Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göge bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum.
Turgut Uyar.Birden onun sayıklamasıyla kendime geldim.Terler içinde kalmış kabus görüyordu.Çırpınışlarından ve anne diye sayıklamasından ne kadar acı çektiği belliydi.Yapma diye bağırıyordu.Elimle onu uyandırmaya çalıştığımda bileğimden öyle bir kavramıştı ki bende acıyla inledim en sonunda Kartal diye bağırdığımda kendine gelmişti.Ne yaptığının yeni farkına varıyordu.Elimi bıraktığında morardığını görmüştü."Allah kahretsin" diyerek elini duvara geçirmişti.Sanki onu ferahlatmak istercesine acımıyor merak etme.Birazda gülümsemeye çalışarak elimi oynattım.Acıyordu ama bilerek yapmamıştı bu acıya katlanabilirdim."Sen acını hep saklar mısın?"derken kızgın bir hali vardı. Masaya koyduğu kremi alarak bileğime sürdü."Bir daha canın yandığında söyle herşeye katlanmak zorunda değilsin." Yine emredici bir tonda söylemişti.Ağrılarımın biraz hafiflediğini farkedince ben eve gidiyim babaannem yalnız kaldı."Tamam önce Onurla ne konuştunuz?"Benimle arkadaş olmak istediğini söyledi."Onur mu söyledi yoksa beni mi geçiştiryorsun?"Hayır doğru beni yakından tanımak istedi."Peki sen ne dedin?"Olur dedim.Bu dediğimden pek hoşlanmamıştı.Yavaşça yanıma geldi "Olur dedin.."diye kulağıma fısıldadı.Sesinde belli belirsiz bir öfke vardı."Onurla bir daha görüşmeyeceksin."Emir verir bir ses tonuyla söylemişti bunu.Olmaz çünkü babaannem zarar verebilir.O benim herşeyim."Onur"diye tıslamıştı resmen."Bir hafta sadece bir hafta sonra ondan kurtulucam ve sende onunla gerekmedikçe buluşmayacaksın." Farkındamısın sürekli ne yapmam gerektiğini söylüyorsun.Sen kimsinki ben senin istediklerini yapıcam."Eğer yapmassan Onurdan çok daha tehlikeli olabilirim."Yine eski haline dönmüştü dibimdeyken bu sözleri duymak istemiyordum sadece bir an iyi olabileceğini düşünmek hataymış.Onu var gücümle itmeye çalıştım ama sadece bir adım geri gitmişti.Eve gidicem.Bu sefer kesin ifadelerle konuşmuştum.Hızlıca aşağı inerek yola koyulmuştum.Arkamdan arabayla gelerek "Bin şu arabaya benim canımı sıkma." Kendim gidicem sana ihtiyacım yok.Hızlıca arabayı önüme sürerek durdurdu.Öfkeli bir şekilde yanıma gelerek bileğimden tuttu.Yaralı bileğimi tuttuğu için acıyla onu takip ettim .Yol boyunca sessiz kaldım.Eve geldiğimizde "Onurla görüşeceğin zaman beni hemen arıyorsun ve her akşam olduğu gibi bana yemek yapmaya geliyorsun." Cevap vermemiştim onunla konuşmak istemiyordum.Kapıyı açmaya çalıştığımda kapıyı kitlemişti."Bana cevap ver." Yinede bir birşey dememiştim."Beni delirtmeye mi çalışıyorsun cevap vermeden gidemeyeceğini biliyorsun değil mi?" Tamam aç şu kapıyı .Kapıyı açtığımda yüzüne bile bakmadan eve girmiştim.Babaannem çok merak etmiş ti beni geldiğimde bir sürü soru yağmuruna tuttu beni vücudumdaki yaraları görüp ağlamıştı.Onun üzülmesi tekrar hastalanması demekti .Onun içini rahatlatıp ona yiyecek birşeyler hazırladım.Birlikte yemek yedikten sonra ilaçlarını verdim.Babam evde yoktu.En azından bugün rahatlaya bilirdim.Babamın verdiği para azalmıştı benim acilen çalışmam gerekiyordu.Bunları düşünürken telefonumun çaldı.Arayan Onurdu.Buraya geldiğini aşağıda beklediğini söylüyordu.Hayatımın tamamını bencil insanlar oluşturuyordu.Ben yokmuşum gibi davranıyordu ben böyle söylenirken Onurun yanına gelmiştim."Seni bir yere götürmek istiyorum."Onur bugün gitmesek babaannemle ilgilenmek istiyorum."Lütfen sana birşey göstermek istiyorum."O zaman 2 saat içinde dönelim lütfen."Anlaştık"Ona haber vermemi istemişti ama onun gerginliği çekemezdim şimdi.Bu düşünceleri kafamadan atıp gideceğimiz yere vardığımızdan şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı.Bir tepenin başına gelmiştik.Denizin tüm güzellikleri görünüyordu tam karşına güllerle çevrili bir alan vardı.Tek diyebildiğim çok güzel. "Senin gibi Duru..." Onurun bu lafından sonra yüzümdeki gülümseme yerini belirsizliğe döndü.Onurun yüzüne baktığımda "Duru sen çok güzelsin ve güçlüsün sanırım senin hırçınlığın beni hem deli ediyor hemde beni sana çekiyor.Sevgili olalım istiyorum hem ailen kurtulur hemde sen." Sen ne saçmalıyorsun Onur ben neyden kurtulmak istiyorum.Sanırım beni babamla karıştırdın.Kendimi sana sunup hayatım kurtulsun diyecek birimiyim ben.Arkadaş olmaktan kastın bu mu senin.Babam senden ne kadar aldı bilmiyorum ama gerekirse hepsini öderim.Artık öfkenden bağıra bağıra konuşuyordum.Herşey niye bu kadar zor olmalıydı ki artık gözlerimdeki yaşlara engel olamıyordum. Onur yanıma gelip"Özür dilerim ben gerçekten özür dilerim seni kırmak istemiyordum.Ne olursun ağlama söz veriyorum seni birşey için zorlamayacağım yeterki beni kendinden uzaklaştırma." Birden arabadan peçete getirip gözyaşlarımı sildiğimde ona engel oldum.Gitmek istiyorum.İkimizde konuşmadan eve gittiğimizde arabadan inerken "İkimize bir şana ver Duru en azından şimdilik düşün." Ağzımı açacakken yine beni susturdu bende bir şey demeden eve gittim hazırlanıp yemek yapmaya gitmem gerekiyordu son işimdende olmak istemiyordum.Yoldayken aklıma onlayken yaşanan şeyler geldi.İlk defa birine teslim oluyordum .Ama onun sürekli değişen ruh hali benim duygularımı karıştırıyordu.Zar zor vardığımda içeriden belli belirsiz sesler geliyordu.Sesler yukarıdan geliyordu.Umursamamaya çalışarak yemek yapmaya koyuldum.Ama sesler fazlasıyla artığımda yukarı doğru çıkmaya başlamıştım.Bu sesler inleme sesiydi.Birisi Kartal diye inliyordu.Duyduklarım yeterince iğrendirmişti beni nedensiz bir öfke vardı içimde tam aşağı inerken vazoya çarpmıştım allahtan vazo gümüştü ama çok ses çıkartmıştı vazoyu yerine koyar koymaz aşağı inmeye başladım.Kapının açılma sesini duysamda arkama bile bakmamıştım.Mutfağa gidince elim ayağım birbirine dolanıyordu.Karşımda birden o beliri verdi."Artık kapılarımı dinliyorsun?"Hayır sesler gelince birşeyler oluyor sandım.Neyse ben işime döneyim beni ilgilendirmez.Bunları söyleyip elimi ayağımı bir yere koyamamak beni çıldırtmıştı."Sen ses çıkarmadan önce birşeyler oluyordu zaten." Sinsi bir bakışla söylemişti bunu.Beni ilgilendirmez diye sert bir şekilde söylemiştim arkasında birden bir kız belirdi bu oydu geçen gece partiye gelen