Shu uyandı. Gerinip arkasını döndüğünde ufak bir şok yaşadı.
Doğa, koltukta kıvrılmış tuhaf bir pozisyonda uyuyordu.
Bir saç tutamı yüzüne düşmüş, pencere perdeli olmasına rağmen sızan bir demet ışık saçlarına yansırken, uzun kirpikleri göz altlarına gölge yapıyordu. Tişörtü hafif kaymış boynunu tamamen açıkta bırakmıştı.
Shu kaşlarını çattı. Doğa'nın boynunda üçgen oluşturacak şekilde 3 tane küçük ben vardı. 'Resmen kızın boynunda ikizkenar üçgen var' diye düşünürken dışından "Doğuştan İllüminatici misin sen?" diye söylendi. Sonra kızın uyku pozisyonuna gülmemek için kendini tuttu. Doğa bir bacağını kafasına kadar çekmiş, diğerini koltuktan aşağı sarkıtmıştı. Bu tipiyle sağ bacağına ayıcık niyetine sarılmış gibi duruyordu.
"Pft uyucam."
Shu yastığa kafasını yüzüstü koydu.
Havalı pisliğin nefes alamama gibi bir derdi olmadığı için rahat rahat uyumaya devam etti.
Doğa da kabus görmeye...
Tam hem zamanki kabusunu görürken uçmaya başladı. Uçarak kaçtı kabustan... Gözlerini hafifçe araladı. Gerçekten yüksekte gidiyordu. Rüya sanıp gözlerini tekrar kapattı.
Doğa'dan
Gözlerimi hızla açtım. Yatağımdaydım...
Bir kaç saniye yatağımda dik bir şekilde oturdum. Üstümde dün giydiklerim vardı.
Dün... DÜN SHU'NUN ODASINDA UYUYA KALMIŞTIM.O zaman ben nası- yok canım... İmkansız._.
Hayır... Yok be rahatsız olmuştur sürükleye sürükleye götürmüştür herhalde...
O zaman rüya arasında gördüğüm..?
Oha...
"OHHAAA!"
Attığım çığlıkla kapı birden açıldı.
"İyi misin?!"
"E-evet sadece..."
Saçlarımı karıştırdım.
"Tuhaf bir rüya gördüm."
Laito tek kaşını kaldırdı.
"Sen en son Shu'nun odasında uyuya kalmıştın. Odana geçmişsin?"
Bana akşam orada uyuyup uyumadığımı soruyordu.
"Gece uyanıp odama geçtim evet."
Gülümser gibi bir hareket yapıp odadan çıktı.
Yutkunarak kalktım. Boğazımda iğrenç bir kuruluk vardı. Üstüme beyaz bir atlet, mavi bir gömlek ve kısa kot şort geçirdim. Kulaklıkları da her zamanki gibi aldıktan ve bu günkü uzuuun müzik listemi oluşturduktan sonra odadan çıktım. Kış mevsimindeydik ama evin içi çok sıcaktı bu yüzden kısa kıyafetler giyebiliyordum.
"Günaydın kızlar."
Genelde sadece kızlara selam verdiğim için diğerleri alınmamıştı.
Oturdum. Yemek yedik ve kalktık.
"Eeee bu günkü maceramız ne?"
Alaylı bir tonda söyleyip kıkırdamıştım. Ancak Yui gerçek anlamış olmalı ki zıplaya zıplaya önüme geçti.
"Hani kulüp çalışması var ya... Onu bu gün yapıyoruz. Herkese haber verdim bu gün ormana gideceğiz."
Yüzümü buruşturdum. Bütün ev aynı kulübe gidiyorduk ama Yui itliğine neredeyse hepimizi başka insanlarla eşleyip ikili gruplar oluşturmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
diabolik lovers (Buz Tutmuş Hayaller)
FanficBir Türkiye vatandaşı olan Doğa (evet yine isim bulamadım...) lise ve özel güçleri yüzünden Japonya'ya gider ve annesinin ayarladığı evi bulur. Ev arkadaşlarıyla tanışmak için evden içeri adım attığında ise, dönüşü olmayan bir yola girdiğini fark ed...