Bulunduğu kalabalığın içinde yalnızlığı ile başbaşa kalmanın içsel sesi, sahip olduğu güzelliklerin ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyordu bu gece..
Bugün aynanın arkasındaki kendini görmeyi seçiyordu Berrin.Ruhunun derinliklerine iniyor;bencil, öfkeli düşüncelerini sevgiyle evrene iade ediyordu.Yaşamak zorundaydı, hayata tutunmak zorundaydı.Vazgeçemezdi, vazgeçmemeliydi yaşamaktan.Evet tüm iğrençlikleri kusmuştu bu gece fakat sonra o güzel kalbi yaşama bir şans vermeyi istiyordu.Geceye tüm iğrençlikleri kustuktan sonra, şöyle bir silkelenip kendine geldi..Adımlarını daha sağlam basması gerektiğini düşünüyordu.İnatla yaşamalıydı. İnatla daha güçlü durmalıydı tüm güçsüzlüklere karşı.Berrin güçlü bir kadındı..İstanbul'a meydan okuyacak kadar güçlü..
Geçmişin tüm izlerini silmeye çalışıyordu.Her şeye rağmen!
***
Gün yeniden baş göstermişti bulut tarlalarının ardında.Berrin dünkü gecenin stresini, sıkıntısını, acısını o gecede bırakmış bir şekilde uyanmıştı yatağından..Şöyle bir telefonunu karıştırırken her gün yaptığı şeylerden bir tanesini yapmıştı yine tabi ki burcuna şöyle bir göz atmıştı.
"Bu hafta hazırlıklı olun Boğa kadınları!Gezegenler üzerinizde çok enerjik, aşkla dolu bir şeyler söylüyor.Bu aralar biraz canınız sıkkın olsa da üzerinizdeki yükleri atmanın tam zamanı.Hayallerinizin peşinden gitmeyi unutmayın!"
Berrin okuduklarına gülümsedi.Yatağından kalkıp nefis bir kahvaltı hazırladı kendine.Tam peyniri ağzına atacaktı ki telefonu çaldı.Arayan Selamiydi.Umursamadı Berrin.Açmayacaktı bugün.Şu an ki huzurunu kimse bozamazdı.Telefonu sessize aldıktan sonra kahvaltısına devam etti.O sırada şöyle bir dışarı baktı.Hava biraz serin duruyordu.Ama kışın en güzel havalarındandı.Berrin güzel bir kahvaltıdan sonra rahatlamak için duşa girdi.O sırada telefonunun defalarca çalınışından habersizdi.Berrin'in en sevdiği şey duştayken bağıra bağıra güzel olmayan sesiyle şarkı söylemekti!Yapıyordu da..
Berrin duştan çıktıktan sonra üzerini giyindi.Siyah bir pantolon krem rengi bir kazak ve mor küpeleri..Saçlarını kuruttuktan sonra doğal haliyle salmıştı saçlarını.Şimdi parmağındaki ojeleri asetonla temizleyip mor oje sürdü.En sevdiği kokusunu da süründükten sonra bir müzik koydu.Şöyle nostaljiklerden çalıyordu..Tam oturacaktı ki zil çalmıştı.Berrin kapıya doğru ilerledi.Kapının deliğinden baktığında kapıda Selami'yi gördü.Açıp açmama konusunda bir an tereddüt etti.Çünkü bugün keyfini hiç bir şey bozamazdı.Fakat Selami'nin ısrarla zili çalması Berrin'in kapıyı açmasına neden oldu.Kapının açılmasıyla Berrin'in tüm yüzündeki gülümsemesi silinmişti.Selami iğrenç bir yüz ifadesi ve kızgın dolu bakışlarla dalmıştı evin ortasına..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZIN SİYAHINDA
Dla nastolatkówGrilerde kaybolmuş bir hayatın içinden.. Beyoğlu sokaklarında beyazlığı arayan siyahın hikayesi.. Bir o kadar masum bir o kadar kirli..?