kız Funda."Hatırladım seni sen Onurun nişanlısıydın demi peki ama burda ne işin var?"Kartal söze girerek o burda çalışıyor aslında Onurun nişanlısıda değil bir geceliğine saygınlık olsun diye yanında getirdiği biriydi.yani dediği gibi oyuncağı.Banada akşam yemekleri yapıyor.Benim canımı yakmaya çalışıyordu ki başarmıştıda .Gözlerim dolsada dik durmalıydım.Birden söze girdim.Aslında Evet Onura o gün eşlik etmek için gelmiştim ama sonradan işler değişti ve bugün bana tekrarda sevgilim olur musun diye sordu hem de güllerle çevrili bir tepede canını yakma sırası bendeydi ve ben bunu kullanıcaktım.Gözlerinde oluşan öfkeyi görebiliyordum."Onur kimseyle sevgili olmaz o eğlence adamıdır?"Bunu söylerken bile deliye dönmüştü.Aslına bakarsan bende öyle sanıyordum ta ki bugün seni istediğin kadar beklerim yeterki bize bir şans ver diyene kadar.Neyse ben işimin başına döneyim.Funda söze girip"Aslında çok sevindim artık çiftler halinde gezebiliriz." "Saçmalama Funda biz bir çift değiliz üstünü giyin Murat seni eve bıraksın."Funda bu duruma üzülmüştü belli ki seviyordu.Hiçbirşeye aldırış etmeden yemekleri bitirip sofrayı kurdum.Gitmeye hazırlanırken "Bu sefer sana ne vadetti?"Ucuza gitmesen bari."Bu sizi ilgilendirmez benim özel hayatım."Ne demek lan beni ilgilendirmez." öfkeyle elini duvara geçirmişti.Siz benim hiçbirşeyin değilsiniz.Ben size sadece yemek yapıyorum o kadar.Kime kaç paraya gittiğime bu kadar kafa yoracağınıza kendi hayatınıza bakın."Delirtme beni Duru şöyle konuşmayı kes." Neden sevgilinin yanında hiç öyle demiyordun oyuncaktım eğlenceydim ben neden şimdi zoruna gidiyor Onuru eğlendirmem.Bu sözlerle tamamen deliye dönüp boğazımdan tutarak duvara yapıştırdı."Demek onu eğlendirdin?"Evet sendemi istiyorsun.Ellerini iyice bastırdığında "Kes sesini."öfkesinden deliye dönerken birden dudaklarını dudaklarıma kapadı. Onu iterek senden tiksiniyorun hepinizden diyebildim."Fiyatın neyse fazlasıyla vericem benide eğlendir."Gözlerimden istemsiz gözyaşları dökülüyordu.Kalbim acıyla çarparken kapıya yöneldim.Onun yanında hastalanmak istemiyordum.Hiçbir şey demeden kapıya yöneldiğimde önüme geçti hızlıca nefesimin değiştiğinin farkındaydı."Ne o açık çek fazlasıyla heycanlandırdı seni."Bu sefer ona ihtiyaç duymak istemiyorum koşarak lavaboya girerek üzerime kitledim.Artık son safadaydım lavabo da çok fazla malzeme vardı."Duru saçmalama aç kapıyı orası çok tehlikeli olabilir." Kitlenmeye başladığımda kapıyı kırmaya çalışıyordu.
Yazardan;
Aslında herkesin dertlerini açığa çıkarma şekli farklıdır bazıları başında yara çıkartır bazılarının canından öte kankası vardır ki bu en iyisi😂 bazılarıda bunlarla mücedele edecek kadar güçlü davranıp herşeyi içine atar ve zaman onun içinde biriktiremeyecek yükler yükleyince bir yerden sonra kişi bunları kaldıramaz.Herkesin bir hikayesi vardır.Kimileri daha ilginçtir.Sizdede var mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esrarengiz mafya
ChickLitO acılarımı göremeyecek kadar nefret doluydu.Benim acı çekmem ona zevk veriyordu.Aslında nefreti bana değildi bu sonradan anlayacaktım.