"Ey, benim iyimser hâllerim,
Çabuk aldanışlarım,
Hep inanışlarım,
Alttan alışlarım,
Hatayı hep kendimde buluşlarım,
Değmeyecekleri kafama takışlarım,
Yoktan yere, akıp giden gözyaşlarım,
Herkesi, insan yerine koyuşlarım,
Hepinize elveda...
Artık ben kimsenin,
Hiçkimsesi olmayacağım!"
(Nazım Hikmet)Sanki hayatım çok yolundaymış gibi birde bu çıkmıştı başıma.Bu durumdan kurtulmalıydım.Bunları düşünürken babaannemin yanına gittim.Yan tarafına oturduğumda ağlamaya başkadı "Duru kızım senin için hiçbirşey yapamadım affet beni oğlumu tanıyamıyorum beni bile gözünü kırpmadan öldürecek duruma geldi annen gittiğinden beri daha kötü birisi oldu."Gözlerini silip sımsıkı sarıldım babaanneme onun için yaptıklarımı görmek onu fazlasıyla üzmüştü.Onun ağlamasına dayanamıyordum o benim herşeyimdi yaşamak için direnişim tüm pisliklere katlanışımdı.Babaannemi yatırıp odaya geçerken salondaki poşetler dikkatimi çekmişti.İçlerini açtığımda parti için herşey vardı.Kırmızı elbise çok güzeldi ama biraz fazlaydı.Diğerlerinde makyaj malzemeleri çanta ayakkabı hepsini bir kenara itip odama gidip rahatça bir uyku çekmeliydim yarın yeterince zor geçicekti.Birden kapım açıldı ve babam geldi."Yarın işe gitmiyorsun iyice hazırlan beni mahcup etme."Dedikten sonra dışarı çıktı .Son gücümle bir duş alıp aynanın karşısında vücudumdaki yaralara baktım biraz daha iyi durumdaydılar.Üzerinde çokta düşünmeden yatıp uyudum ilk defa geç kalkmıştım.Kahvaltılık birşeyler bulup babaannemle baş başa kahvaltı ettik ilaçlarını içirdim.Babam gelmişti elinde içki şişeleri yine içicekti.Beni satarken aldığı paraları yine içkiye harcıyacaktı.İlk defa cebinden para çıkarıp "Git şunla et ve mezelik birşeyler al keyif yapalım."Babaannemin midesinden güzel birşeyler geçicekti bendede biraz olsada para vardı ve bugün tamamen boştum.Gidip malzemeleri aldım babaannemede ince bir yelek aldım uzun zamandır birşey alamamıştım ona.Evde yemekleri hazırlayıp salona götürdüm bir tepside bize hazırladım babaannemle birlikte yedik .Yeleği giydirdiğimde yüzünde buruk bir gülümseme oldu."Kızım keşke kendine birşeyler alsaydın."dedi.Pamuğum bana gelen hediyeleri görmedin sen.Babam içerden bağırmaya başladı"Git hazırlan iki saate kadar burda olurlar adamlara kendini beğendirmeye bak yoksa bu yemekleride babaannenide zor görürsün."Hayat boyu bana birşey katmayan belkide benim için hiç üzülmemiş bir adamın sözlerini tutmak zorundaydım.Kokmamak için gidip tekrar duş aldım.Temizlendikten sonra saçları kuruladım İlayda'nın bana kullan diye verdiği maşayı bulmak kolay olmadı saçlarıma şekil verdikten sonra makyaj malzemeleriyle boynum ve yüzümdeki morlukları biraz kapattım çokta abartmadan gözlerime rimel felan çekip işi bitirdim sıra geldi kıyafeti gitmeye onuda üzerine geçirdikten sonra aynanın karşındakinin ben olduğuna inanamadım.Birazda utanmıştım eteğin önünden dolayı pantolon giyerken bile yeterince göze maruz kalmıştım.Şimdi ne olduğunu bilmediğimin bir adamın malı olmuştum.İlk defa onun sözleri aklıma geldi.Ben olmasamda babam beni gerçekten satmıştı.Bu düşüncelere dalmışken kapnın çalmasıyla kapıya yöneldim.Karşımdaki adam yeterince soğuk ve yakışıklıydı.Birşey demeden arabaya yöneldim kolumu tutarak beni kendine çekti "Ben Onur sende Duru olmalısın neyin havası bu o kadar para sayalım yüzümüze bile bakma sana iyi davranıyorken beni iyi dinle seni götüreceğim yerde nişanlım gibi davranmayıp bana soğuk davranırsan seni yalvarana kadar beceririm."Birşey demeden arabaya binmiştim.Yol boyunca sustum."Seninle iş yerimde tesadüf tanıştık soranlara böyle söyle gerisini ben halledicem bu kıyafet sana seksi bir hava katmış ama şimdilik şu parti işini halledelim."Tam bir pislik gibi davranıyordu ne bekliyordum ki zaten parayla satın aldığı kıza nasıl davranacaktı.Arabayı durdurup arabadan indikten sonra kapımı açtı koluna gitmem için kolunu uzattı.Bu gecenin bitmesini istiyordum babamın beni