diabolik lovers (Buz Tutmuş Hayaller)

gelir gelmez olaylar.

Abanın yorumlara bak iki bölüm yayınlicam sizin için...

Uçağa bindiler ve uzuun süren bir yolculuktan sonra Japonya'da indiler.

Malikaneye varır varmaz Doğa üstüne mavi ve üstünde meow yazan kapşonlusunu geçirip altına yırtık kot giydi ve trabzanlardan kayarak indi.

"Ben dışarı çıkıyorum."

Kimseyi dinlemeden ormana gitti.
Neden?
G*tünde kurt var çünkü~
Herneyse Doğa ormanda küçük bir keşif yaptı. Yarın tekli araştırmalar yapacaklardı ve ön keşifin iyi olacağına kanaat getirmişti.

Ama malikane dışında bulunduğu her an izlendiğini bilmiyordu.

Arkasındaki kızıl kafadan haberi yoktu...

Tam Zero hamle yapacakken Doğa olan durumu fark etti ve yana çekildi. Zero çalıların arkasından uçuruma düştü.

Her şey çok hızlı gelişti.

Doğa da arkasından atlayıp kendisini ve Zero'yu buzdan bir kürenin içine hapsetti. Kürenin altına düşüşü yavaşlatmak için sudan bir bariyer kurdu ve sert bir rüzgar estirerek iyice yavaşlattı. Kendisi ve onun arasına bariyer kurmamıştı. Yere hafifçe indiler ve Zero gözlerini açtı.

"Kesin öldüm. Di mi?"

"Bunu sana düşündüren ne?"

"Etraf büyüleyici... Hayal ettiğim gibi"

Doğa gülümsedi. Zero gözünün içine baktı.

"Ölmedim mi?"

"Hayır..."

"O zaman sen hala Japonya'dasın?"

"Evet."

"Git..."

"Gidemem... Kalmak istemesem de... Bunu sana defalarca söyledim."

Zero etrafı tekrar inceledi.

"Ben en son... Seni takip ediyordum. Şey yapacakken... Şey oldu. Ben sana saldıracakken... Uçurumdan düştüm."

"Evet..."

Uzunca bir süre sessizlik oldu. Doğa rahatsızca kıpraştı. Buzu çözüp gidebilirdi ama yapmamıştı. Hala da yapmak istemiyordu.

"Sanırım şimdi beni öldürmen gerekiyor. Neden saldırmıyorsun?"

"Be... Bilmiyorum. Peki sen neden hala buzu çözmedin?"

"Sanırım ölmek istiyorum. Beni öldürecek misin?"

"Öldüremem ki..."

"Ne?"

"Bak... Sana bişey açıklamam gerekiyor. Ben bu avcı grubuna girdikten sonra çıkmaya çalıştım. Fakat izin vermediler. Seni öldürmemi de onlar istiyor. Çok denedim. O öyle değil dedim. Ama onlar profesyonel... Durduramam... Bu imkansızdı. Bu yüzden sana bu kadar tepki verdim ama artık saklayamıyorum. Her şey için özür dilerim."

Küçük çaplı bir şok geçiren Doğa kafasını var gücüyle salladı ve olayın şaşkınlığından kurtuldu.

"Eeek..."

"Ah, aşırı yükleme yaptı galiba..."

"Biraz... Dur bir saniye... Yani şimdi senin beni yakalayıp onlara mı götürmen gerekiyor?"

"Gerekiyordu... Seninle karşılaşmamış gibi yapabilirim. Ama bir dahaki karşılaşmamız böyle olmayacak..."

"Sana yardım edemez miyim?"