Sonunda arabalar durmuştu.Yekta şöyle bir etrafa göz gezdirdiğinde;mini etekli pek de uymsuz giyimli sarhoş kadınlar,aslında bir beyefendi olduğunu sanan yaşlı,genç adamlar,ayyaş insanlarla doluydu burası.Yekta aslında tahmin etmişti bunları.O kadını ilk gördüğünde vücudundaki izlerden az çok anlamıştı.Ama yinede onu burada bulmak istemiyordu nedense.Çünkü o buraya ait olmamalıydı.Bu kadar duru bir güzellik bu çirkinlikte yok olmamalıydı Yekta için.Yekta arabayı uygu bir yere parkettikten sonra yavaşça arabadan indi.O siyahlı adamlar bir meyhanenin içine doğru yol almışlardı Yekta da bu beyoğlu sokağında yürüyor adım adım meyhaneye yaklaşıyordu.
Kafasında,kalbinde ne olduğunu bilmiyordu.Neden buraya gelmişti?Hiç anlam veremiyordu kendine.!Yekta;İçinden bir sesle;Ruhum kalabalığın içinde kendini tamamlamaya çalışyor.Ve kalbim kendine denk bir kalp arıyor yana yakıla sokaklarda.Gökyüzünden bir selam çakıyor yıldızlar.Ve bir kahve unutturuveriyor insana..
Neden ?
Sorusu yankı buluyor bir anda.
Ve cevap veriyor birisi:
-Çünküsü yok işte..Hıçkırıklarına hükmedemiyordu Berrin.Tavana dalmış gözleri ağlamaktan şişmişti.Ve Berrin kendini öylece sokağa atmak istiyordu.
Gökyüzüne doyasıya bakmak istiyordu.
Kafası,kendisi,duyguları her şey karmakarışıktı işte.Birden yılların gelip de önüne koyduğu bu çirkinliği hazmedemiyordu.O yıllar önce kafasından silmeye çalıştığı bu karanlık hayatı tekrar tekrar hatırlamak istemiyordu.Berrin çantasını aldığı gibi kendini sokağa fırlatmıştı.Biran bile olsa bu duygulardan kendini sıyırmalıydı.Gözü hiçbir şey görmüyordu Berrin'in.Öylece koşuyordu.Tek düşündüğü bu duygulardan kaçıp kurtulmaktı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZIN SİYAHINDA
Teen FictionGrilerde kaybolmuş bir hayatın içinden.. Beyoğlu sokaklarında beyazlığı arayan siyahın hikayesi.. Bir o kadar masum bir o kadar kirli..?