Ölümcül Oyun(Bitti)

Dağların Arasındaki O ev

Musa bunun ne zaman olduğunu sordu. Dün gece annesiyle konuşmamdan sonra olduğunu anlattım. Güngör" bunun ne olduğunu araştırmalıyız" dedi. Üç koldan bununla alakalı bir çok bilgiye ulaştık ama boynumdaki bu izin ne olduğunu bulamadık. Musa" anneme gösterelim "dedi. Musalara gittik. Türkan teyze boynumdakini görünce bizi alıp hemen çıktı. Pek bir şey söylemiyordu" bilse bilse o bilir "diyordu. Nihayet 3 saatin ardından dağların arasındaki o küçük köye gelmiştik. Burası hocasıyla ünlü bir köymüş. Türkan teyzeyi daha önce bu hoca kurtarmış. Kapıdan içeri girerken karanfil, tarçın, yabanmersini gibi bir çok baharat insanın geyzini yakıyordu. Türkan teyze "korkmayın çocuklar burda rahat olabilirsiniz Osman hoca bu işi Allah rızası için yapıyor, korkmayın" dedi. Osman hoca beyaz tenli, akça paça, zayıf bir adamdı. Titrek elleriyle oturun diye işaret etti. İleri doğru çıktım. Boynumu açıp hocaya gösterdim. "Dün gece oldu bu bana, devamlı bir isim duyuyorum ve çok tuhaf olaylar oluyor. Bana musallat olan bu şey daha önce Türkan teyzeyede musallat olmuş" dedim. Osman hoca Türkan Teyzeye bakıp "Ne yaptın kızım" dedi. Bizde baştan sona ne olduysa anlatık. Osman hoca bu olayları ilk yaşayanın bizim olmadığımızı bu yüzden korkmamamız gerektiğini söyledi. Boynumu açıp incelediğinde "mühür gibi birşey bu diye mırıldandı." "Acıyor mu kızım?" dedi. Ardından çok değil artık diye cevap verdim. Birkaç şeyi karşıtırıp boynuma sürdü. Sonrada ince ince kağıtlara Arapça birşeyler yazdı. Bunlarda sadece bana değil. Musa'ya Güngör'e ve Türkan teyzeyede verdi. Bana sadece daha çok verdi. Dolabına, yatağıma, kapıların girişine 11 tane verdi. Birinde "üzerinden hiç çıkarma" dedi. Bu varlık seni sevgilisi yerine koymuş kızım kolay kolayda vazgeçmez hergün bismillahla banyoya girip abdest alacaksın tam 41 gün namaz kılacaksın. Sen Allahın yolunda girersen oda senden uzaklaşır, yanaşamaz. "Dua onların en büyük düşmanı" diye elime kuranı kerim verdi. "Abdestini al bol bol okuyun" dedi. Oradan araba ile uzaklaşırken, hepimiz muskalarımızı sımsıkı sıkı tutuyorduk. Bu yaratığın ne kadar kötüye gideceğini bilemezdik..