11-Kriz Eşikleri

11 2 0
                                    

AÇIKLAMA BÖLÜMÜ OLDU ASLINDA.ESKİLERE GİDECEĞİZ BIRAZ.NEYSE BEN SIZI SIKMADAN BASLAYAYIM ÖPÜLESI OLUN HEMI!!!

Acı,ortak bir kaderde buluşan keskin çizgiydi...Yok edilemeyecek kadar yoğun işlerdi kalbe.Kapatırdı birileri acıları...Sonsuzluğa uğurlamış gibi.Aynı birileri açardı acıları tekrar davet eder gibi...Dizlerim üstüne çöküp isyan bayraklarını diktim.Gözümden damlayan yaşlar soğuk mermerde tok bir ses bırakıyordu.Söyledikleri kulaklarımda istemsizce atıyor gibiydi."Lanet olsun ki benim cehennemimdeki tek cennetsin"
Derin mavilerine odaklandım.Öfkeyle parlayan gözleri uyku çizgisinde gitgeller yapıyordu.Uyuyordu uyumasına ama o kabuslar yakalarına yapışıyordu."Seneler önce dilediği gibi oyunlar oynayan, normal bir çocuktum.Büyüdüm,büyüdüm ve büyüdüm.Acılar omzuma bir yük gibi verildi.Sırtlandım.12  yaşıma bastığım gün annemi son görüşümdü.Annemi çekiştiren adamın peşine gittim tanımıyordum.Belindeki silahı çıkardı ve namlusunu annemin kalbine doğrultu.Bağırdım.Nafile çok geçti.Elime tutuşturdu silahı.Yüzünü aklıma kazdığım için resmini çizdim.Oydu.Tamamıyla o piç canavara benzemişti.Reşit olduğum anda onu bulacağıma yemin ettim.4 yıl geçti aradan.Yoktu.Öldüğünü öğrendim ve kızı olduğunu öğrendim yani seni..Sinir krizlerim basladı, psikopata dönüştüm.Ben bunu sevdim insanların korkmasını.Bugün seni öldürmek istedim ve yapmadım neden mi? Sen sönük bir yıldızdın..."Afalladım, kelimelerinin kalbimde derince açtığı yaralar nefes alamama neden oluyordu.Başını omzuma yaslaması için yanaştım.Derin mavileriyle göz gezdirip omzuma yaslandı.Sessiz kalmayı tercih etmişti onca acıdan sonra.Turuncu saçlarımı geriye çekip omzumdan aşağı sarkıttım.Kendini uykunun kabuslu kollarına bırakmıştı.Onu koltuğa yatırıp ayağa kalkmaya çalıştığımda elimi tuttu.Gitmeme izin vermemişti.Ayık olmadığını,biliyordum.Bana "neden buradasın hala?"bile diyebilirdi.Gözlerimdeki yaşlar yerin soğuk mermerini boyluyordu yeniden.Ona içimden gelen şarkıyı söylemeye başladım."Bunlar güzel günlerimiz,aşktan kolay kaçamaz insan...Vurulmuş kalbinin ortasından...Aynaya bakmam kendimi bilmem hayat acıtınca dünyayı sevmem
Ne yazık ki tek tabanca serseri doğdum serseri ölcem..".. Kulaklarına fısıldadım, içli nameleri.

Gözlerini yeni bir sabaha açtığında öfkeli hareleri bakışlarımı ezmişti.Gurur; Gurur denen bir şey kalmamıştı ruhumda sanki. Kadere boyun eğiyor,beni lafları ile parçalayan,kalbimi acıtan adamın yanında olmaktan kendimi alamıyordum.Masanın üstündeki bardağı yere itti."Bunu temizle hemen!"Titrek gözlerimle ona bakıp başımı salladım.Deli gibi korkuyordum ondan.Cam kırıklarını elime aldığım tabağa doldururken büyük olanlardan biri elime batmıştı.
"Aah"diye inledim.Elimdeki cam parçayla cebelleşmeme rağmen bir santim kıpırdamıyor aksine daha da içe göçüyordu."Noluyor lan!"kükredi."Hiç, hiç"bakışları elime kaydığında kanayan avucumu görmüştü."Gerçekten de bir hiçmiş"gözlerime bakmadan özenli bir yavaşlıkla camı elimden çıkardı.Kalbimin acısının yanında minicik kalırdı,cam parçası...Gidecekken ellerinden tuttum ve sihirli sözcüklerden birini söyledim."Galiba aşık oldum."
Sertçe yutkundu, bana döndü."Çok geç Kızılay"saatlerdir ona ağlıyordum, şimdiyse kendim için ağlayacaktım.Kalbimi rahatlatmak için mırıldandım; O zaten seni hiç sevmedi ki.Derin mavilerin güzel sahibi tekrar konuştu."O konuda yanıldın ışte Kızılay."Gözlerimdeki yaşları silip,tekrar gitti.Herkes bırakırdı zaten.Annem,babam, üvey babam..."Sende bırak beni Batum, herkes gibi.Oysaki hiç bırakmazsın sanmıştım.Sende şerefsizin tekiymişsin'Ellerini sıktı, eline geçirdiği her şeyi hışımla yere fırlatıyor,bana kükrüyordu."Defol, sana zarar vermek istemiyorum"gözlerinin feri dönmüş,beni bile görmüyordu.O, sinir krizi geçiriyordu.Gitmek yerine dudaklarımı dudaklarına kapadım.Onu sertçe öpmeye başladım.Karşılık vermiyordu.Dudaklarını dudaklarıma sürterek bağırdı."O sikik dudaklarını üstümden çek"
Çekmedim.Gözlerimden süzülen yaşlara aldırmıyor onu öpüyordum.Elimden çıkardığı cam parçasını tekrar aynı yere sapladım."Senden nefret ediyorum, lanet olası heriff"Öfkeli hareleri tekrar ellerimi buldu."Ne yaptığını sanıyorsun lan böyle yapınca sadece sana acıyorum turuncu kafa"Cam parçasını şiddetle ona fırlattığımda kolunun kenarında kanayan bir çizik oluşmuştu."Kalp acırsa,çizik acıtmaz turuncu kafa."Aklımı bulandırıyor,ona öfke beslemememi sağlıyordu bir nebze.Gözlerimin retinasını delip geçen göz yaşlarımı silip arkama bakmadan gittim.Hakettiği gibi davranmak bunu gerektiriyordu sanırım.Kahkaha tufanı yaşıyordum.Kendime tokat attım, geçmiyordu lanet olasıca.Diz kapaklarımın üstüne çöktüm."Abim seni yalnız bırakacak kadar kriz geçiriyor olmalı."
Arkamdan gelen kız sesini tanınmasamda abim demişti.Abisi kimdi?"Ben Karanlık Akbucak"Afalladım,onunla aynı soyadına sahipti ve ben bu durumdan rahatsız olmuştum.
"Kıskanma o benim abim, yerden de kalk ki hasta olma abimi çekemem."Derin bir oh çekip yerimden doğruldum, ala bula olmuş gözlerimle onu inceledim.Aile olarak güzel ve yakışıklı tabirine uyuyorlardı sanırım.Kısa saçları ve iri gözleri tatlı görünürken kendisi bomboş bakıyordu.Aynı abisi (!)"Abin gibisin be"gözlerini devirdi."Normal hani kan bağı varya!"Bacaksız dalga geçiyordu bir de.Sahte bir tebessümle baktım,boş ifadelerle göz retinamı deldikten sonra banka oturdu."Sevdim seni şışt!"
"Kızılay"











Ve bölüm biter, küfretmeyin biraz heyecanlı bitsin dedim ama kısa bir bölüm; )Öpülesi olun hemi!!!

Karanlık,pat diye girdi kitaba.Olsundu.

Karanlık Akbucak, karşınızda.

ATEŞİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin