Jungkook üzerindeki soğukluğu hissettiğinde beyaz çarşafa sarındı, hala şaşkınlığını üzerinden atamamış kapanan kapıyı izliyordu.
Taehyung anlaması zor bir adamdı, bunu ilk andan itibaren anladığını düşündü. Onda farklı olan bir şeyler vardı, bunu biliyordu. Yaşanmışlıkları olduğunun farkına varmıştı, kendisi de melek değildi elbette ama kendini ilk kez bu kadar bir andan kendini kaybedecek kadar zevk alıyordu. Ona yaşattıklarının daha da fazlasını başka bir adama yaşattığı düşüncesi onda bir yerleri kırıp dökme isteği uyandırıyordu.
Taehyung güzeldi. Büyük ihtimal bunu düşündüğünü bilse onu bayıltana kadar becerir, ayıltır ve ardından tekrar aynı işlemi uygulardı. Bunu düşünmek bile onun sızlayan penisini sertleştirmekten başka bir şey yapmamıştı. Soğuk parmak uçlarının ona yavaça değişini, kendisini sertçe çekerken kolundak damarların teker teker belirişini, ellerinin ve dilinin her yerinde oluşunu düşünmek bile onu çıldırtıyordu.
Elleri sıcak penisini bulduğunda yavaşça kendine dokundu, gözlerini kapatıp sırtını yatağa bastırdı. Kendini çekmeye başlarken Taehyung'un kuruyan dudaklarını ıslatırkenki dlini düşündü. Çıldıracaktı. Kendini çekişi hızlandı. Kapının aralanışını duymadı. Yatağa bir dizin bastırdığını veya inen fermuer sesini de duymadı.Bir el penisini çeken eli üzerinde durduğunda gözlerini hemen açmadan kaşlarını çattı. Bu elin Taehyung'a ait olmadığını biliyordu, hemen gözlerini açtı. Daha önce hiç görmediği suratına bakarken adamın elini kendi elinin üzerinden sertçe attı. Adam kırklı yaşlarına yeni girmiş gibi duruyordu, gözleri sinirle büyümüş ve kızarmış, dudakları incelmiş ve Jungkook'a onu öldürecekmiş gibi bakıyordu.
Jungkook ayak bileğini tutarak gitmesini engellemeye çalışan adamın suratına bileğini kuratararak olabildiğince sert bir tekme atmaya çalıştı. Adamın affalayış anından faydalanarak hızla ayağa kalktı ve kapıya doğru koştu. Adam ise kendine çabuk gelmiş uzun bacakları yardımıyla hızla Jungkook'a ulaşmış onu kapının yanındaki duvara kendisi ile arasına sıkıştırmıştı."Hayatımda ilk defa bir orospuyu kendini bu kadar zora satarken görüyorum. Derdin ne orospu, bu siki ağzına dahi alamayacak olmaktan mı korkuyorsun?" derken kendi şişkin baksırını Jungkook'un çıplak bedenine sertçe bastırmıştı. Jungkook duvara gömülmek istiyordu, yüzünü adamdan uzaklaştırmaya çalıştı. Adam, Jungkook'un çenesinden sertçe tutarak kafasını acımadan duvara çarptı. İnce dudaklar boynuna değerken acısını unutmuş, bulunduğu durum yüzünden gözyaşları gözlernden farkında olmadan akmaya başlamıştı. Bunun farkında olan adam gülümseyerek Jungkook'un yüzüne baktı.
"Ağzına aldığında suratının nasıl görüneceğini merak ediyorum, seni siktiğimde altımda nasıl çığlık çığlığa ve nefes nefese kalacağını..."
Sözlerine devam etmeden Jungkook'un gözyaşlarını yalamaya başladı. Jungkook kusmak üzereydi, kendisini öldürmek istiyordu. Adamın elleri kalçasını sertçe sıkıp bıraktıktan sonra yerini sert bir şaplağa bıraktı. Jungkook bacaklarının korkudan titrediğini hissediyordu. Sesini kaybetmişti. Gözyaşları görüşünü buğulaştırıyordu. Ağzından bir hıçkırık kaçtığı aynı zamanda "Bırak!" diye son gücüyle bağırmış ama bu adamı daha da heveslendirmekten başka bir şey yapmamıştı.
Jungkook'un bileğinden sertçe tutup onu yatağa sert bir şekilde attığında Jungkook etrafa boş tekmeler savurup bağırıyordu. Adam suratına sert bir tokat attığında yatağa değen yanağı ile şok olmuştu. Adamın suratına tükürdüğünde adam gülümseyerek parmakları arasına aldığı tükürüğü yaladı. Ardından Jungkook'u sert bir şekilde yüz üstü yatırıp kalçasına sert şaplaklar atmaya başladı. Jungkook histerik bir krize girmişti, şiddetli bir şekilde titriyor ve ağlıyordu. Dişleri birbirine sert bir şekilde çarparken adam şaplaklarını hızlandırdı, oda birkaç saat öncesine kadar şehvet dolu inlemelerle ve rüya dolu anlarla doluyken şu an acı verici ağlamalarla doluydu.
Adam Jungkook'un morarmaya yakın kalçasına -daha doğrusu kendi eserine- iyice bakmak için çocuğu yatakta zorla domalttığında deliğine ağzının suları akarak baktı. Parmağı kuruyan kırmızı deliğe değdiğinde çocuk altında kıvranmış buysa adamı azdırmaktan başka bir şey yapmamıştı. Karnından zorla tutarak onu aynı pozisyona soktuğunda Jungkook artık hiçbir tepki vermiyor, olacaklardan kurtulamayacağını anlayarak çabucak bitmesini dilemekten başka bir şey yapmıyordu. Adam deliğine sesli bir şekilde tükürdüğünde Jungkook titreyen dişlerini birbirine bastırdı. Deliğin parmağına değmesiyle miğdesi ağzına geldi. Kusacak, ardından kendini öldürecekti.
"Seni çok pis sikeceğim."
Bunu söyleyenin o adam değil de taptığı bir adam olması onu sevindirebilirdi ama kendinde değildi.
ilk defa bu kadar uzun yazmış olmamı özür dileyişime bağlayın ama şu aralar pek de iyi değildim açıkçası
sizi özledim, yorumlarınız beni mutlu ediyor
ve
öç tae neden bu kadar geç geldin
sizi seviyorum🍅