yanlarına gittim.
--serefsiz olduğunu biliyordum da bu kadarını beklemezdim doğrusu. Sen nasıl bir insansın yusuf nasıl.
Beni görünce resmen yüzü beyazladi. Beklemiyordu tabi serefsiz.
--cemre sen nerden çıktın?
Süpriz yumurtadan diye bir espiri yapmak istesem de daha net bir cevap verdim.
--nerden çıktığımı boşver de ben sana nerden geldiğimi anlatayım. Hani hiç ugramadigin bir hastane var. Esin ameliyat oldu ya. Kaç gündür seni merak ederken kurduran başına birşey mi geldi diye yerinde duramayan sevgilinin yanından geliyorum.

iki deli bir oluncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin