NEDEN?

Ama ben sana aşığım.

Evet şimdi bu bölümü 23.40 civarlarında yazıyorum.
Ama benim bir bölüm yazmam 15 yılımı aldığı için sadece başını o saatte yazıyorum.
Bunu neden söyledim acaba ksjsjdjksj.
Her neyse asıl söylemek istediğim şey şu...
Biz 120 kişi olduk. Yani biliyorum diğer insanlar en az 1k olduğunda şu kadar olduk falan yazıyo ama ne biliyim.
120 beni çok mutlu etti açıkçası.

Ve 120 kişinin arasında hikayeye hiç vote vermeyenler de var.
Olsundu. Canları sağolsun.
Ama lütfen minik yıldıza basıverin bende daha bir istekle yazıyım.

Son bir kaç şey daha demeliyim.
Biliyorum konuşmamdan ben bile sıkıldım ama söyliyeyim.

Bölümler geç gelebilir.
Çünkü yetiştirmem gereken derslerim falan var. Ve çözmem gereken testleri çözemezsem.
İsmail hoca beni dövcek zkshskskks.

Her neyse iyi okumalar...

Multi de açılırsa Özgür.

Keremden...

Odaya çıkıp kapıyı çarptım ve kendimi yatağa fırlattım.

Evet kendimi fırlatabiliyorum.

Bu kızın amacı beni delirtmek miydi?

Oysa daha dün sevgili olmuştuk.
Daha ilk günden aramız mı bozulmuştu? Cidden mi?

Hepsi o gerizekalı Can yüzündendi.

Ulan memlekette kız mı kalmadı neden toprak!

Memlekette kız çok diyon ama sende Toprağı seviyon krdş.

Sus lan iç ses!
Ben severim.
Çünkü ben...
Ben severim işte!

Ben onu bu kadar severken Toprak hanım sadece Can'ı düşünüyor.

-" Kerem Can'a söyleme çok üzülür."

-"Saklayalım Kerem"

-"Can'ın da duyguları var.

Peki ya benim duygularım.

Onları neden kimse önemsemiyor.

Aniden vücudumu kaplayan sinir dalgasıyla elime gelen ilk şeyi duvara fırlattım.

Harika! Duvara fırlattığım şey 7 yaşımızdan kalma Toprak ve benim bir resmimdi.

Resimde özenle yaptığım kumdan kalenin üzerine basarak gülen bir Toprak ve kalemin gidişine üzülerek ağlayan bir ben vardı.

Ne yapayım.
O kale çok güzel olmuştu.

Kapının açılma sesini duymamla oraya döndüm.

Toprak yavaşça içeriye girerken yerdeki kırık çerçeveyi göstererek:

-O iyi mi? Dedi.

Bu hareketini her ne kadar tatlı ve komik bulsamda hala ona aşırı bir biçimde sinirliydim.

Bu yüzden kafamı diğer tarafa çevirip göz temasımızı kestim.

Yavaşça yanıma yaklaşıp biraz önce oturduğum yatakta yanıma oturdu.

-Kerem yapma böyle ama. Sevgili olduğumuzu duyarsa Can'ın cidden üzüleceğini biliyorsun.

Hala mı? Cidden mi?

-Toprak sana inanamıyorum. Dedim kısık bir sesle bağırarak.

(Nasıl cümle oldu kskskjdksjdk)

-Hep Can'ın üzüldüğünden falan bahsediyorsun. Peki ya ben? Ben ne olucam? Can'ın hislerini önemserken benimkileri yok sayıyorsun.

Toprak dediklerimle başını biraz öne eğerken devam ettim.