7~Bir yabancı

9 2 0
                                    

Soğuk dudaklarıma boğukça işlemişti.Kılıcını kalkan gibi kullanan soğuğun önünde onu yenecek tek şey ise alevlerdi.Gecelerin yaşattığı garip duyguları benimserken uzak diyarlarda olup dünya yaşantısından çokça uzak olmayı dilemiştim.Odayı tüm benliği ile sarmış olan elma kokusunu içime çektikten sonra yerimden kalktım.Soğuğun verdiği etki ile vücudum sızlamıştı.Askıda olan siyah hırkayı üstüme geçirip mutfağa doğru ilerledim.Mutfağın raflarından elimle kavradığım kahveyi hızlıca aldım.Masanın üstündeki siyah kupayı kahve koymak için almıştım.Fokurdayan kahveyi elime yerleştirip yeniden salona geçtim.Odanın sessizliğini bozmak adına televizyonun kumandasını tuşladım.Siyah kupadaki kahveyi yudumlarken içime inen sıcak ferahlık tüm organlarımı ısıtmaya yetmişti.
Kahvemi masanın üstüne bırakıp salona göz atmıştım.Etrafın dağınık görünümü huzurumu kaçırırken kapının inleyen melodisiyle birlikte oturduğum yerden kalktım.Bakmaya bile gerek duymadığım kapıyı aralarken gelen çocukla göz göze geldim.Kapıyı kapatacakken iri elleriyle tutmasına kaşlarımı çatıp varolan gücümle kapıyı yeniden ittirmeye başlasam da onun gücüne karşı koyamamıştım.Içeri girip baktığında yüzünü buruşturup koltukta ki yerini aldı.
-Sen benim koltu-...
) Sus.
Lafımı yarıda kestiği için gözlerimi öfkeyle ona çevirdim.Ifadesi hiç değişmemiş aksine alaylı bir havaya bürünmüştü.
) Sen, Aslı.
-Adımı nereden biliyorsun lan.
) O sesini kes.Benim seni tanımam yeterli.
Ağzımı şaşkınlıkla açmama neden olan cümleleri önceden planlamış gibi duruyordu aslında.
-Kesmeyeceğim adını bilmediğim çocuk.
) Batı.
-Ne diyorsun?
) Lan sen gerizekalı mısın? Adım Batı.
Adının değişikliğine gözlerimi devirip mavi gözlerinin içindeki derinliğe daldım.Deniz mavisine yakın soluk gözleri ifadesiz olmasına rağmen çok anlamlı gözüküyordu.
) Bakışlarınla taciz etmeyi kes.
Batı'ya baktığımda kitap repliklerini ezberlediğini sanmış gibi olmuştum.Dudaklarımı kıvırıp yeniden konuşmaya başladım.
-Kötü Çocuk'a falan mı özeniyorsun acaba?
) O tarz şeylere özeneceğimi sanacak kadar salak mısın?
Soğumuş kahvemi mutfağa bıraktıktan sonra odaya geri döndüm.Batı, gözlerini kapamış mükemmel bir sesle şarkı söylüyordu.Benim geldiğimi farkettiğinde şarkı mırıldanmayı bırakıp eski ciddi haline büründü. Yüzünde oluşan telaşla dudaklarımı buruşturup keskin sarı saçlarına gözlerimi kaydırdım.Dağınık saçları aynı yaramaz bir çocuğu andırıyordu.
)Saçlarımı incelemeyi bırak, seni görüyorum.
Tam dudaklarımı aralayacakken derin sesiyle boğarak susturdu.
-Konuşma! !
Neden geldiğini hala anlamamışken düşüncelerimi sezmiş gibi kiraza kaçan dudaklarını tekrar araladı.
) Savaştan uzak durmanın senin için daha iyi olacağını söylemek için geldim.Ağzını bile açma.Senin yüzünden istemediğim kadar fazla ağzımı açtım zaten.
Şaşkın bakışlarla kahveye kaçan masanın çekmecesine odaklandım.Saçma şeylere odaklandığımı farketsem de bu huyumdan vazgeçmeyerek devam ettim.Kapının büyük bir hızla çarpmasıyla yerimden sıçradım.Arkasından kalan çikolata kokusunu içime çektim.Şampuan kokusu değiştirmeye karar verdiğimde acele ile üstüme geçirdiğim kıyafetlerle birlikte kendimi bir hışımla dışarı attım.Marketin tozlu raflarında ilerlerken en yoğun çikolata kokulu olanı elime aldım.Geride bıraktığı kokunun aynısını bulmanın buruk sevinciyle kasaya ilerledim.Içimdeki kıpırtılara bir anlam veremezken kasiyerin konuşmasıyla dünyaya geri döndüm.Parayı adama uzatıp üstünü alma gereksinimi duymadan oradan hızla uzaklaştım.Evin tanıdık merdivenlerine vardığımda kapıyı açıp geride bıraktığım rahat kıyafetleri yeniden üstüme geçirdim.Klimanın yanındaki birkaç serinlikten sonra gözlerimi karanlık bir vadiye kapattım.

Hayatın getirdiği tek tük mutlul kırıntılarını saymazsak tek gelen şey hayatın kötülükleriydi.Askıya alınan tüm hayat tek bir ibrenin saliselerinden ibaret bir zaman dilimiydi.Gözlerim karanlık vadiden ayrılıp puslu bir sabaha gözlerimi açmıştım.Yatağımın dağınıklığına aldırış etmeden çabuklukla kalktım.Okula geç kalmamak için deri ceketimle bluzumu üstüme giyindikten sonra kahvaltı etmeden dışarı çıktım.Kapımın önünde duran kırmızı motora kısa bir bakış attıktan sonra üstteki çocuğa takılmıştım.Gelen kişinin Batı olduğunu görünce bana da bakındı.Yüzünde bir tebessüm bile yoktu."Atla"dediğinde işime geldiği için kaskı geçirip beline tutundum.Dakikalar içinde okula vardığımız için gayet hızlı olduğumuzun da farkına vardım.Tüm bakışların bize çevrilmesini beklerken okul umursamaz tavrından bir adım dışarı çıkmamıştı.Gözlerimi devirdikten sonra tok adımlarla koridorun sessiz yerlerinde ilerledim.Askay pis sırıtışı ile mini etekli kızları keserken kafasına bir yumruk geçirdim.En yakınım olmasına rağmen kızları kesmesini hiçbir zaman istememiştim.Yakışıklı olmasına rağmen dikkatimi çekmiyordu.Kendisi benim modern deyimle kankam oluyordu.
■Fıstığım, ne vuruyorsun?
-Yalakalık sınırını geçtin Askay.
■Her zamanki halim fıstığım, bunu iltifat kabul ediyorum yani.
-Kess.

ATEŞİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin