Bölüm 6

1.5K 55 2
                                    

Ben üzgündüm.
Ama onlara yorgunum dedim
(Küçük Prens)
Kartalın ağzından;
Yatakta uyurken ne kadarda masumdu.Ama kadınların hepsi aynı pislikti para için yapamayacakları şey yoktu.Onlara acımak merhamet göstermek onların ağına düşmekti.Hepsi masum görünerek erkeklerin ağzına sıçarlardı.Yavaş yavaş gözlerini açtığında burda olduğuna şaşırmış gibiydi birden yaraktan kalkınca sersemledi birden elim beline gitti kendime çektiğimde birşey farketttim diğerleri gibi parfüm bocalamamıştı.Yüzünde tek bir makyaj belirtisi bile yoktu çilleri apacık ortadaydı.Nereye bakalım küçük fahişe seninle daha işim bitmedi dememle ilk defa konuşmuştu.Başta biraz kekelemiş sonra birden ciddi ve sert konuştu.Hem vahşi hem masum numaraları yinede tam olarak ne yapmaya çalıştığını anlamam lazımdı.Bu dik başlılık beni biraz sinirlendirmişti.Birden saçlarını tutarak buraya gelemeye devam edeceğini yoksa tek değer verdiği babaannesini öldüreceğimi söylediğimde ciddileşmişe benziyordu.Yine cevap vermeden kapıya yönelmişti bu sefer saçlarından daha sert tutarak anladın mı dedim.Anladım dedikten sonra kapıyı çarpıp çıktı benimde işlerim vardı bende arkasından dışarı çıktığımda bizim adamların onu incelediğini gördüğümde aşırı sinirlenmiştim anlayamadığım bir sinir vardı damarlarımda şuan üstümdeki ceketi çıkarıp sırtına koydum.Yanıma daha önceleri defalarca kız gelmişti hiç birine karşı böyle birşey yapmamıştım.Duruyu yolladıktan sonra ona bakanlardan çıkarmıştım öfkemi biraz olsun rahatlamıştım.Murat depoya gidiyoruz.Dün ki adamlardan soracak hesabım vardı.Akşam olduğunda biraz dinlenip yemek için aşağı indimde onu uyurken buldum.Onu getiren adamın yanıma çağırdım onu takip ettirmiştim."Abi eve bıraktım sonrasında izledim evden yarın saat sonra çıkıp işe gitti.Orda çalışan birinede sordum pek kimseyle konuşmazmış işte İlayda diye bir kız arkadaşıylayla takılırmış genelde.Müdürü arada askıntılık ediyormuş ama yinede orda çalışmaya devam ediyormuş."Anladım sen çık.Mutfağa döndüğümde hala uyuyordu.Masaya vurdum uyanmasını sağlamak için ama uyanmıyordu bu kadar yorgun olduğuna göre müdürüyle felan yattı heralde bu düşünce beni dahada sinirlendirdi birden masayı kendime doğru çektiğimde başını yere çarpmanın etkisiyle kendine geldi. Öfkemi ondan çıkaracaktım.Ayağı kalkıp tepkisizce bana baktı.Ne o birileyle yatmaktan yorgun mu düştün?Yine tepki vermeyince kolunda çekiştirip yatak odasına çıkardım.Yeterince dinlenmişti birazda beni eğlendirebilirdi.Odaya girip yatağa fırlattıktan kemerimi çıkarttım."Benden ne istiyorsun kaç defa söylemem gerek ben fahişe değilim."Şuan onu duymuyordum pantolunumuda çıkarıp üstüne çıktımda yine debelenmeye çalıştı ellerini kenetlediğimde debelenmiyordu.Başımı boyun girintisine sokup heryerini öpmeye başladım onu korkutmak istiyordu sanırım birden yüzüne baktığımda ağlıyordu.Sadece onu korkutup bırakıcaktım altına yatmak isteyen sayısız kadın vardı.Bu ders onu kendine getirirdi.Yataktan kalkıp pantolonumu giydim.Kalk sofrayı hazırla anlaşmamızı biliyorsun sen yemek hazırlayacaksın bende babaannene dokunmayacağım.Ordan çalışma odasına geçtim bu ay büyük bir ihale vardı tek rakibim Orhan Sermen.
Duru'nun ağızından:
