Vampir Konseyi

190 13 0
                                    

Ondan sonraki günler onu hiç görmedim. Zaten görmekte istemiyordum. Kalbimin acısı hâlâ dinmemişti ve onsuz günler benim için anlamsızdı. Tek bir açıklama bile yapmadan gitti ve ardından kırık bir kalp bıraktı. Neden bunu yapmıştı? Beni sevdiğini söyleyen, neden bana hiçbir açıklama yapmadan gitti?

Onu unutmak için ne yaptığımsa olmadı. Dışarı çıkıp hava almaya karar verdim. Giyinip dışarı çıktım ve kafamı dağıtacak bir şey bulmak istiyordum. Sadece istiyordum. Yarım saat gezdikten sonra bir kafede oturup, bir şeyler içmeye karar verdim. Kafeye girip, boş bir masada oturmaya başladım. Bir süre sonra birisinin beni izlediğini fark ettim. Gözlerimle yavaşça etrafı izlerken, sağda cam tarafında garip görünüşlü bir adamın bana garip garip baktığını gördüm. Rahatsız olmuştum. Ve bu da yetmezmiş gibi kalkıp yanıma oturmuştu.

- Merhaba güzellik. Tanışalım mı?

- Teşekkürler ama benim sevgilim var.

- Benimde var ama şuan müsaitim.

- Ama ben değilim.

- Hadi ama güzelliğim. Hem biz ikimiz çok eğleneceğiz.

- Üzgünüm. Gitmeliyim. Sevgilim beni bekliyor.

Tam kalkıp gidecekken, elimden tutarak beni kendisine doğru çekti ve onun pis alkollu nefesini hissettim.

- Dokunma bana o pis ellerinle! Bırak beni hemen!

- Nazlanma. İnan bana seninle çok eğleneceğiz.

- İstemiyordum. Bırak beni.

Kurutulmaya çalışıyordum ama çok güçlüydü, tıpkı Lee gibi. Yoksa o da mı vampirdi. Gözlerine baktığımda tıpkı Lee gibi kıpkırmızıydı. Bunu anlayan çocuk kulağıma eğildi.

- Benimle gelmezsen, buradaki herkes ölür ve bunu büyük bir zevkle yaparım bilmiş ol. Şimdi itiraz etmede gel.

Mecbur dediğini yapmak zorunda kaldım. Kafeden çıkıp bir ara sokağa geldiğimizde, gözlerimi bağladı ve beni arka sokaklara kadar sürükledi. Ardından bina gibi bir yere girdiğimizi hissettim. İçerisi buz gibi soğuktu ve çok sessizdi. Nereye beni getirmişti? Gözlerimi açtığında ise karşımda tahta oturan üç vampir gördüm. Üçü de bana bakıyordu ve öfkeliydiler. Geri geri gittiğimde beni buraya getiren vampir beni kollarımdan tutmuştu.

- Nereye gidiyorsun güzelliğim?

Korkmuştum ve kaçamıyordum. Burası neresi ve bu vampirler benden ne istiyordu. Yutkunduğum zaman vampirlerden bir ayağa kalktı.

- Ben vampirlerin lideri ve bu konseyin başkanı Kim Lee Won ve seni buraya getirmemizin amacı bir vampir dostumuz olan Lee Jeahwan'nın için seni getirdik.

O sırada Lee arkalarından çıkmıştı ve bana doğru bakıyordu. Yüzünde üzgün bir ifade vardı.

- Geldiğine göre törenimize başlayabiliriz.

- Ne töreni?

- Tabi ki kurban törenine. Sen Lee'nin tam vampir olmasına yardım edeceksin. Ona kanını içmesine izin vereceksin.

Kendi kanım mı? Ben şimdi kurban mıydım?

Sevgilim Bir VampirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin