bu bölümü @Heyticbeyza okuyucuma ithaf ediyorum bana destek çıktığı içinde teşekkür ediyorum seviliyosun <3 <3 umarım beyenirsin iyi okumalarrr
IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII
neden bu kadar boş olmak zorunda her kez küçük bir umut ışığıyla yaşıyordur. ama o umut ışığımızda yavaş yavaş sönmeye başlar. hayat size her darbe vuruşunda sen yıkılırsın. güçsüzleştiğini sanarsın ama aslında hayat sana her darbe vurduğunda sen dahada güçlenirsin. aslında herkezin içinde küçükte olsa bir umut vardır. ama sorun o umuğdu gün yüzüne çıkarmakta.sorun o umut ışığının sönmemesini sağlamakta .
o küçükte olsa olan umut bizim yaşamamız için vardır. ama öyle kişiler vardır ki artık onların yaşam umutları yok olmuştur. yaşadıkları şeyler onlara umudu sevgiyi herşeyi unutturmuştur.
bazen öyle anlar gelir ki ölmek isteriz . yok olmak isteriz . hiç mutlu olmayacağımızı düşünürüz.
sesleri duyuyordum ama gözlerimi açamıyordum. en sonunda açmayı başardığımda kokudan hastanede olduğumu anladım bide beyaz tavandan . koluma takılmış bir serum vardı bide elim sargıdaydı. gözlerimi sargıda olan elimden alıp odada gezdirdim.oda beyazdan oluşuyordu ve bomboşdu . acaba o nerede ? beni buraya kim getirdi ? kesin o getirmişti . of adamın adını bile bilmiyorum. en kısa zamanda öğrenmeliyim adam diyip duramam ya
yavaş bir şekilde yatakta oturur pozisyona geldim. kolumdaki serumu hızla çekip çıkardım . çekmenin etkisiyle azımdan küçük bir inilti kaçtı. ben kolumu ovuşturken odanın kapısı bir anda açıldı ve içeri o adam girdi. yavaş ve temkinli adımlarla yanıma geldi ve çıkartmış olduğum seruma bakıp bana döndü
' neden çıkarttın ? her neyse iyi misin ? neden böyle bişey yaptın ? ' diye sonra doğru kükredi . başımı önüme eğdim . neden başımı ben eğiyorum hızla kaldırıp cevap verdim . ' bir anlık sinir krizi geçirdim ' dedim bana kötü kötü bakıp ' hazırsan çıkalım artık ' Dedi kafamı yavaş bir şekilde aşağı yukarı salladım ve yataktan kalmak için harekete geçtim. birden beni belimden tutup indirdi yataktan ben ona şaşkın şaşkın bakarken o çoktan kapıya doğru gitmeye başlamıştı bile ne dengesiz biri bu ya bir iyiken bir kötü neyse bende yorgun adımlarla onun arkasından yürümeye başladım.
hastaneden çıktığımızda tam karşıdan gülüşerek buraya doğru gelen burak ve aslıyı gördüm . burak ve aslı bu tarafa dönünce bizi gördü ve ilk duraksadılar ama hiç istiflerini bozmadan buraya doğru gelmeye devam ettiler. dengesizde benim durmamla durdu. benim baktığım yöne döndü ve onları gördü. aslı şaşkın şaşkın ' aaa bu ne güzel bir tesadüf demir ve alarada burdaymış siz tanışıyomusunuz ' dedi bizi göstererek demek adı demirmiş öğrenmiş oldum . aslı nerden tanıyor ki demiri demir elini belime koyup ' ya ya ne güzel bir tesadüf evet tanışıyoruz yakında karım olucak kendisi ' dedi ben ona bön bön bakarken bu sefer burak konuştu sinirli ' tebrikler bizde ( elini aslının karnına koyar ve alaranın gözlerinin içine bakarak ) bebeğimizi kontrole gelmiştik.' dedi
inanmıyorum ya buruk bir tebessüm gönderip ' tebrikler' dedim demire dönüp ' hadi canım gidelim ' dedim devam ederek demirde kafa salladı. demirin eli hayla belimde iken arabaya doğru yürümeye başladık. arabanın önüne gelince elini belimden çekti ve kendi tarafına yürüdü . bende sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa bindim. demirde binince arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. bende kafamı cama yasladım.
aslı benim çocukluk arkadaşımdı ona çok güvenirdim . ona herşeyimi anlatırdım. burak aşık olduğumu sandığım adam . beni kardeşim dediğim insanla aldattı. bide çocukları olucak. bunları düşününce gözümden bir damla yaş firar etti. hızla onu sildim. demire döndüğümde bir bana birde yola bakıyordu. merakıma yenik düşüp sordum ' nereye gidiyoruz ' dedim düz bir sesle ' bana gidiyoruz ' dedi daha fazla soru sormadım . çok yorgundum çünkü kafamı cama yaslayıp gözlerimi kapattım.
gözlerimi yavaşça açtığımda . yumuşak bir yatakta yattığımı fark ettim . yavaşça yataktan doğruldum. odaya şöyle bir göz gezdirdiğimde oda siyah ve maviden oluşuyordu. beni bu odaya demir getirdi bence yoksa başka kim getiricek. burasıda demirin odası olmalı. yavaşça yataktan kalktım. yavaş adımlarla odadan çıktım . aşağıya inen merdivenlerden inmeye başladım. merdivenin sonuna gelince hızla iki yanıma baktım. mutfaktan gelen seslerle mutfağa doğru yürümeye başladım.
mutfağa girince gördüğüm görüntü gözlerimi kocaman açmamı sağladı. o ne lan öle hele hele o baklavalar anam tövbe tövbe demir üstü çıplak altında eşofmanla kahvaltı hazırlamış ben utana utana ' ya şey üstüne bişeymi giysen ' dedim o sırıtarak ' yok böyle iyiyim hadi otur' Dedi ona bakmam ya çalışarak masaya oturdum. sofra on numara duruyordu resmen yok yoktu ne ara hazırladıysa.
hazırladığı masa temsili :D
oda oturunca kahvaltıya başladık. birden demirin sorduğu soruyla azımdaki loknma boğazıma kaçtı ve öksürmeye başladım. ' eğer bu birlikte olduğumuz günden hamile kalmazsan tekrarlarız güzelim ' dedi sırıtarak ben öksürmeye devam ederken bana su uzattı. hızla elinden suyu alıp içtim gözümden yaş gelmişti ya . birden çemkirdim ' bu söylenicek zaman mı ya ölüyordum az kalsın' diye o ise büyük bir kah kaha patlattı . o gülerken ben yanaklarımın kızardığını hissettim . kafamı eğip kahvaltıma devam ettim . birden sandalye çekilme sesi geldi ama kafamı kaldırmadım. birden birisi çenemi tutup kaldırınca kafamı kaldırmak zorunda kaldım.
demir gözlerimin içine bakarak ' bir daha yanımda kafanı sakın eğme ' dedi onun gözlerinin içine bakarak gözümle onayladım yanaklarım nedenini bilmediğim bir şekilde yanıyordu. elini çenemden çekip yerine oturdu ve kahvaltısına devam etti . bende onun gibi yaparak kahvaltıma kaldığım yerden devam ettim. kavhaltı o olaydan sonra sessiz grçmişti . kavhaltı bitince o masadan kalkıp oturma odasına geçti .
bende sofradakileri toplayıp makineye dizdim . masayıda silip oturma odasına geçtim . demir maç izliyordu Allah'ım ya sabah sabah maç mı izlenir ya hızla gidip elinden kumandayı aldım. ve kanalı değiştirdim .o oturduğu yerden kalkıp bana doğru yürümeye başladı. o geldikçe ben geri geri gidiyordum. ' ver o kumandayı bana '^dedi ben kafamı hayır anlamında sallayıp evde koşmaya başladım. ben kah kaha atarak koşarken oda peşimden beni yakalamak için koşuyordu . ben kah kahalarımın arasından ' yakalayamazsın ki alamazsın ki ' Diye bağırıp koşmaya devam ediyordum . oda gülüp peşimden koşuyordu . 'bak nasıl da yakalıycam seni şimdi' dedi
ona bakmak için arkamı dönmemle yeri boylamam bir oldu . bide üstüme demir düşünce altta ben üstte o burun buruna yerdeydik. yüzlerimiz bir birine çok yakındı. o birden dudaklarıma bakıp yutkundu . bende kendimi tutamayıp onun dudaklarına bakıp yutkundum . demir birden dudaklarıma yapışınca neye uğradığımı şaşırmıştım.
IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAŞMA ( DÜZENLEMEDE AMA HAYLA DEVAM EDİYOR )
Tiểu Thuyết Chunggöz yaşı acının ıslak imzasıdır... kader onlar için bambaşka planlar kurmuştu. onların aşkı ilk görüşte aşk değildi. anlaşma üzerine kurulmuş bir aşktı. her şey anlaşılmış planda olmayan tek bir şey vardı. oda aşktı ... -ve sen Mehir Karahan kalb...