ATEŞİN İZLERİ

8~Masum

Öpülesi olun canlar hemi!!!
UZUN anlamlı olsun dedim.Hadi bakalım hemen okuyuverin!!!

♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣

Havanın soğuk gümbürtüsü rüzgara ellerini vermiş,eski evlerin yerlerinden oynayışı pencerelerde tiyatro perdesi rolünü alıyordu.Laptoptan kafamı kaldırıp kahvemi tekrar yudumladım.Soğuğun ürpertisi midemde geçen yolu izlerken karamelli çikolatamı da yedim.Kapının çalması ile açmıştım.Gelen kişi Batıydı. Beni boş bakışlarla süzüp geçen seferinde kurulduğu yere tekrar geçti.

→Kahveni ver.
-Ne diyorsun be!
Kahvemi elime aldığında ona atabileceğim en kötü bakışları attım.Bana alayla baktığında
ise sinirimi daha da körükledi.
→Becerememişsin.
-Sanane, hem kahvemi alıp hem beğenmiyor,ukala.
Aramızdaki mesafeyi kapadığında kalbim hızlı atmaya başlamıştı.Bakışları dudaklarıma düştüğünde kızarmıştım.İçimden geçen duygularıma hakim olamadım.
-Kokun,kokun fazla masum...Bu sert görünüm bu koku...Bayılmak istiyorum...

→Sadece sus.
Kiraza kaçkın dudakları dudaklarıma atıldığında kendimi çok farklı hissetmiştim. Dudakları dilime atıldığında dili dilimi okşadı.Boğazımda hareketlenen dili vücudumu kasmaya yetiyordu.
→Sen, tuhafsın.
-Sende.
Dudaklarını dudaklarımdan ayırdığında afalladım.Kendime fazlaca kızmıştım.

-Neden beni öptün?
→Bilmiyorum amına koyayım, pişman da değilim siktir lan!
-Küfürbaz olma!
→Sus lan sus! Çıldırttın beni, sende ne buluyorum, bilmiyorum amına koyayım.Se  benim düşmanımın be...
Değilsin lan ne diyorum ben siktir! Sen onun hiçbir şeyi olacaksın.Benimsin! Yıllardır tanıyorum lan seni! O gözlerin. Dudakların...Bilmiyorum.
-Ben de bilmiyorum...Sen farklısın...Dile getiremiyorum!

Hissetiklerimi söylememe çalışmama rağmen boşça bakınmaya devam ettim.
Sessiz bakışlarının altında fazla anlayamadığım bir perde vardı.
-Sen-s-sen başka birini öptün mü?
→Sus! Bu parmakları  kimse tatmadı güzelim.
İnsanların gözünde bıraktığı imajı oldukça farklı düşüncelere yol açıyordu.Utançtan kırmızıya dönen suratımı gizlemeye çalışıp konuştum.
-Özür dilerim.
→güzelim ağzını boş şeylere yorma!
-Tamam Batı.
→Seni ben çıkardım o lanet olası yerden amına koyayım.Emre denen o piç geberecek.5 yıldır bana sana yaptığı işkenceleri izletti.O piç ölecek.
Her ne kadar kirli olursa olsun ölecek...
-Asla izin veremem senin birini benim yüzümden öldürmene batı.Lütfen şu ö-öpüşme olayını da unutalım.Ben bir şeylere hazır değilim.
→Senin hazır olman önemsiz...Seni peşimden sürükleyeceğim.
-Batı,..
→Olmaz, güzelim.Sensizken bir boşluktayım.Kendimi çaresiz hissediyorum lanet olsun lan!
Afalladım,deniz mavisi gözlerini üzerimde hissederken vücudumun tamamı kaskatı kesilmişti.Ağzımı açmaya ramak kalan cesaretim gözleri önünde erimişti.Kelimelerime dikkat etmeden "kabul."dedim.Gözlerindeki saniyelik parlamayı görmem ile kendime bir çimdik attım.Ağzımdan çıkan inilti ile Batının üstümdeki bakışları koluma indi.
→Güzelim,neden kendine işkence uyguluyorsun?
-Sus.
→Emretme,güzelim.Emretme.
Ona gözlerimi devirdikten sonra kıyafet dolabıma doğru ilerledim.Elime geçirdiğim pileli yeşil eteği ve beyaz tişörtümü üstüme geçirip bir hevesle tekrar salona ilerledim.
→Çıkar şu eteği bacaklarını kırarım!
-Sen kır,dök biz suspus olalım.
Ayağa kalktığında koşar adımlarla uzaklaşmaya çalışsam da uzun kolları beni kavramıştı. Uzun kollu yakışıklı yaratık. "Benden kaçamazsın güzelim."
"Pislik Batı!"Gözlerinde oluşan farklı ifadeyle kiraza kaçık dudaklarını araladı. "Bana Batı deme! Batum de!Gerçek adımı bilmeni istedim güzelim"
"Batum, güzel isim, bu da yalandan bir isim olmasın!"
"Aslı"
"Batum"
"İsmimi söylemek sana çok yakıştı güzelim."
Titrek parmaklarımı saçlarının arasında gezdirdim.Ona alışmaya çalışmak istemiştim.Gözlerini bana kaldırdığında uzun kollarıyla beni kavrayıp kucağına yerleştirdi.Çıkmama izin vermek yerine bana sımsıkı sarıldı.
"Sen beni kötü kızlardan falan mı sanıyorsun?"saçlarını karıştırıp "dilin fazla uzadı"diye boğukça mırıldandı.Mavilerine sinirli bir bakış attıktan sonra tekrar olduğum yere kıvrıldım.Rahat kucağı mayışmama yetmişti.