dokuz

13K 545 225
                                    

Merdivenleri sarsak adımlarla çıkarken karşısındaki adam yukarıdan ona bakmaya devam ediyor ve ifadesiz suratını korumaya devam ediyordu. Gerçi adam her gün aynada kendini görme şerefine erişiyordu, Jungkook onun yerinde olsaydı onun da kendisine tepki vermeyeceğini düşündü.

Merdivenin son basamağında dikilerken adamın sigara ve alkol arasından kendisine ait olan o has koku göğüs kafesini şişirmesine sebep olmuştu. Daha fazla ona karşı koyamayacağını hissediyordu. Şu an onun üzerine atlamasını engelleyen tek faktör şüphesiz kalçasındaki o muhteşem ağrıdan başka bir şey değildi. Bu kadar sert olmasaydı, bir kere daha onunla seks yapabilecek bir dayanıklılığa sahip olurdu. Aptal adam.

Kahverengi irislerini merdivenin yüzeyine dikmekten sıkılmış olacak ki kafasını kaldırdı. Buysa hayatı boyunca yaptığı en büyük hatalardan biri olabilirdi.

Ölüm meleği ipek kanatlarını çıkarmış tüm ihtişamıyla ondan bakışlarını kaçırmaz ve her hareketeni izlerken oysa sadece eriyordu. Eriyor ve birkaç dakikadır seyrettiği o merdiven yüzeyinin kırmızılığına karışıyordu.

Tanrı, Taehyung gibi adamları yer yüzüne göndermemeliydi. Eğer Tanrı denilen şey gerçekten varsa bunu ona bağırarak söylemek istiyordu.

"Daha fazla dayanamam, küçüğüm." Fısıldayan boğuk ses yutkunmasına sebep oldu.

Barın içerisindeki tüm sesler, kıkırdamalar, küfürler ve inlemeler onu gördüğü andan itibaren soyutlanmıştı. Etrafta hissedilebilecek, dokunulabilecek, görülebilecek ve duyulabilecek tek şey sanki ikisiymiş gibiydi. Tüm dünya onlara aitti, belki de dünya onlar için yaratılmıştı.

El bileğinden sertçe çekilirken ayağını burkuşuna pek de dikkat etmedi veya hiç fark etmedi. Mor odaya girdiklerinde olanları anımsadı, istemsizce beyaz ve yumuşak tene iki kızarıklık çöktü.

Taehyung ise girdikten sonra sertçe kapıyı kapattı, ona daha fazla bakmaya dayanamıyordu. Onu o merdivenlerde yorulmadan, kendisine ilahi gibi gelen inlemelerini dinleyerek saatlerce aynı tutku ile becerebilirdi. Arkasını döndü ve sanırım bu da onun yaptığı birçok büyük hatadan biri olabilirdi.

Kalbi bir maraton koşucusununki gibi atarken yutkundu. Bembeyaz teni onu deli ediyordu, o iki kırmızılıksa onu bir mağara adamının ilkel arzularını yaşamasına sebep olmaktan başka hiçbir halta yaramıyordu. Nasıl olurdu da kendi ihtişamının farkına varmazdı, anlamıyordu. Aklına gelen şeyle sinirlendi, ondan sonra ilk defa farklı biri için kalbi çarpıyordu. Hatırlamamaya çalıştı, anılarının en arkalarına itekledi. Tozları üflememeliydi, sakladığı yerden onları çıkarmamalıydı. İfadesizliğine geri döndü. Hissetmek istemiyordu. Tek gerçek duygu arzuydu.

"Yüzüme bak." Sesi olduğundan daha da sert çıkmıştı, buna rağmen yüzünü kaldırmayışı onu sinirlendirmekten başka bir şey yapmadı.

"Babacık sinirleniyor, küçüğüm. Babacığı sinirlendirmek istediğinden emin misin?" Sesinin boğuklaşması bile onu sertleştiriyordu. Jungkook onun da aynı sertlikte olduğunu an itibariyle görüyordu ama kalçasını da sevmiyor değildi.

Jungkook az önce yanakları küçük bir çocuk gibi kızaran kendisi değilmiş gibi başını kaldırdı, önüne düşen birkaç saç tele aldırmayıp sırıttı. Aklına gelen şeyden kendisinin de hoşnut olmadığı söylenemez değildi.

