Bu bölüm çok özel olsun istedim.Neyse sizi sıkmadan başlıyorum.
SPOILER:Şaka yaptım yok size!!
◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆
Sabahın dik UV ışınları ile iyi bir güne başlamış bulunuyordum.Yaşadıklarımdan sonra bu ışınları bile kendime hediye olarak görüyordum.Yatakta biraz gerindikten sonra odamdaki banyoya doğru yürüdüm.Yüzüme su çarptıktan sonra aşağı kata indim.Normalde büyük evleri fazla sevmezdim ama evim oldukça büyüktü.Tesadüf işte...Ekmeğe sarelleyi boca ettikten sonra yemeye başladım.Nefis tatla kendimden geçiyordum ki kapı alacaklı varmış gibi çalmaya başladı.Deliğe bakmadan kapıyı açtığımda gelen kişinin Savaş olduğunu gördüğümde kendime kızıp "neden deliğe bakmadın ki"
diye söylendim.Savaş bana soluk ve derin yeşil gözleriyle bakarken ona dilimi çıkarıp evden gitmesini söyledim.Sakalımız yoktu ki sözümüz dinlensin.Buzdolabından en sevdiğim sodayı aldığında ona bırakmasını söyleyecektim ki çoktan ağzına dikmişti Kalas.
→Ahh.Çikolatam beni daha çok göreceksin evinde.
-Tövbe yarabbim, sapık mısın nesin oğlum sen.İmdat evde hırsız sapık bir Kalas var.
→Suusana.Herkesi başımıza toplayacaksın bu arada sen bana hep kalas de olur mu?
-Sorunda hayır yok ama neyse kalas.
Beş sene önce giydiğim formaları giydiğimde oldukça bol geldiğini farketmiştim.Kuzey abinin aldığı pantolon ve bluzu üstüme geçirip elime de defterlerimi aldım.Yeni almaya üşendiğim için hemen eskilerden almıştım.Savaş hala salondayken onu postalamam gerektiğini hatırladım.Merdivenlerden havalı havalı inerken yere yapışmıştım.Her defasında böyle olurdu zaten.Filmlerde, romanlarda...Savaş kanalları gezinirken ben de ona doğru gidiyordum.Komik davranmış gibi görünmeme rağmen boş ifadelerle konuşmuştum her defasında....
-Kalascım, gitmeyi düşünüyor musun?Hani burası benim evim ya.
→Dalmışım çikolatam ne yapayım?
-Of bana çikolata deyip durma platonik kalas.
→Bana sırılsıklam aşık olacaksın çikolatam unutma bunu...
Dudaklarıma yapışmıştı ve ben ona karşılık vermeyip hemen geri çekildim.Ardından ona okkalı bir tokat atmıştım.Bana ne hakla böyle şeyler yapıyordu bilmiyordum ama yürek yemiş olduğu kesindi bu platonik kalasın...Lise son sınıfa yeniden başlamanın verdiği hissizlikle spor ayakkabılarımı ayaklarımı geçirdim.Ne garipti değil mi? Hissizleşmek...Sebepler beni bulduğunda aynı bir ölü gibi durmak...Otobüsün fren sesini duyduğumda düşüncelerden sıyrılıp kapıdan çıktım.Toz ciğerlerimin yerinden çıkmasına
sebep olurken kendime sakin olmamı emrettim.Kartı bastıktan sonra yaşlı bir teyzenin yanında yerimi aldım.Teyze beni süzer gibi bakarken ona buruk bir tebessümle baktım.
★Yavrucum, sen ne tatlı birşeysin bakayım.
Teyzeye kızardığına emin olduğum yüzümle utangaçca baktım.
-Imm.Sağol teyzecim.
