Bölüm 5

1.5K 64 1
                                    

....Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.... (Can Yücel). Acıların en büyüğünü annem yaştmıştı bana onun gidişini hatırlamıyorum tek bir karesi bile yok hafızamda sadece bana kalan resimleri babam yıllarca beni suçlamıştı annemin ölümünden her içtiğinde gelip benden alırdı hıncını babaannem defalarca sormuştum annemin neden öldüğünü oda bir gece beni beşikte ona emanet edip gittiğini söylemişti.Peki ben nasıl suçlu olabilirdim o beni bırakıp gitmişti ben yapayalnızdım herşeyi tek başıma öğrenmek zorunda kalmıştım.Acılarımı bile tek başıma sarmak babaannem hastalanmasın diye herşeyi göğüslemek o kadar acı veriyordu ki artık yorulmuştum... Gözlerimi açarken vücudumun sızlamalarını hissettim tam olarak nerde olduğumu kavrayamamıştım.Gözlerimi tam olarak açtığımda ise yine burdaydım onun evinde yatağın tam karşısındaki sandalyede oturmuş yine sigara içiyordu."Uyandın demek küçük fahişe bana yaptıkların yanına kalıcak mı sandın" demesiyle yatakta doğruldum.Attığım tekme gelmişti aklıma sonra birden dışarı baktım sabah olmuştu babaannem meraktan çatlamıştır. Hemen yataktan kalkmamla yanımda beliriverdi.Hızlıca kalkmanın sersemliğiyle sendeledim ve beni belimden tuttu.Kendime gelerek bir adım geriye attım.Bu hareketimden hoşlanmamış gibi bu sefer daha sert bir hareketle saçımdan tuttu. "Nereye bakalım küçük fahişe daha senle işim bitmedi."Gitmem gerek babaannem meraktan ölmüştür dedim.Yüzünde ilk defa yüzünde şaşırmakla gülmek arası bir ifade belirdi."Demek konuşabiliyorsun." Ben ben fahişe değilim.Lanet olsun kekelemiş miydim aferin Duru belli et korktuğunu.İç sesimin uyarısıyla kendime geldim ve dik durarak o gün gördüklerim sadece bir tesadüftü daha fazlası değil ne bir fahişeyim ne de casus şimdi evine gidebilir miyim .Ses tonumdaki cesurluk beni bile şaşırtmıştı.Afallamış mıydı o evet yüzünde gördüğün ifade tam olarak buydu. Sonrasında hemen kendi sert ifadesine dönerek "Fahişelerde her zaman suçsuzum der ama sendeki fazla cesaret nerden geliyo anlamadım senin gibi birine inanacak değilim her gün buraya geliceksin ve burda gözümün önünde olucaksın.Yoksa o çok merak ettiğin babaanneni evine dönüşte ölü olarak bulursun."Birden dediği şeyle ürperdim.Bana bir pislik gibi davrandığında ya da beni itip kalktığında bu kadar canım acımamıştı.Sevgini az çok ne olduğunu bana öğreten babaannemden başka değer verdiğim kimsem yoktu.Yüzümde bu defa ona karşı sert bir ifade belirdi hiçbir şey söylemedim ve kapıya yöneldim yine saçlarımdan tutarak "Anladın mı beni?"hiç bir tepki vermedim yine iyice bana yaklaşarak tekrarladı bana yaklaşmasında iğrenmiştim.Ondan iğreniyor bir sesle anladım dedim.Hızlı adımlarla merdivenleden inerek evden çıktım korumaların gözleri üstüme kaydığında bir an üstüme kaydı gözlerim dün gece olanlar aklıma geldi bir an üstüm yırtıktı ve sütyenim gözüküyordu birden onun karşısında böyle konuştuğum aklıma geldi ve kendime lanet ettim.Elimle üstümü kapatmaya çalıştım.Sırtımda hissettiğim ceketle arkama döndüğümde onunla göz göze geldim."Herkese davet çıkarmana gerek yok benden yeterce para alıcaksın.Murat adamlardan birine söyle evine bıraksınlar." Yine bana fahişe muamelesi yapmıştı o kadar kişinin önünde eve vardığımda babaannem salonda uyuya kalmıştı beni beklediği belli oluyordu.Onu uyandırmadan hızlıca duş alıp odaya geçtim aynanın karşısına geçtiğimde vücudumda sayısız yara vardı.çok yorgundum ve bitkindim ama işe gitmem gerekiyordu bu işi kaybedemezdim müdürle son olanları düşünmemeye çalışarak hazırlandım ve çıktım kapısına geldiğimde derin bir nefes alarak içeri girdim öğlen olmuştu geç kalmıştım müdürün yanına giderek hiçbir şey olmamış gibi özür diledim bir kaç laf edip durdu."Nerdesin kızım sen birşey oldu sandım nasıldı iş." Yorgunum İlayda sonra konuşalım.Hareket edecek halim yoktu son gücümüde burada tüketmiştim.Üstümü değiştirip kapıdan çıktığında beni eve bırakan adamla karşılaşmıştım.Hiç kimseye karşı koyacak halim yoktu arabaya binerek evin oraya gitti arabada az da olsa dinlenmiştim.Eve girdiğimde sabah bana bakan adam yine listeyi bana vermişti tek bir farkla yüzünde morluklar vardı ama onunla uğraşacak halim yoktu.Yemekleri ocağa koyup pişmesini beklemek için mutfak masasına oturdum.İki gündür dazla yorgundum ve her yanım yaraydı gözlerimin yavaş yavaş kapandığını hissetmiştim göz kapaklarıma artık karşı koyamıyordum.

Esrarengiz mafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin