Esrarengiz mafya

Bölüm 9

Yağmur olsan,
binlerce damla arasından bulur tutardım seni,
çünkü korkarım;
toprak aldığını vermiyor geri.
(Cemal Süreya)

Telefonumu elimden alarak hızla kapıya yöneldim o sırada kapıyı tekrar kapattı kapı ile arasında kalmıştım.Uzun süre gözlerine korkmadan bakarak benim gitmem gerek diyebildim."Bu halde ve tek başına?Senin Onurun neler yapabileceği hakkında hiçbir fikrin yok madem öyle onun yanında ne işin var? Mecburdum.Ama şuan bunları konuşmanın vakti değil babaannemin yanına gitmem gerekiyor.Üstüme kendi ceketlerinden bir tanesini atarak "Giy şunu yolda konuşacağız."Birden üstündekileri çıkarmaya başlayınca arkamı döndüm."Üstümü değişticem merak etme." Derken sesinde eğlenir gibi bir hava vardı.Bir süre sonra beni kendisine döndürdü.Elimi yüzüme koymuştum.Elleriyle elimi tutarken ellerim yanmıştı sanki. "Giyiniğim" diyerek göz kırptı yüzündeki o gülümseme beni dahada utandırmıştı.Arabaya binip yola koyulmuştuk .Hemen babamı aradım."Seni sürtük nerdeydin tüm gece eve gelince görüşcez seninle"babam yeterince sinirliydi.Babaannem nasıl diyebildim."Eve gel" sadece bunu söylemişti birden onun sesiyle irkildim."Anlat neden ordaydın." Ona cevap verecek halde değildim.Sadece mecburdum diyebildim."Sana onu sormuyorum beni deli etme cevap ver."Susmamdan gerçektende hoşlanmıyordu.Babam diyebildim.Gerisini getiremeden gözlerim dolmuştu.Nasıl diycektim babam ben sattı diye.Evin yakınlarına geldiğimizde beni burda indir seni görmesinler ondada biraz tedirginlik vardı haklıydı ortağıyla arasını bozmak istemiyordu.Telefonumu alarak kendisini çaldırdı."Bir şey olursa ara hemen  bana neler olduğunu anlatıcaksın ."Bu halde bile emir veriyordu.Arabadan inerek koşar adımlarla eve gittim kapıyı açtığımdaysa babam kanepede eli yüzü kanlı bir şekilde yatıyordu.Beni görünce hemen ayağı kalktı kendi dövülmesini hazmedememişti hıncını benden alacaktı.Dün Onurun bana attığı yumrukların acısı geçmeden birde bu çıkmıştı.Acıdan artık hiçbir yerimi hissedemiyordum.Onunda dermanı kalmadığında beni bırakmıştı.Son bir gücümle babaannemin yanına gittim.Uyuyordu ilaçlarının yanında bir not vardı."Bir dahakine ilaçlarla kurtulamıycaksın akşam hazırlan bekle beni."(Onur)
Bu halde napıcaktım .Odama gidecek halim bile yoktu.Babaannemin yanında uyuyup kalmıştım.Saatler sonra babamın beni iteklemesiyle uyandım."15dk sonra Onur burda olucak bir daha aynı şeyi yaparsan bu sefer babaannenin yatağını boş görürsün."Yüzüne iğrenerek bakıyordum pislik sanki annesinden değilde başka birşeyden bahsediyordu odaya gidip yüzümü yıkadım bana getirilen makyaj malzemeleriyle yüzümü kapata bildiğim kadar kapattım her yerim yara bereydi ve çok yorgundum.Telefonumu elime aldığımda ondan gelen aramaları gördüm 3 kez aramıştı.Ona geri dönecek ya da ona hesap verecek halde değildim.Çünkü yüzüm yoktu.Kapının çalmasıyla odadan çıktım.Kartal? Gerçekten kapıya gelmişti.Arkasında birden Onur belirdi."Senin burda ne işin var Kartal sen bu işe karışma yoksa ortaklığımız  da biter  biliyorsun bu ihaleden çekilirsem herşeyin tehlikeye girer ve büyük patrona vericeğin hesabı düşün." Kartalın gözlerinde ateş çıkıyordu resmen ellerini sıkmaktan damarları belirginleşmişti.Birden araya girip Onur gidelim dedim onun benim için birşey yapmasını istemiyordum.Arabaya bindiğimizde Onur çok hızlı araba kullanmaya başlamıştı.Arabayı ıssız bir yerde durdurup beni dışarı sürüklemişti."Onunlada yattın mı?" Diye bağırmaya başlamıştı.Şuan hiçte sakin değildi dünkü halinden bile daha kötüydü resmen deliye dönmüştü."Cevap ver bana sürtük."Yüzüne ifadesiz bakmam onu deli ediyordu.Biraz daha sakinleşmeye çalışarak "Duru sen benim malımsın biliyorsun sana şurda birşey yapsam babanın bile sesi çıkmaz."