Durağa geldiğimizde diyaloğumuz sona ermişti.Buruk tebessümüm ile tekrar baktım.Eski günleri hatırladığımda o mutluluğumdan eser kalmadığını anladığımda duygusuzca bakındım.Okul yeniden inşaa edilmiş daha da modern olmuştu.Mini etekli kızlara somurtarak bakıp benim asla öyle kıyafetler giymediğimi ve giymeyeceğimi beynime soktum.Eski hocalardan birini gördüğümde o da beni görmüş olmalı ki yanıma geldi.
÷Merhaba Kızılay.
-Sizede.
÷Görmeyeli soğuk nevale olmuşsun.
Gözlerimi devirip hocadan uzaklaşırken sınıfıma girdim.Herkes bana "haberlerdeki kızsın sen biliyorum"derken onlara bir söylenimde bulundum.
-Sesinizi kesip oturun!!
Ben bile kendi dediklerime inanmazken herkesin suspus olması yine de hoşuma gitmişti.Dersi dinlemeyip kızarık suratımı tişörtüme gizledim.
●
●
Eve geldiğimde kapının aralık olduğunu farkedip korkmadan eve girdim.Savaş' ı gördüğümde ona hissizce bakınıp etrafa da göz attım.Kırmızı mumlar, yemek, güller, kalpli balonlar...
→Hoşgeldin çikolatam.
-Beni hiç etkileyemedin kalas.Çok KLİŞE.
Normalde insanlara bu kadar sert davranmama rağmen onun yüzünü gördüğümde içimi öfke kaplıyordu.
-Defol Savaş.
Bana pis sırıtışıyla bakıp yanımdan yavaş adımlarla gitti.
Kapıya dönmeye tenezzül bile etmeden salondaki eşyaları çöpe attım.Ondan parçalar görmek artık beni sadece nefrete boğuyordu.Tanışmamdan geçen ilk saatler onu sevsem de bana Emreyi hatırlattığından ona nefretle bakmayı tercih ettim.
SAVAŞ'TAN...
Kapıdan öfkeli bir halde çıkıp her zaman gittiğim bara ilerledim.Emre'nin oralarda olduğunu düşünüp bar taburelerinden birine oturdum.Kefaletle dışarı çıktığı için biraz dikkatli olması gerekiyordu.Onu sahte kızıl bir kıza sürtünürken görünce sırıtışımı yüzüme yerleştirip ona bakındım.Bana döndüğünde farketmiş olmalı ki kızı bırakıp yanıma geldi.
▶Meseleyi halledebildin mi Savaş?
→Maalesef o salak kız tuzağıma düşmedi.Kız soğuk nevale.Senin yüzünden de egom sarsılıyor lan!
▶Savaş,kes sesini yoksa o sesi müsait olmayan bir yerlerine postalarım.
→Senin kadar tavan egolu bir adam görmedim benden sonra gerzek.
▶Cık cık cık.
Emre'nin yanından ayrılıp bar taburesini devirdim.Barmen bana bakarken ona olan sert bakışlarımla gözünü yere dikip aşağı eğildi.
▶Aferin sana akıllı ol barmen.
■Tamam abi.
Evime girdiğimde kendimi mor yatağa attım.Seda yine eve gelmiş götünün eğilse ortada olacağına emin olduğum eteğiyle yanımda dikilirken ona okkalı bir küfür ve tokat savurdum.
▶Abinin karşısında nasıl böyle giyiniyorsun aptal.
××Aa-a-bi.Beni öptü.
▶Ne? Hangi şerefsiz.
××Cenker.
▶Yedim lan onu!!!▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶▶◀
BÖLÜM SONU...TO BE CONTIUNED....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞİN İZLERİ
Novela JuvenilAcı,evrenin mahkum olabileceği tek kötülüktü.Bir adam, bir kadına sımsıkı tutundu.Bırakmayacak kadar...Kadın onu itti uzaklara değin.Daha da yaklaştı.Karşı koyamadı saf acıların içinde boğulan kadın...Yanlışların doğru olduğunu varsaydılar.Geçmişe b...