böyle bir pislik iki yüzlü birine sattığına inanamıyordum.Koluna gittikten sonra partinin yapıldığı büyük bir salona doğru ilerledik.Başım yerde ilerledim."Kartal !"Onur bu ismi söyleyince birden başımı kaldırdım.Yine o koyu siyaha çalan gözleriyle buluştu gözlerim.Biraz sorgular gibi bakmıştı.Sonra gözlerini üstümde gezdirdi."Kartal kim bu yanındaki güzellik?Onur tekrar konuşmaya başlayınca ilk defa yanındaki kıza baktım sarışın uzun boylu güzel bir kızdı."Asıl senin yanındaki kim ?"Sesindeki öfkeyi biliyordum belli etmiyordu ama seziyordum."Bu mu benim yeni oyuncağım bu ihaleyi almak için düzgün bir profil çizmemiz gerekiyor bugün nişanlım olucak.Onunla çok eğlenicem."Birden elini belime dolayıp kendine daha çekti.Elimle eteğimi sıkmıştım.Fazlasıyla aşağılanmıştım.Ama bunları duymamam gerekiyordu. Onun bakışları beni ilk defa gerçek anlamda korkutmuştu."Kartalın beni tanıştıracağı yok ben Funda.Kartalın sevgilisiyim."Onur elini uzatarak."Tanıştığıma memnun oldum ben Onur bu da nişanlım Duru."Selamlaştıktan sonra "Neyse ortak diğerlerinede görüneyim deyip beni çekiştirerek götürdü.Her baktığımda gözü üzerimdeydi bu beni dahada geriyodu.İki saat sonra parti yavaş yavaş dağılmaya başlıyordu Onur çok fazla içki içmişti ama hala ayaktaydı.Funda yanımıza gelerek "Hadi bir kadehte birlikte içelim hem nerdeyse kimse kalmadı bizden başka ."hepsi tek dikişte içmişlerdi içkilerini ama ben hiç alışkın değildim.Kafam yerdeydi çünkü her kaldırdığımda beni öldürecek gibi bakıyordu.Onur iyice kafası güzelleşince bana sarmaya başladı.Boynuma yaklaşıp saçlarımı kokladı "Çok güzel kokuyorsun.Bunun için bile seni becermek istiyorum."Onun yanında bunları duymak beni iyice utandırmıştı bana söyledi sözleri ona yedirmişti ama şimdi sadece susuyordum.Onur arkama geçip arkamdan sarıldı erkekliğini bana yasladığında daha da korkmaya başladım herkesin içinde nasıl bu kadar iğrençleşebiliyordu."Nasıl yeni eğlencemi beyendiniz mi?" Kartal ilk defa sesini çıkartıp "Funda sen Muratın yanına git ben lavaboya gidip geliyorum.Sana iyi eğlenceler Onur ben lavabodan sonra çıkıcam."
Ne bekliyordun ki Duru gerçekten sana yardım etmeyecekti o kimdi ki oda aynı Onur gibi senden faydalanmak istiyordu.Onur hiç iyi değildi ve bu durumdayken neler yapacağını kestiremiyordum.Birden kendine çevirip kendine yasladı beni daha fazla dayanacak gücüm kalmamıştı.Onun dediği gibi kendimi fahişe gibi hissediyordum.Son bir gücümle bacak arasına tekmeyi geçirip dışarı doğru koşmaya başladım.Arkamdaki acı inlemeye aldırış etmeden koştum.Birden saç diplerimin sızlamasıyla yere yapıştım."Bana tekme atmak ha."Beni yerden kaldırıp dışarı çıkardı.Sonra yan köşeye sürükleyerek beni sertçe duvara yapıştırdı."Seni küçük fare bunu yanına bırakır mıyım."Bunu haketmişti.Az bile yapmıştım o şerefsize alay eder gibi yüzüne bir gülümseme yerleştirdim.Yüzüme yumruk atmıştı.Artık bunlar benim canım acıtmıyordu dahada gülümseyerek azımın kenarındaki kanı elimle azıma götürüp suratına tükürdüm.Bu onu haddinden fazla sinirlendirmişti.Bir kere daha yüzüme yumruk attıktan sora karnıma vurmaya başlamıştı.Tepki vermemem onun hoşuna gitmemişti."Bakalım şimdide gülümseyecek misin?" Eli birden eteğimin altından ilerlemeye başladı.Bacağımdaki ürpertiyle donup kaldım.Ellerimi birleştirip tuttu.Boynumu öperken eli dahada ilerliyordu.Nefes alış verişlerim yine değişmişti.Savunmasızdım ve bu sefer nefesim göğüs kafesimi zorlayacak derecedeydi.İyice kendimden geçerken üstümde bir hafifleme hissettim .Oydu. Onur'a vurduğu yumrukla. Yere düştü Onur zaten fazlasıyla içmişti.Son kez yere düşerken gördüm onu bana doğru geliyordu ilk defa adımla seslenmişti. "Duru?"(Duru'nun giydiği kıyafet üste)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esrarengiz mafya
ChickLitO acılarımı göremeyecek kadar nefret doluydu.Benim acı çekmem ona zevk veriyordu.Aslında nefreti bana değildi bu sonradan anlayacaktım.