New City New Life (NEW1)

LUHAN ~10~

Kapağı değiştirdim çünkü hem Melody'ninkine benziyordu hem de kötüydü dkldd uygulamam olmadığından, olsa da bu tür konularda beceriksiz olduğumdan ortaya korkunç bir şey çıkacağından şimdilik fotoğraflarla yetiniyorum ama aranızda iyi kapak yapan biri varsa nolur bu hikayeme bir kapak yapsın ☺️ fotoğrafı da kendisi seçebilir ^^

Bugün büyük zorluklarla sonunda bitmişti. Önce hastanede şu Chanyeol denen hödük ile garip veled Sehun ile garip anlar yaşamış, sonraysa tüm günümü iş aramakla geçirmiştim. Çok fazla yere gitmiştim ve hepsinden aynı cevabı almıştım: Size sonra geri döneceğiz. Umarım içlerinden biri olumlu bir şekilde döner.

Şimdiyse akşam yemeğimizi yemiş ve oturmuş televizyon izliyorduk. Bir yandan da Jongin'i bekliyorduk. Kyungsoo, bize geleceğini söylemişti. Fakat bir türlü gelememişti. Oldukça da sıkılmıştım. Duyulan tek ses televizyonun sesiydi odada. En sonunda benim gibi dayanamayan Baekhyun sessizliği bozmuştu.

- Ay, yeter sıkıldım! Patlayacağım şurada ha! Nerede kaldı senin sevgilin? Bir gelemedi! Gelsin de bir şeyler yapalım artık!

Baekhyun konuşmasını bitirince kapı çalmıştı. Gülerek ona baktım ve yumruk tokuşturduk. Kyungsoo ise çoktan kapıya gitmişti.

- Mer-haba... Hoşgeldiniz...

HoşgeldinİZ mi? Kyungsoo da şaşırmıştı. Beklediği kişilerin gelmediğini anlamıştım ve kimin kapıda olduğunu merak etmiştim.

- Özür dilerim Kyungsoo. Tek başıma gelecektim ama bu da gelmek istedi üstelik diğerlerini de peşinde sürükledi.

Bu Jongin'in sesiydi. Yani Jongin de gelmişti.

- Yok yok önemli değil. Zaten Minseok hyungla sabah tanışmıştık. İyi oldu.

Kyungsoo, Minseok hyung deyince nefes verdim. Kim olduğunu merak ediyordum ama Jongdae'nin saçma salak dansına ve Baek'in rahatlamasına bakarsak iyi biriydi. Kyungsoo sözüne devam etti.

- Ayrıca, Sehun'u da biliyorum. O yüzden onda da sıkıntı yok.

Sehun mu gelmişti? Kendime koltuğa bıraktım. O çocuk ortamı garipleştiriyordu. Benden Oh dememi istemişti resmen. Olayda olan Baek ve olayı sonradan öğrenen Jongdae bana gülmüştü.

- Ama bu uçakta karşılaştığımız kişi içerisi için iyi olacak mı, bilmiyorum. Benim için bir problem yok ama.

Ne demişti o? Uçak mı? Chanyeol de ordaydı. Zaten anlamamız lazımdı. Bize arkadaş olduklarını söylemişlerdi. Koltuğa biraz daha gömüldüm. Minseok'un geldiğini öğrenince dans eden Jongdae de koltuğa oturmuştu. Baekhyun ise kendini koltuğa atmıştı ve yastığı yumrukluyordu. İçinden çığlık attığına emindim. Chanyeol ile uçakta kavga eden bendim ama bu mesele Baek ile onun meselesi haline gelmişti. Durumumdan hoşnuttum.

- Kapıda beklemeye devam edecek miyiz? Bunun için mi sabahtan beri bu üçünü ikna etmeye çalışıyorum?!

Sehun konuştuktan sonra bir hareketlilik oldu. Biz kendimizi düzelttik ve onlar da içeri girdiler. Salonumuz büyük olduğundan mobilya sayımız fazlaydı. Bir tane üçlü koltuğumuz, iki tane ikilimiz ve iki tane de teklimiz vardı. Jongin ile Kyungsoo yan yana tekli koltuklarda oturmuşlardı. Ben üçlüde, Jongdae bir ikilide, Baek ise başka bir ikilide oturuyordu. Jongdae, Minseok'u yanına çağırmıştı. Minseok da gidip onun yanına oturmuştu. Sehun, birden yanımda belirmiş ve yanıma oturmuştu. Chanyeol de gelip Sehun'un yanına oturacakken Sehun ayağını uzatmış ve başıyla Baek'i göstermişti. Baek hafifçe başını başka bir yöne çevirmiş, Chanyeol ise Sehun'a 'sen öldün' işareti yaptıktan sonra Baek'in yanına oturmuştu.

Yanımdakinin sırıtmasına bakılacak olursa oldukça zorlu bir akşam geçecekti.

Beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin :)