LUHAN ~5~

46 8 0
                                    


Uzun bir taksi yolculuğunun sonunda evimizin bulunduğu sitenin girişine gelebilmiştik. Taksiye yüklü bir miktarda para ödedikten sonra eşyalarımızı da alıp güvenliğe gittik. Her ne kadar en büyük ben olsam da, içimizdeki gizli en büyük olan Kyungsoo konuşmayı yapmıştı.

- Merhaba, biz Kore'den buraya taşınan kişileriz. Haberiniz olmuştur... 15.villayı satın almıştık.

- Hoşgeldiniz. Biz de sizi bekliyorduk. Size eşlik edip siteyi gezdirecek arkadaş birazdan burada olur.

Güvenlikteki adam birini arayıp gelmesini söylemişti. Biz de bu sırada etrafa bakıyorduk. Site gerçekten kocamandı. Her villanın kendine özel bir bahçesi vardı. Jongdae köpeklerden korkmasaydı, köpek almayı teklif ederdim. Fakat maalesef köpeklerden korkuyordu.

Bizi gezdirecek olan adam gelmişti. Bizim acelemiz yoktu fakat Kyungsoo dünya geneli bir seminerde tanıştığı sevgilisiyle buluşmak için acele ediyordu. Sevgilisi de kendisi gibi doktordu. Bizim gibi Koreliydi fakat New York'da yaşıyordu. Arada bir Kore'ye geldiğinden bizi de tanıyordu. Jongin, Kyungsoo'dan bir yaş küçüktü fakat üstte o vardı. Eh, vücut yapılarına bakarsak son derece normaldi.

Adam bize bir yandan siteyi tanıtırken, bir yandan da siteyi gezdiriyordu. Gerçekten acayip güzeldi. Ev seçme işini anne ve babalarımıza bıraktığımız için mutluydum.

- Sitenin içinde yirmi tane villa var. Sadece 20 numaralı villa boş, geri kalanında oturanlar var. Gerçi 20 numara için de görüşmelerdeyiz. Bir talip var.

Talip Jongin'di. Arkadaşlarından bu sitede oturanlar varmış. Biz de buradan alınca buraya taşınmaya karar vermişti.

- Komşularınızla iyi anlaşacağınızı düşünüyorum. Her ne kadar hiç aile olmasa da, sadece bekar çiftlerden oluşsa da, belirli günlerde sitedeki oturma yerlerinde buluşurlar. Aile yok ama sevgililer var, elbet. Evet, ilk durağımıza geldik. Bu gördüğünüz kocaman bina, sitedeki sosyal aktiviteleri sağlıyor. İçerisinde oturma yerleri, kafe, mağazalar, fitness ve oyun salonları bulunmakta. Bilardo, masa tenisi de oynayabileceğiniz yerler var. Ayrıca sitemizin içinde futbol, basketbol ve tenis sahaları var. Ayrıca mini golf alanımızda var. Ve şurası da kapalı havuzumuz. Açık havuzumuz da var. Arabalarınızı hem garajlarınıza hem de villanızın önüne park edebilirsiniz. Size bahsettiğim sahalar burada. Şimdi villanıza gidelim, yerleşin siz. Görmediğiniz bir açık havuz kaldı. O da yolumuzun üstünde zaten.

Ağzım açık kalmış, etrafa bakıyordum. Bu sırada Baek kulağıma fısıldadı.

- Annelerimize bir kapısı, pencereleri, duvarları olsun; yaşayabileceğimiz bir alan olsun yeterli demiştim. Ne güzel dinlemişler beni.

- Ne dersen de, dinlemeyeceklerdi. Para vermeyeceklerinden iyi bir yer almaları iyi olmuş.

- İyi mi olmuş? Harika olmuş! Hyung, şuraya baksana bi!

Baekhyun'un sevincine güldüm. Haklıydı, burası harikaydı. En sonunda kocaman villamıza gelmiştik. Villa üç katlıydı. Kore'deyken de araştırmıştık, adam da anlatmıştı. İlk katında kocaman bir salon, kocaman bir oturma odası, mutfak ve lavabo vardı. İkinci katında ise üç tane yatak odası, bir tane çalışma odası ve bir banyo vardı. Koredeyken odalarımızı paylaşmıştık. Bu kattaki odalardan birini misafir odası olarak kullanacaktık. Diğer iki odadan büyük olan Kyungsoo'nun, diğerine göre daha küçük olan oda ise Jongdae'nindi. Aynı zamanda bu kattaki çalışma odası da Kyungsoo'nundu. Üçüncü katta ise iki yatak odası, iki çalışma odası, kiler ve banyo vardı. Çalışma odalarından biri Jongdae'nin, diğeri ise Baekhyun'undu. Benim çalışma odasına ihtiyacım yok. Mutfak benim için çalışma odası gibi zaten. Bu kattaki iki yatak odası da birbirine eşit olduğundan Baek ile tartışmamıştık.

Adama teşekkür edip ayrıldığımızdan sonra hızlıca yukarı çıkıp odalarımıza yerleşmeye ve bir yandan da sevinçle bağırmaya başlamıştık. Odam gerçekten harikaydı. Villa da harikaydı. Herkes yerleştikten sonra oturma odasında toplandık. Zaten eşyalar önceden geldiği için, yerleşmek uzun sürmemişti.

- Baek hyung, az önce Jongin ile konuştum. Hastane ile konuşmuş. İkimizin de yarın gelip başlamasını istiyorlar. İkimizi de direk kadrolarına alacaklarmış.

- Eniştemin yapacağını biliyordum!

Baek gülerek dans etmeye başlamıştı. Jongin onlara çalıştığı hastanede iş ayarlamıştı. Baek bu durumdan oldukça mutluydu fakat Kyungsoo, Baek'in başına bela olacağını düşünüyordu.

- Luhan hyung, sen ne yapacaksın?

Jongdae polis olduğundan iş bulmak çok kolay olmuştu. Başvurmuştu ve kabul edilmişti. Şuan işi olmayan tek kişi bendim.

- Yarın iş ilanlarına falan bakacağım Kyungsoo. Yolda gelirken birkaç yerde aşçı arandığını gördüm. Araştırdığımda da çıkmıştı. Hepsine tek tek bakacağım işte. İçlerinden biri olur heralde.

- Olur hyung. Müsait olduğun bir ara hastaneye uğra, yanımıza gel.

- Tamam Kyungsoo, gelmeye çalışırım da bu kapı zilinin üçümüzden biri için çaldığını düşünmüyorum. Gidip açsan iyi olur.

Kyungsoo gözle görülür bir şekilde heyecanlanmıştı. Jongin'in arada Kore'ye gelmesine ya da telefonlarında konuşmalarına rağmen; farklı ülkelerdelerdi. Ayrıca iki aydır Jongin, Kore'ye gelmemişti. Birbirlerini özlediklerini anlıyordum. Bundan sonra birlikte olacaklarından dolayı da oldukça mutlulardı. Jongin bizi de aramayı ihmal etmezdi. Onun duygularının da farkındaydım yani.

Kyungsoo kapıyı açtığında Jongin içeri girmiş, Kyungsoo'yu kucağına almış ve öpmeye başlamıştı. Gözümüzün önünde yiyiştiklerinden onlara yastık fırlattık. Jongin de bize gülümsedi.

- Merhaba hyunglarım. Hoşgeldiniz. Ben Kyungsoo'yu kaçırıyorum, görüşürüz!

Jongin, Kyungsoo'yu aldığı gibi gitmişti. Baek'in dediğiyle gülmüştük.

- Heralde birilerinin şişkinlik problemi var. Junior Jongin yerinde durmamış anlaşılan.




Beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin:))

New City New Life (NEW1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin