Berrin adamı gördüğünde gözlerine inanamaştı bu adam;
(Güzel bir pazar sabahıydı.Berrin 20 li yaşlarda güzel bir genç kızdı.Annesi ve üvey babasıyla beraber bugün piknik yapacaklardı.Annesi tüm hazırlıkları tamamlamış.Rauf'la beraber arabaya yerleştiriyorlardı.Berrin de mutlu bir şekilde onlara yardım ediyordu.Rauf'la annesi severek evlenmişlerdi.Berrin bu evliliği babsının ölümünden 8 yıl sonra hiç istemese de annesini çok sevdiğinden kabullenmek zorunda kalmıştı.Rauf annesine aşık olduğunu onu çok sevdiğini söyleyerek Berrin'i ikna etmişti sonunda.Rauf işleri yolunda giden bir iş adamıydı.Etrafta çapkın olduğu söylensede onun annesini sevdiğine ve aşık olduğuna inanıyordu.Çünkü annesi buna inanmıştı.Eşyaları arabaya taşıdıktan sonra piknik yerinin yolunu tutmuşalrdı.Arada bir Rauf'un gözlerini üstünde hissetse de pek önemsememişti bu durumu.Piknik yerine geldiklerinde eşyaları arabadan indirip güzel bir su kenarına oturmak isteselerde biraz uzakta ancak yer bulabilmişlerdi.Annesi yavaştan eşyaları hazırlarken Berrin'den su doldurmasını istemişti.Berrin'de çeşmenin başına gitmiş tam su dolduruken işte hayatının en karanlık belki de bir ömür boyu önüne serileceği o kötülüğü üvey babası yapmıştı Berrin'e.Berrin'e ormanın bir tenha köşesinde! defalarca ondan etkilendiğini ve annesiyle sırf onun için evlendiğini söyleyen Rauf'a karşı koyamamıştı bedeni.Ve yenik düşmüştü.Çığlıklar içinde yankılanmıştı her yer.Annesi bir şekilde bu durumu öğrenmiş ve yüreği daha fazla kaldıramamıştı bu çirkinliği.Kalbinden rahatsız olan Nebahat Hanım yere yığılmıştı.Berrin anlamsızca donuk bir yüz ifadeseiyle tüm bu olanları anlamaya ve hazmetmeye çalışıyordu.Rauf ise yaptığı bu çirkinliği zenginliğinin arkasında perdelemişti.Berrin ise hiçbir şey bilmeden her şeyi de geride bırakarak anlamsızca sadece yürüyordu sokakta..)
Berrin şöyle bir düşüncelerinden sıyrılmış bu iğrenç,berbat hayatının görüntüsünü hatırlatan bu adam şu an karşısında dim dik duruyordu.Aradan yıllar bile geçmiş olsa Berrin yaralarını tekrar tekrar bakışlarıyla hatırlatan bu adama iğrenç bir o kadar nefret dolu bakışlarla bakıyordu.Rauf yüzündeki çirkin gülümsemenin Berrin'i huzursuz ettiğini bilerek ısrarla ona bakıyordu.Berrin bir çığlık atarak tüm bu görüntünün kaybolmasını
dilesede bu gerçekleşmemişti.Rauf yavaş yavaş yaklaşıordu Berrin'e...O günden sonra seni çok aradım Berrin.Annen de ölmüştü hem.Sana aşığım dedi.Berrin kulaklarını kapatıp sus diyerek bağırmıştı.Sus dinlemek istemiyorum seni.Lanet,pis herif seni.Tüm hayatımı,geleceğimi,hayallerimi kararttın sen benim.Tüm iğrençliğinle şimdi gelmiş neler anlatıyorsun.Hemen defolup gitmezsen polisi çağrırı ve yıllar önce susup kaldığım bu olayı herkese ama herkese anlatırım.Şimdi defol!dedi.Rauf tekrar görüşüceğiz diyerek kapıyı hızla çarpıp odadan ayrılmıştı.Berrin ise yıllar önce hayatının bu karanlık noktasını odanın bir köşesinde hıçkırıklarla dolu bir geceye bırakmış.Öylece tavanı izliyordu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZIN SİYAHINDA
Teen FictionGrilerde kaybolmuş bir hayatın içinden.. Beyoğlu sokaklarında beyazlığı arayan siyahın hikayesi.. Bir o kadar masum bir o kadar kirli..?