"İstemem babacık." Aralarındaki birkaç adımlık boşluğu hızlıca kapattı ve Taehyung'un belirgin olan göğüs uçlarına ellerini yerleştirdi. Gömleğin üzerinden sertleşen tepeciklere dokunurken, ince gömlükleri terzilerin elinden dökülen en önemli şaheser olarak düşündü. İrileşen gözbebeklerinin renginin koyulaşması ve kıstığı gözlerinin onu nasıl darma duman ettiğini bilip bilmediğini düşünmeyi sonradan düşünmek üzere rafa kaldırdı.

Onu yavaşça iri ve beyaz yatağa itekledi. Taehyung ise ne yapmak istediğini kestirmeye çalışıyor buna rağmen vücudunu tam anlamıyla ona teslim etmekten çekinmiyordu.

Kırışık siyah gömlek, karışık koyu renk saçlar, kısılmış gözleri ve gömleğinden gözüken ten rengi ile beyaz çarşafın üzerinde uzanmış o kadar güzel gözüküyordu ki, dayanamadı. Yatağa yatırdığı, bacakları yataktan sarkan bedenin üzerine çıkıp irileşen penisinin üzerine otururken daha sertleşebilecekmiş gibi sertleşen penisi çok net bir şekilde hissetti. Şu an o da bunu istiyordu ama cidden kalçasını seviyordu.

"Babacık." Cümlesini devam ettirmeyi kesip dayanamayarak inledikten sonra altındakine kendine sertçe sürttü, kafası geriye düşerken inlemesi daha gürültülü bir şekilde çıkmıştı. Onunkine karışan boğuk inleme ile sınır noktaları kapılarını kırmıştı.

Gömleğe dokunan ince ve uzun parmaklar düğmeleri hışımla kopardı. Muhteşem ten ve göğüs uçları görüş alanını kuşatırken tekrar sertçe yutkundu.

Taehyung ise şu an daha kötü bir durumdaydı, sınırları çoktan aşılmıştı. Ona bakarak bile boşalabilirdi, üzerindeki hissettikleri ve gördükleriyse onu deli ediyordu. Doğruluğ Jungkook'un tişörtünü yırttığında dudağını dişleriyle ezdi.

Jungkook ise bu andan yararlanılarak dişlerin üzerinde dilini gezdirdi. Dudaklarını buluştururken başta yumuşak ve bir o kadar derin olan öpücük, dil ve ısırıkların ardından yumuşak olmaktan çok uzağa gitmişti.

Jungkook kendini gere çekerek oturduğu penisin üzerine iyice yerleşti, Taehyung'dan çıkan hırlamayla karışık söylenmeye gülümsedi.

"Küçüğüm o güzel götünü bugün için daha fazla zorlamamı istemiyorsan hareket etmeyi kes. Yoksa gerçekten seni günlerce bu yatakta nefes almana dahi izin vermeden sikerim." Hırlayan sesle gülümsedi ve biraz daha kıpırdandı.

Aralanan dudakların arasından kelimelerin değil, tükürüklerin dökülmesini daha çok seviyordu. Konuşmasına izin vermeden tekrar öptü, bu sefer elleri Taehyung'un soğuk teninde dolanıyordu. Tüm hücrelerini keşfetmek istiyordu, bu isteğe engel olamıyordu.

Dudaklarını birbirinden ayırıp boynunu öpmeye başları. Öpücüklerden sıkılıp ısırmaya başladığında Taehyung nefesini tuttu. Bunu hissedince gülümsedi, içindeki azgın çocuğu çıkarıyordu. Aklına gelen şeyle tizleşen sesiyle kıkırdadı.

Boynunu penisi gibi düşünerek dilini sanki onu yalıyormuşçasına kullanmaya başladı. Altında kıvrılan beden ona daha çok zevk vermekten başka bir şey yapmıyordu.

"Seni bir hafta boyunca Tanrı şahidim olsun ki aralıksız sikeceğim, Jeon Jungkook. O güzel götünün acısı bile sikimde değil"

böyle yerlerde bırakmak çok hoşuma gidiyor dossjskalsksn
sizi seviyorum, bana küfretmeyin
eeee bir de yanlış var mı bilmiyorum, tekrardan gözden geçirmeye vaktim yoktu ve sizi de daha fazla bekletmek istemedim soooooo
ortaya bu şey çıktı
bir de son olarak yorumlarınızı özlemişim, atmaya devam etmeniz beni bölüm yazmak için teşviklendiriyor💕🍅

for your daddy / / vkook [askıda]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin