Berrin öylece yürüyordu.Gölgesi bile olmayan adımlarıyla beraber.Yıllar önce de aynı sokaklarda başı dik,gülen yüzlü bir genç kız olarak yürüyordu fakat şimdi "Ucuz bir kadın"gibi yürüyordu sokaklarda.Hüzünlü,başı eğik..Berrin belki de çok duymuştu bu lafı.Her sokaktan geçtiğinde,her yeni ilişkiye girmek zorunda olup da devamını istemediğinde,her yerde..
Ama artık dayanamıyordu Berrin.Duyduğu her sözcük , her kelime yeniden geçmişe götürüyordu tüm sahipsiz duygularını.Ne kadar da kolaydı insanlar için nasıl göründüğün.Oysa ki her görünenin altında gizli hikayeler vardı.Anlatılmayı,okunmayı bekleyen.Tıpkı köşeye fırlatılmış bir tozlu kitap gibi.Bulup okumak gerekti belki de.Ve artık Berrin iyice yorulmuştu.Onca sayfaların altında ezilmişti bedeni.Kelimelerle ifade edemediği duyguları artık yorgun ve bitkin düşmüştü çaresizlikten.Denizin şöyle bir kokusunu çekti içine.Deniz sanki onu çağırıyor gibiydi.Bir şeyler fısıldıyordu kulağına.Ve Berrin o ucuz bedenini artık en olmak istediği yere yavaşça koyverdi.Bedeni suyla buluştuğunda bir huzur hissetti içinde.Artık hiçbir şey bilmiyordu,duymuyordu.Her şeyin bittiğini sanıyordu Berrin.Huzurla ölümü kucakladığını hissediyordu bedeni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZIN SİYAHINDA
Teen FictionGrilerde kaybolmuş bir hayatın içinden.. Beyoğlu sokaklarında beyazlığı arayan siyahın hikayesi.. Bir o kadar masum bir o kadar kirli..?