İRADE
İrade ve İmajinasyon
Kendi kendine telkinin eylemsel uygulaması ve kişinin kendi fiziksel organizması üzerinde bütünüyle egemenlik kazanmasını olanaklı kılan o son derece basit yötem hakkında açıklamada bulunmaya başlamadan önce imajinasyonun önemli rolünden bahsetmeliyim. "İrade" teriminin sözlükteki anlamı "insanın etkinliklerini kendi isteği doğrultusunda belirleyebilme ve denetleyebilme gücü"dür. Bu tanımlama kendi içinde doğrudur. Ancak genel olarak kabul edilen teorinin aksine irade, iddia edildiği gibi yenilmez bir güç değildir; gerçekte, imajinasyon ve irade ne zaman uyuşmazlığa düşse, galip gelen her zaman imajinasyondur. "Yapamam" diye tekrar ederek bir şey yapmaya çalışın; bu gerçeğin doğrulandığını göreceksiniz. Bir şeyi başarmak için yetersiz olduğumuz düşüncesi bile, tek başına iradenin gücünü felç eder. İradenin, imajinasyona boyun eğmesi kaçınılmazdır. Bu hiç istisnası olmayan mutlak bir kuraldır. Söylediklerimi "saçmalık" ya da "paradoks" olarak niteleyebilirsiniz ancak bu inkar edilemeyecek bir gerçektir. Bu gerçeği görebilmek için gözlerinizi açıp çevrenize bakın ve gördüklerinizi kavramaya çalışın. Bunu yaptığınızda, söylediklerimin mantıksız olmadığını, hastalıklı bir beynin ürünü olmadığını, aksine gerçeğin çok yalın bir ifadesi olduğunu göreceksiniz.
Farz edelim ki 30 adım uzunluğunda ve 1 adım genişliğinde bir kalasın üzerindeyiz. Hepimiz kalasın bir ucundan diğer ucuna kolaylıkla ulaşabiliriz. Bir de kalasın çok yüksek iki binanın arasına yerleştirildiğini düşünelim. Bu kadar yüksekte, 1 adım genişliğindeki kalasta kaçımız yürümeye cesaret edebilecektir? Şimdi ne söylediğimi anlayabiliyor musunuz? Belki de hala anlamadınız. Daha iki adım atmadan korkudan titremeye başlarsınız. Sergilediğiniz iradeye karşın yere düşmeniz hiç de küçük bir olasılık değildir......İmajinasyon
Düşünce ya da imajinasyon acının, hareketin, duyguların, hislerin kararını verir. Hem manevi hem de fiziksel etkileri vardır. Öyleyse mantıken, bizi var eden tüm elementlerin doğal dengesinin bozulmasından başka bir şey olmayan insana özgü rahatsızlıkların doğru bir düşünce ve telkin yoluyla iyileştirilebileceği sonucuna varabiliriz. Tarihin, iradesi güçlü olduğu söylenegelen karakterlerini dikkatlice gözden geçirin; Sezar, Napolyon vs. Tümünün de imajinasyonu güçlü insanlar olduğunu göreceksiniz. Akıllarına kimi fikirler ekilmiş ve kuvvetli telkinleri onları harekete geçmeye itmiştir. İmajinasyonun, işini tek başına, herhangi bir şekilde engellenmeden yapmasına izin verin. Tamamen edilgen kaim. Bilinçdışı kimliğimiz halen açıklanamayan, esrarengiz süreçlerden geçerek olağanüstü şeyler başarır. İnsan vücudunun en bilindik hareketlerini düşünün ve kendi kendinize onların nasıl işlediğini sorun. Masanın üzerindeki bir bardağa uzanmak için kolunuzu gererken ya da çantanızdan bir sigara alırken o karmaşık mekanizmanın harekete geçmesini sağlayan nedir? Kimse bilmiyor. Ancak eğer bir tabiat olayını açıklayamıyorsak; gerçekte onun, sinir sistemi boyunca taşınan ve ışığınkinden bile büyük sınırsız bir hızla eyleme dönüştürülen telkin kaynaklı bir emir olduğunu biliriz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Parapsikoloji Odası
Non-FictionBeynimizin Saklı Güçleri Kitabının daha derin ve karmaşık bilgiler ile dolu devamıdır. Kendinizi parapsikoloji alanında geliştirmek için çok önemli bilgiler ile dolu. Hem parapsikoloji hem hayata dair aydınlatıcı bilgiler de içerir.