Her defasında acıyla uyanmaktan yorulmuştum.Gözlerimi açtığımda yine başımda bekliyordu.Bu adama bana acı çektirmeye bayılıyordu.Bende onun sinir olduğu şeyi yapıp susuyordum.Gözlerinden ateş çıkıcaktı resmen beni çekiştirip odaya çıkarttı ve yatağa fırlattı.Elinin kemerine gittiğini görünce susmayı bir kenara bırakıp fahişe olmadığımı tekrar ettim ama beni dinlemiyordu  bile pantolununuda çıkartınca iyice korkmuştum.Ellerimi kenetledi.Kafasını boynuma sokup boynumu öpmeye başlamıştı.Gözlerimden yaşlar istemsizce akmaya başladı.Agladığımı görünce birden üzerinden doğrulup kalktı ondan tiksiniyordum. Bu zamana kadar erkeklerden uzak durmamın sebebi buydu hepsi benden tek birşey istiyordu.Odadan çıkmadan yaptığımız anlaşmayı bana hatırlatıp çıktı.Nefesimin biraz değiştiğini anladımda sakinleşmeye çalıştım.Kendimi kontrol etmeliyimdim ona yenik düşmüş gibi gözükemezdim aşağı inip masayı kurup yemekleri koydum.Mutfağa gidip hazırlandım bu sırada o aşağı indi.Masaya oturdu yemeğini bitirmesin bekledim bitirdiğinde gidebilir miyim dedim."Murata söyle arabayı hazırlasın seni ben bırakıcam."Gerek yok derken burdan son kez eve gittiğimde başıma gelenler geldi aklıma yinede kendimden taviz vermeyecektim."Lafımı ikiletme dediğimi yap."Dediğini yapıp Muratla konuştum ve arabaya yöneldim oda gelip kapıyı açınca bindik.Yol boyunca ikimizde konuşmadık.Arabayı saran parfüm kokusu hem erkeksi hem de baş döndürücüydü sanırım ona sinirimden bunu farkedelemiştim.Eve geldiğimde hiçbir şey söylemeden arabadan inip eve girdim.Eve girer girmez babaannemin yanına gittim bu aralar onla ilgilenemedim çok özlemiştim babaannemin yanına gittiğimde babaannem baygın bir şekilde yatıyordu ilacını almadığında böyle olurdu ilacımı bitmişti böyle birşeyi nasıl unuturum.İlaç kutusunu aramaya başladım odada yoktu.Salona bakmaya gittiğimde babamla karşılaştın.İlaç ondaydı."Nerdeydin sen nerelerde geziyorsun bu saate kadar?"Sen ne yapıyorsun baba babaannemin ilacını nasıl vermezsin.Bana doğru birkaç poşet fırlattı."Bunlar senin seni evlendiriyorum çok zengin biri hayatın değişecek."Ne saçmalıyorsun sen baba  ver şu ilacı babaannem çok kötü durumda.Ben evlenmiyorum ne evlenmesi.Yoksa beni sattın mı?Doğru konuş benimle çok borcum vardı bunlar eli kolu uzun adamlar beni öldürseler miydi yani hem zenginler üstüne para bile verdi adam sana bunları aldım kendine çeki düzen ver.Yoksa çok sevdiğin babaanneni bir daha göremessin onuda alır giderim."İlacını ver hemen yoksa dahada kötüleşecek."Tamam dediğin anda ilaçlar senindir."Babaannem biraz daha o halde kalırsa ölücekti.Baba sen nediyorsun o senin annen."Farkındayım sende onun ölümüne sebep olan torunusun."Tam tam bir pisliksin.İlaçları ver dediğini yapıcam.İlaçları bana doğru fırlattı.Hemen gidip babaanneme ilacı içirdim.Bu sırada kapanın sesiyle kapıya yöneldim.Takım elbiseli bir adam elinde büyük kırmızı bir buketle "Duru Kılıç siz misiniz?"Evet benim siz kimsiniz?Bu çiçekler size yarın akşam saat 10da sizi almaya gelicem efendim."Siz kimsiniz bu çiçekleride kim yokladı cevap vermeden çicekleri elime tutuşturup gitti.Bu da neydi şimdi.Çiçeğin üstünde birde not kağıdı vardı."Yarın tanışmak üzere sevgili nişanlım.(Orhan Sermen)"

Esrarengiz mafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin