''Kalkışa son beş dakika.''
Etrafıma bakınıyorum ve doğru olanı yapıyorum.
''Dostum ne yapıyorsun aklını mı kaçırdın?''
Tam o sırada tenime değen kemeri yerinden çıkarıyorum.Aşağıya doğru iniyorum.Uzay gemisinin ana bağlantı kapısına.
Kapının yanındaki kolu yukarı kaldırıyorum.
''Anderson Caille, onay veriyorum.''
Kapı tıslayarak açılıyor.Üzerimde beyaz üniformamla ana bağlantı köprüsünde koşturuyorum.
Beyaz merdiven basamaklarını hızlıca iniyorum.O sırada dışarıdaki kalabalık gözüme ilişiyor.Fırlatmanın geri sayımı başlıyor, kameralar kayıtta.
On,
Aklıma ilk gelen şey arabamı bulmalıyım.
Dokuz,
Ve Profesör Pym ile bir görüşme.
Sekiz,
Her şeyi biliyorum.
Yedi,
Onları yalnız başlarına bıraktım.
Altı,
Beş,
Dört,
Üç,
İki,
Bir,
Sıfır...
O ses kulaklarımı rahatsız ediyor.Hızlıca kulaklarımı kapatıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIK
Science Fiction''Bizi eksik olan, bizi çeker; ışığı hiç kimse kör kadar sevemez.'' -Victor Hugo