Sabah başım çatlayarak kalkıp okula gittim.
Dün Keremle hayvan gibi içmiştik açıkçası ve Kerem baya ağlamıştı.
Neden ağladı lan o?
Hee Toprak işleri falan filan.
Hatırladım.
Sıraya oturduğumda yanıma çok geçmeden Toprak geldi. Hemen arkaya ise Özgür.
Durgundu biraz. Üstüne gitmemek en iyisi. Sonuçta zamanı geldiğinde elbet bize anlatacak.
Boş gözlerle Keremi ararken hemen kapının önünde gözüktü bizim ki.
Gözleri dünün etkisiyle kıpkırmızıydı.
Baya ağlamış be bu.
Hemen o da Özgürün yanına kuruldu.
Ders başlayalı çok olmuştu ama bizim tayfadan hiç ses yoktu bu sefer. Normalde hiç kimse dersi fazla takmaz , hep beraber konuşurduk.
Sonrada Matematik,biyoloji,kimya,fizik bi taraflarımıza girerdi tabi.
Sessizliği Toprak Kerem'e sorduğu soruyla bozdu
-Kerem ağladın mı sen?Bu kızda her şeyi anlıyo maaşallah.
-Hayır. Dedi Kerem.
Sadece hayır mı?
Kerem Sadece hayır mı dedi?
Ama Kerem Toprağa soğuk davranamazdı ki!
Toprakta bu şok la sarsılmış olacak ki şu tepkiyi verdi.-N-ne? Hayır mı? Her neyse tamam söylemek istersen söylersin. Dedi ve önüne döndü.
Bu mevzulara fazla kafa yorarsam fizikçi de bana kafa yormaya başlıyacak ardından babam beni baya bi yorcak.
Bende Toprak gibi önüme dönüp hocayı dinlemeye başladım. Ama şansıma konu bitmişti ve şu an başka bir şey konuşuluyordu.-Çocuklar biliyorum bu sene size fazla yeni öğrenci tanıttım ama tanıtmam gereken birileri daha var.
Aklıma Rüya''nın sınıfa gelişi gelince küçük bir tebessüm yüzümü kapladı.
Hemen Rüya'ya döndüm. Bana bakmıyordu ama olsun.
Rüya'ya yeteri kadar baktığımı farkedince hocaya geri döndüm.-Mete , Can , Utku gelin.
Hayır.
Hayır tahmin ettiğim şey olamaz.
Ah lanet olsun!
İçeri gelenlere baktığımda tahminimin doğru çıktığını gördüm. Bunlar herkesin olduğu gibi bizim sevmediğimiz 3 kişiydiler.
Biz hep birbirimize düşman olmuştuk
Bu düşmanlığın başlangıcı ise Mete'nin sebepsiz yere gelip benim oyuncak arabamı fırlatılmasıyla başlamıştı.
Tabi hemen arkasından Can da Kerem'i yere ittirmişti.
Utku ise Özgürün kumdan kalesini bozmuştu.
Tamam komik gelebilir ama bunlar derinden yaraladı tamam mı?
Ve de tam giderlerken Can Toprağın yanağından makas almıştı.
Toprak sonrasında Can'ın poposuna tekme atıp kaçsa da bu Can'ı sadece sendeletip güldürmüştü.
O günden beri hep bizle uğraşmışlardı.Şimdi de tam karşımızda bize pis pis sırıtıyorlardı.
Mete'nin gözlerinin hedefi direk beni bulmuştu. Vurun beni!
Can'ın gözleri ise Kereme çıkıp sonrasında sırıtarak Toprağa dönmüştü.
Keremin sinirden titreyen çenesini 5km uzaktan hissedebilirdiniz.
Utku ise uyuz edici bir rahatlıkla Özgür'ü süzüyordu.
Aramızdaki kovboyları andıran sessizliği yine Toprağın sesi bozdu:-Geldi tipine tükürdüğüm.
Can onun dediğine gülüp Toprağa öpücük attığında Kerem de:
-Geldi tipini..
-Öhöm öhöm
Keremin extra terbiyesiz küfürü öğretmenin yalancı öksürüyle kısa bir süre sonrasına ertelendi.
-Oturabilirsiniz. Hatta durun yeni bi düzen yapalım artık biz değil mi Ateşciğim?
Ya neden ben? Hocacığım neden ben naptım? İki saattir bu mallar konuşuyo kadın beni buluyo ya şaka gibi.
Hocaya doğru yavasca gülümseyip tekrar sıraya bakmaya başladım.
Ve hocada sıralamaya başladı:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEDEN?
Teen FictionNeden? Neden ben hep terk ediliyorum.Henüz 8 yaşımdayken sormaya başladım bu soruyu kendime.Annemin beni bırakışının üzerine. Çok düşünmüştüm çocuk aklımla çok ta ağlamıştım. Hep çok yaramaz olduğumu annemi üzdüğümü onun o yüzden gittiğini sanırdım...