İlk defa ağzımı açarak ben senin malım değilim babamla yaptığınız o anlaşma benim umrumda olmazdı eğer babaannem olmasaydı.Cevap istiyorsan ilk önce insan gibi sor bir pislik gibi davranıyorsun.Kafam dik bir şekilde bunları söylediğim için kendimle gurur duydum.Onur biraz afallamıştı benden böyle birşey beklemiyordu.Arabaya yaslanarak biraz o halde kalarak."O zaman tekrar tanışalım ben Onur." Neydi şimdi bu ne yapmaya çalışıyordu anlamıyordum elini uzattığında bende elimi uzatarak bende Duru.gülümsediğimi görünce oda gülmüştü.Hadi bin seni evine bırakayım.Eve geldiğimizde arabadan tam inecekken "Seni daha iyi tanımak istiyorum Duru tabi sende istersen."Bu konuşma bana tuhaf gelmişti.Onur bana iyi davranmak zorunda değilsin sonuçta para verdin.Ama benden birşey bekleme."Sadece arkadaş olalım  ne dersin." Biraz terettütle olur diyerek arabadan çıktım.Eve gidip yüzümü temizledim.Yatağa kendimi zor atmıştım.Tam uyuyacakken telefonun  sesiyle kendine geldim.Mesaj gelmişti."Aşağıda bekliyorum."Herşey üst üste gelmek zorundamıydı. Aşağı inip arabasına bindim."Neler oldu anlat."Emirler yağdırıyordu ama onu duyamayacak kadar kadar yorgundum.O konuşurken uyuya kalmıştım.
   Gözlerimi açtığımda yine onun yatağındaydım ve üzerim değişmişti.Ağrıdan yataktan bile kalkamıyordum.Kapıda belirdiğinde doğrulmaya çalışırken acı bir inlemeyle geri yatmıştım."Sen dayak yemeden duramazmısın  kim yaptı bunları?" derken sesinde öfke sezmiştim."Yoksa Onur mu?"artık dişlerini sıkıyordu.Sadece babam diyebildim.Eline aldığı kremle yanıma gelmişti.Her yerimde morluklar ezikler ve yaralar vardı.Bacaklarıma krem sürerken biraz irkilmiştim.Ama geçen geceden bir güven bir sıcaklık vardı.Yinede yanaklarım yanmaya başlamıştı.Üzerimdeki tişörtü yukarı çekmeye başlayınca elini istemsizce tuttum.Utandığımın huzursuz olduğumun farkındaydı."Merak etme her gün farklı vücutlar görüyorum senin bu yara bere vücudunla üzerine atlayacak değilim hem bu kıyafetleri sana kim giydirdi sanıyorsun."Bu adam beni utandırmak konusunda baya başarılıydı.Tişörtü yukarı kaydırdığında elimle örtüyü sıkmıştım.Çok yavaş sürüyordu.Bastırdığında canım acısından inlememi duyunca daha nazik bir şekilde davranmaya başladı."Sana dokundu mu?"Birşey demeyince bir kez daha bastırdı .Hayır diye tıslamıştım.Memnun olmuş bir hali vardı.Ama elinin vücudumda dolaşması beni rahatsız etmişti.Vücuduma dokunduğu her yer yanıyordu sanki.Tamam ben yaparım diyerek kreme yöneldiğimde elimi tutmuştu.Elimi kenara itip devam etti."Başka biri olsa bu kadar yaraya  komalık olmuştu." Alışkınım dedim.Kaşlarını çatmıştı.Tişörtümü indirip yüzüme yönelmişti.Onunla göz göze gelmek biraz ürpertiyordu. Ama korkmuyordum ondan.Kaşlarımı temizledikten sonra yanaklarımdaki morluklara uzunca bakmıştı.Yanağımdaki morluğun üstünü öptüğünde kitlenmiştim.Kendime gelip gözlerimi kaçırmıştım.Teşekkür ederim deyip ayaklanmaya çalışınca yine acıyla olduğum yerde kaldım.Eliyle yüzümü kendisine çevirerek gözlerini gözlerime kitledi.Daha sonra yanındaki ıslak beze uzanıp dudağımdaki yarayı temizledi.Canımın yandığını ne kadar saklamaya çalışsamda anlıyordu.Temizledikten sonra birden dudağımdaki baskıyla gözlerim açılmıştı.İlk defa bana  dokunduğunda tiksinmemiştim.Dudaklarımdan içine akan bir sıcaklık hissettim.Dudaklarını hareket ettirirken benim karşılık vermemi bekliyordu.Ama ben bu durumla ilk defa karşılaşmanın verdiği afallamayla kalmıştım.Dudaklarını çektiğinde yine kaşlarını çatmıştı."Demek hala tiksiniyorsun Onurun olmasını mı dilerdin."Beni sinirlendirmişti.Ne diyorsun sen yine bana sürtük gibi davranıyorsun ben sadece ne tepki vermem gerektiğini bilemedim şey bilmiyorum.Yüzünde yine pis bir gülümseme oluşmuştu.Hoşuna gitmişti."Demek ilk deneyimin."Sadece başımı sallamıştım."Benim yaptıklarımı yap."Tekrardan dudaklarım yapıştığında bu sefer dudaklarım tamamen yanmıştı.Yine kalakaldığımda  dudaklarını biraz uzaklaştırarak "Tepki ver."Beni cesaretlendirmek için daha yavaş bir şekilde yapmıştı.Dudaklarımı hareket etmeye başladığımda daha fazla dayanamayıp daha sert bir şekilde öpmeye başlamıştı.Elini bacaklarıma yönlendirdiğinde fazlaca heyecanlanmıştım ve bu nefes alışlarıma yansımıştı.Oda anlayınca kendini geriye çekti."Şimdilik bu kadarı sana yeter yoksa heyecandan kriz gidiceksin fazla geldi sanırım"diyerek göz kırpmıştım utançtan örtüyü üzerime çekmiştim.Birden yanıma uzanmıştım.Biraz böyle uyuyalım sonra  herşeyi konuşacağız.Yüzüne bakamıyordum sırtımı dönmüştüm.Bu hoşuna gitmemişti birden kendine döndürerek başını boyun girintime sokmuştu.Bende yüzüne bakmamanın verdiği rahatlıkla uyuya kalmıştım