NEDEN?

TABU İYİYDİ YEA...

Sabah kalkmamın tek sebebi Toprağın kahvaltıya çağırmasıydı.

Ulan pis kız ne diye sabahın 8'in de arıyorsun.

Hızla hazırlanıp evden çıktım.
Toprak ve benim evim çok yakın olduğu için 5 dakika içinde oraya vardım.

Zile onun yaptığı gibi ısrarla basıp kapıya dayanıyordum...

Ama ben nerden bilebilirim ki kapının ilk çalışımda açılacağını ve benim yere düşeceğimi.

Kendimi boşlukta hissediyorum shshhshshjshs.

Tamam bu espirimi unutun.

-Kanka sen neden hemen açıyorsun ki?
Dedim.
Karşımdaki yeni uyanmış Kereme bakarak.

Bir dakika Kereme mi?

Hemde yeni uyanmış Kereme mi?

Tövbe yarabbim!

-Lan Toprak iyi mi?
Naptın kıza oğlum?

-Kanka mal mısın? Ben Toprağa bir şey yaparmıyım? O akşam sadece sinirliydim.

-Pardon ya!
Diye utançla ensemi kaşıdım.

-Ee barıştınız mı siz?
Diye sordum.

Bu sefer Kerem utançla ensesini kaşıyıp yere bakmaya başladı.

-Naptınız siz?

-Biz biraz şey...

-Siz biraz ney?

-Biz biraz öpüşmüş olabiliriz.

Oha oha oha.

İnanamıyorum.

Ay gözüme mutluluk kaçtı.

Ağlıycam!

-Ama sus tamam mı?

-Tamam tamam kankağğ!

-Gerizekalı. Geç içeri hadi.

Hemen içeri geçtim ve filmlerde ki gibi gözümü kapatıp nefis kokunun gelmesini bekledim.

Ama kokunun geldiği falan yoktu.

Gözlerimi açıp mutfağa baktığımda cocopops dolu kaselerle karşılaştım.

Olsun. Bunu da yerim.

İçerdeki Özgüre el sallayıp yanına kuruldum.

Ve adete bir fil misali yemeye başladım.

Ta ki kapıdan giren Rüya'yı görene kadar...

Kıpkırmızı dudaklarına , yeşil gözlerine, çiçekli elbisesine...

Bayıldım!

Bu kıza hastayım lan!

Yani hayır öyle demedim.

Dedim mi?

Dedim sanırım?

Noled!

Bize el sallayıp hemen yanıma oturdu Rüya.

-Naber Ateş?

-İyidir senden.

-Benden de iyi işte ne olsun?

-Oh ne güzel.

Bu saçma konuşmayı daha da devam ettirebilirdim ama pislik Toprak beni kolumdan tutarak çekistirmeye başladı.

-Of kanka kolumdan ne istedin?
Al al senin olsun al ye!

Kolumu ısırmasıyla acıyla bağırdım.