019

518 60 41
                                    

günlerdir yazmaya çalışıyorum çıldırım djskfksvlls arka arkaya çok fazla şey oluyo düzgün yazamadım az yavaş okuyuverin fkdkdl allAHIM ÇOKSAÇMA CKSKDKX

-

"Ten Hyung?"

Sonunda kapıyı açabilen Ten, arkadaşlarının yanında duran kızı farketmeden arkasından kapıyı kapattı. "Haberlerim var! Diğerleri-" Heyecanla konuşurken öbür tarafa bakıp beklemediği üçüncü bir kişiyi görünce kendi lafını böldü. "Park Lia?"

İşte şimdi batmışlardı.

Ayakta dona kalan üç arkadaş, durumdan kurtulamayacaklarının farkındalardı. İki erkek oldukça umursamaz bir şekilde gerçeği kabullenmişken yanlarındaki kız bayılmamak için dua ediyordu.

Hala birkaç metre ötede onları bekleyen Ten ise sonunda her şeyi anladığını düşünüyordu.

Jaehyun ve Doyoung'un okuldan sonra sürekli hızlıca gitmelerinin tek sebebi olabilir, o da gün içinde şu 'arkadaş'larıyla hiç görüşemiyor olmaları. Lia'yı geçen günde burada, yine onlarla görmüştüm. Yani her seferinde satılmamı sağlayan kişi, Park Lia mı? Doyoung'a daha önce onu güzel bulduğumu söylemiştim ama arkadaşlıklarını saklamak?

"Bir şey söyleyin. Fena stres oldum." Ortamdaki derin sessizlikten ciddi anlamda rahatsız olan Jaehyun sonunda kendisini kasmayı bıraktı.

Ten kafasını kaldırdı ve diğerlerinin olduğu tarafa baktı. "Siz bir şeyler söylemeye ne dersiniz? Açıklamanız gereken bir durum var."

"Ne açıklıyoruz, salak mısın? Anlaşılır değil mi?" Jaehyun tekrar konuşunca kafasına dayak yemediği için Ten'e teşekkür etmeliydi. O olmasaydı panikten donmuş olan Lia çoktan atağa geçmiş olurdu.

"Sen sus." Ten parmağıyla Jaehyun'u gösterdi ve yavaşça Doyoung'a döndü. "Konuş."

"Heh." Doyoung'un dudağından çıkan tuhaf sesle birlikte yanındaki kız kafasını eğdi. O sahte gülüş bir bahaneleri olmadığını hatırlattı. "Çocukluk arkadaşımız Lia'ya merhaba de?"

Emin olamadığı için sesini yavaşça yükselten Doyoung'un cümlesi bir soru gibi çıkmıştı.

"Bu kadar süre boyunca böyle aptal bir şeyi sakladığınıza inanamıyorum." Yukarı çıktığında çok mutlu olan Ten'in morali fazlasıyla bozulmuştu. "Gerekli miydi? Kim olduğu umrumda değil bile."

Karşılarındaki erkek sinirle konuşurken Lia kafasını kaldıramıyordu bile. Göz ucuyla ona bakmadan, sadece diğer ikiliye doğru konuşması yetmiyormuş gibi, onu umursamadığını da açıkça dile getirmişti.

Gözlerinin yanmaya ve sulanmaya başladığını hissediyordu. Göz yaşlarının kaçmayacağına emin olmak için kafasını yukarı kaldırdı ve gökyüzüne odaklandı.

Yanındaki kızın durumunu farkeden Jaehyun durumu yine şakaya vurmaya çalıştı. Hafifçe gülümseyerek "Hyung, gene abartıyorsun!"

"Abartıyormuşum." Karşılarında duran arkadaşları zaman geçtikçe sinirleniyordu. Bu kadar ileri gitmesinin sebebini bilmiyordu ama kendisini tutamıyordu. "Seninle arkadaş olmak için sabırsızlanıyorum." Son olarak aralarında olan tek kıza bakarak samimiyetsiz bir şekilde güldü ve arkasını döndü.

Çatı kapının kapısı gürültülü bir şekilde kapanınca yan yana duran iki yakın arkadaş hemen birbirilerine döndüler.

the texter→ [ten]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin