New City New Life (NEW1)

SEHUN ~9~

Benim odamda olan garip karşılaşmadan sonra herkesi kantine indirmiştim. Şuan kare bir masada oturuyorduk. Bir yanımda Chanyeol hyung, diğer yanımdaysa Baekhyun hyung vardı. Karşımdaysa, Baekhyun hyung ile birlikte gelen ismini bilmediğim güzellik vardı.

Masada sessizlik vardı ve üçü birbirleriyle bakışıyordu. Kendimi hem dışlanmış hissetmiştim hem de sıkılmıştım.

- Ee, ne yapıyoruz?

Dediklerime hiçbir tepki alamamıştım.

- Pekala, nereden tanışıyorsunuz?

Halen tepki yoktu.

- Imm... Bana cevap verecek misiniz acaba? Sıkıldımm~

Yine tepki alamamıştım. Bırakın bana -Oh Sehun'a- tepki gelmesini, aegyoma bile gelmemişti. Benim aegyoma... Oh Sehun'un aegyosuna! İşte bu beni sinirlendirirdi. Sinirlendirmişti de!

- Yha! Ne olduğunu bana söyleyecek misiniz artık, şu lanet bakışmanızı kesip! Aegyo yaptım halen tınlamadınız, bakışıyorsunuz! Benim aegyoma! Siz---

Lafım Chanyeol hyungun enseme geçirmesiyle kesildi.

- Büyüklerinle saygılı konuş diye kaç defa diyeceğim veled!

- Gören de aramızda 10 yaş fark var falan sanacak. Alt tarafı ikicik! Hem ne olduğunu anlatsanıza, merak ettim.

- Biliyorsun aslında. Havaalanında karşılaştıklarımdan bahsetmiştim ya sana. İşte o dörtlünün ana karakterleri.

İkisine baktım. Ben de benim kafadan olan bu dörtlüyle tanışmak istiyordum.

- Vaoh! Tanıştığıma memnun oldum! Chanyeol hyung, bana biraz anlattı sizi, çok sevmiştim!

- O zaman bu demek oluyor ki iyi anlaşacağız.

- Kesinlikle!

Baekhyun hyung ile high-five yaptıktan sonra Chanyeol hyung'a döndüm. Bana sinirli sinirli bakıyordu. Sonra hepimizin duyacağı bir sesle mırıldandı.

- Minseok hyunga dedim ama ben, bu çocuk bizi satacak diye.

- Minseok mu? Nasıl biri bu Minseok?

Baekhyun hyungun merakla sorduğu soruyu yanıtladım.

- Böyle sincaba benzer. Benden 3 yaş büyük, 27 yaşında. Veteriner. Bir tane köpeciği var, görmen lazım nasıl tatlı! Bu sabah da bu köpek dinazora benzeyen birinin üstüne falan atlamış. Hyung o sırada yeni komşularımızla tanışmış.

- Baekhyun, dinazor deyince aklıma sadece Jongdae geliyor.

Güzellik, Baekhyun hyunga dönüp gülerek bunları söyledi. Ama hyung dememişti. Ya Baekhyun hyungla yaşıt, ya da daha büyük. Bu demek oluyorki benden büyük. Ona hyung demem gerekecek. Ama ben kendi politikamı izleyeceğim. Hyung deme lazım olur politikasını.

- Evet, hatta o zaten.

- Nasıl yani?

- Bugün eğer kantine daha farklı şekilde inseydik anlatacaktım. Bu sabah sincap görünümlü, 27 yaşındaki veteriner komşumuzun tatlı köpeği Jongdae'nin üstüne atladı ve onu ısırdı. Tabi kovalamacanın sonunda. Kyungsoo da fotoğrafları falan var, gösterir sana.

Baekhyun hyung ile güzelik bir şeyler konuşuyorlardı ama anlamamıştım. Chanyeol hyunga baktığımdaysa onun da anlamadığını farketmiştim. Sonrasındaysa Baekhyun hyung, Chanyeol hyunga ve bana döndü.

- Siz nereden tanıyorsunuz?

- Komşumuz.

- Evet, komşumuz hyung. Aynı zaman da yakın arkadaşımız. Biz ikimiz, Minseok hyung ve Jongin; uzun zamandır tanışıyoruz.

- Ne oldu neden sordun dedektif kılıklı?

Baekhyun hyung Chanyeol hyungu takmamış ve bana bakarak konuşmasını devam ettirmişti.

- Peki, Minseok hyungun kaç farklı evi var acaba?

- Tek bir evi var. Kaç tane olsun ki?

Baekhyun hyung sevinçle bana döndü.

- Sehun, yeni komşunuz biziz! Jongin'in sevgilisi olan Kyungsoo, köpeğin ısırdığı kişi ve biz ikimiz komşularınızız. Kore'den yeni geldik ve ev arkadaşıyız işte. Çocukluğumuzdan beri tanışıyoruz.

Baekhyun hyung gülümseyerek bana bunları söyledikten sonra surat asarak Chanyeol hyuna döndü.

- Duydun işte, yeni komşunuz biziz gerizekalı. Dördümüz... Umarım misafirperversiniz de bir gün bizi yemeğe davet edersiniz, bir gün de elleriniz dolu bize gelirsiniz. Yanlış anlama, amacım seni görmek değil. Bir şeyleri beleşe getirmek.

- Tabiki de geliriz, gelirsiniz hyung. Eminim Minseok hyung da ister. Biz de üçümüz ev arkadaşıyız fakat Jongin yenisini alacak. O farklı yerde yaşıyordu fakat sürekli bizdeydi yani.

Baek hyung bunları Chan hyunga söylese de ben atlamış ve cevap vermiştim. Chanyeol hyung ise bana inanamayan bakışlarını yollamıştı.

- Peki, Sehun!

Baekhyun hyungla gülümseyerek konuşuyorduk. Bu hyungu çok sevmiştim. Fakat gülümsemem Chanyeol hyungdan yediğim dirsekle son bulmuştu.

- Bana bak dedektif kılıklı--

- Benim bir adım var.

Acıdan dolayı kıvranmam, aklıma gelen fikirle son bulmuştu ve sırıtıyordum.

- Evet, daha isimlerimizi ve yaşlarımızı bilmiyoruz. Hadi tanışalım. Ben Oh Sehun! 24 yaşındayım. Kalp doktoruyum.

- Chanyeol, 25, mimar...

- Baekhyun, 25, psikolog...

Baekhyun hyung ile Chanyeol hyung aynı anda aynı yüz ifadesiyle konuşmuşlardı. Sonra da 'yaşıt mıyız, yok senle nasıl yaşıt olurum, dedektife bak psikolog çıktı, istersen gel buradaki ilk hastam sen ol' gibi konuşmalar oldu. Fakat ben onları merak etmiyorum. Bu yüzden onları susturup merakla karşımdakine baktım.

- Ben Luhan. Kore'den gelsem de aslen Çinli'yim. 27 yaşındayım ve aşçıyım.

27 mi? Minsoek hyung ile yaşıtmış. Ama bunu düşünmek önce yapmam gereken bir şey vardı. Luhan gibi yakışıklı kişilere hep bunu yapardım.

- Acaba soyadımı bir söyler misin?

- Soyadın neydi?

- Oh!

Chanyeol hyung çoktan sırıtmaya başlamıştı, Baekhyun hyung ise bana mal mal bakıyordu. Ama umursamadım.

- Oh...

Beklediğim şey gelmişti. Sırıtarak arkama yaslandım.

Beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin:)