darling × nalu texting

~6.1~

Lucy, son anda korkuluğu kavradı ve irileşmiş gözleri ile etrafa baktı. Nefesini tuttu, çok yavaş adımlarla merdivenden indi. Kapıyı açtığında bu sefer bekleyen bir Natsu yoktu, doğal olarak.

Lucy, aklını dağıtmak için Natsu'nun arkadaşlarını düşünmeye başaldı. Hangilerini getirmişti acaba? Eğer Erza ise... Keisnlikle çok zorlanacaktı. Çünkü Erza dominant ve dediğim dedik bir insandı. Fakat... Lucy, Erza'yı sevmiyor da değildi. Bir süre hep onu örnek almış, onun yolundan ilerlemişti.

Ya Gray gelirse ne olacaktı? Eğer Gray'i çağırmışsa kesin Gray'in abisi Lyon da gelirdi. İkisi de diğer insanlara karşı birbirinden soğuk insanlardı. Lyon, Gray ile kavga ederdi. Gray ise hem Lyon hem de Natsu ile. Üstelik onlara aşık iki kız, Meredy ve Juvia, da gelirdi. Eğer o ikisi, Gray ve Lyon, gelirse Lucy cidden sıkılacaktı.

Sting, Rogue? Rogue'nun pek bir etkisi olacağını sanmıyordu Lucy ama Sting Natsu'ya hayrandı. Resmen ağzının içine düşüyordu ve Natsu'yu abi olarak görüyordu. O da kesin Rogue ile kavga eder ve her şeyi batırırdı.

Mirajane, Elfman, Lisanna? Bu üçlü fena değildi ama üçlüyü bozan tek kişi Elfman'di. Sürekli erkek adam, diyerek bağırırdı ve iriliğinden dolayı tuttuğu tüm bardaklar kırılabilirdi. Onun dışında Mira da Liss de çok tatlı ve iyimser kızlardı.

Wendy, Sherria, Romeo? Onlar küçüklerdi. Lucy, onları sevimli buluyordu.

Laxus, Cobra? Onların geleceğini sanmıyordu bile.

Stresli bir şekilde ilerlemeye devam etti. Her adım attığında kalbi daha hızlı çarpıyordu.

Ama arkadaşları için değil, Natsu içindi bu. Hafifçe titremişti, kendine olan eşsiz özgüveni bile şu an paramparça olmuştu. Ne yapmalıydı da Natsu'ya ve diğerlerine kendini iyi göstermeliydi? Ne demeliydi, masıl davranmalıydı, hangi konularda konuşmalıydı?

Kafeden içeri girdiğinde, en kalabalık grup gözüne çarptı. Başını çevirdi ve en uçtaki masaya baktı. Sakura saçlar, zümrüt yeşili gözler, yanakta minik bir iz...

Natsu, resmen tüm arkadaşlarını getirmişti. Etrafa bakıp sarışın, güzel bir kız gördüğünde arkadaşlarını susturdu ve el salladı.

"Sevgilim, Luce, gelmiş!"